- 5101 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HELEN HEYKELTRAŞİ SANATI
HELEN HEYKELTRAŞİ SANATI /
Hazırlayan:Arkeolog Selçuk GÜR
Konular :
a) Helen mitololojisi ile ilgili olanlar; Tanrı, tanrıça, yarı tanrı ve kahramanlar.
b) Günlük hayatla ilgili olanlar; Yarışma galipleri, savaş sahneleri, kadın ve çocuk heykelleri ve kabartmalarda görülen tabiat tasvirleridir.
Bulundukları Yerler : Hellenistik devre kadar, tapınaklarda, stoalarda, agorlarda,hellenistik devirden sonra yukarıdakilerin yanısıra odeon, tiyatro, gymnasion, palaestra ve evlerde bulunurdu.
Material : Taş, kireç taşı,mermer bronz tahta, altın ve fildişidir.En fazla mermer kullanılmıştır. Renkli cam da gözbebekleri için kullanılmıştır.
Çalışma Tekniği:Arkaik ve Klasik devirlerde mermer bir bütün olarak çalışılmıştır. Hellenistik devir sonundan itibaren zaman zaman vücut organlarının ayrı ayrı çalışılıp, daha sonra birleştirildikleri görülmektedir.
Mermer ve taştan yapılmış heykeller genelde boyanırdı. Heykel Helen`de Hellenistik çağa` a kadar helen kültü ile ilgili olarak, inançlarının bir gereksinmesi için yapılmış ve ait olduğu yere konulmuştur. Heykel Hellenistik devirde dekoratif bir anlam kazanmış, şehrin belli başlı yapıtlarına konulmaya başlanmıştır.Roma devrinde ise heykel tamamen yapıları süslemek amacıyla, yalnız yapılara değil, şehir sokaklarına dahi konulmuştur.
Helenli heykeltraşın anatomi bilgisinin son derece ileri olduğunu söyleyebiliriz.Vücudun, kolun veya bacağın,hangi hareketini sonunda gevşeyeceği,kontrast hareketlerle kasılacağı veya gevşeyeceği, kontrast hareketlerde vücudun gerilişi mükemmel bir şekilde yansıtılmıştır.
Ayrıca heykellerde denge (balans ) unsuru son derece önemlidir.Helenli sanatkâr heykelin merkez ağırlık noktasını son derece iyi hesap ederek, heykelin hiçbir dayanağa gereksinim göstermeden ayakta kalmasını sağlayabilmiştir. Oysa Romalı sanatkâr heykelin ağırlık merkezini hesap etme gereksinimini duymamış, heykelin denge sorununu çözmüştür.
Helen heykeltraşisi üç büyük periyod içindeincelenebilir.
A-Arkaik Heykeltraşi ( M.Ö. 700 / 680 - 480 / 450 )
B-Klasik heykeltraşi ( M.Ö. 480 /450 - 334-323 )
c-Hellenistik heykeltraşi ( M.Ö. 334 / 232 - 30 )
ARKAİK HEYKELTRAŞİ
İlk eserler tahta ve fildişinden yapılmıştır. Daha sonra ise mermer kullanılmıştır. Heykellerin tamamını kült heykelleri oluşturur. Bu dönemde heykeller tamamen tapınaklara konulmak üzere yapılmışlardır. Bunlar;
KUROS`lar ( ayakta genç erkek heykeli )
KORE`ler ( ayakta genç kız heykeli )
BRANHİD (oturan rahip) heykelleridir .
KUROSLAR ( AYAKTA GENÇ ERKEK HEYKELLERİ )
_______________________________________
Heykeltraşi özellikleri:
* Frontalite görülür.
* Bir ayağı yarım adım öne atılmıştır. Ancak vücut ağırlığı her iki ayak üzerindedir.
* Kollar vücuda yapışık ve hafif öne kıvrıktır.
* Omuzlar geniş, kalçalar dardır.
* Saçları boncuk dizisi şeklindedir.
* Gözleri badem biçimindedir.
* Dudak uçları hafif yukarı kıvrıktır ( Arkaik gülümseme ). Bu özellik arkaik İON heykellerinde de çok belirgindir.
* Ruh haleti ciddiyet ve sertlik gösterir.
* M.Ö. 7.yy.ın sonunda, 6 yy. başında adaleler son derece gergin ve kabarık iken, 6. altıncı yy. sonunda adaleler yumuşamış ve birbiri içine kaçıyormuş hissi verir, karın üstündeki çizgiler kaybolur.
Dünya müzelerinden en önemli örnekler:
Sunion kurosu - (M.Ö. 615 - 590 ) Atina National Müzesi
New-York kurosu - ( M.Ö. 615 - 590 ) N.Y. Metropolitan Müzesi
Kleobis - Biton kurosları ( M.Ö. 575 - 550 ) Delphi Müzesi
Tenea kurosu (M.Ö. 575 - 550 ) Münih Antike Sammlungen
Volokandra krosu ( M.Ö. 575 - 550 ) Atina National Müzesi
Melos kurosu ( M.Ö. 555- 540 ) türkiye müzelerinde ise İstanbul Arkeoloji , Bergama Arkeoloji ve İzmir Arkeoloji müzelerinde örneklerine rastlanmaktadır.
KORELER ( AYAKTA GENÇ KIZ HEYKELLERİ )
___________________________________
Heykeltraşi özellİkleri:
* Frontalite
* Saçlar boncuk dizisi şeklinde
* Vücut Hiton ve Himation ile örtülü
* Ayaklar birbirine paralel / İlk örneklerde Hiton ve Himation tamamen düz, daha sonraki örneklerde ise kıvrımlara sahip, en son örneklerde ise Hiton ve Himation bol kıvrımlı.
* Kollar kroslara göre daha hareketli olup, ya eteğini veya başka bir obje tutar halde gösterilmiştir.
* Badem gözler
* Oval yüz
*Arkaik gülümseme.
Örnekler:
Atikalı kadın ( M.Ö.- 575 - 570 ) Berlin Müzesi
Cheramyes heykeli ( M.Ö. 570 - 550 ) Paris Louvre Müzesi
Peplos`lu kadın ( M. Ö. 540 - 430 ) Atina Akropol Müzesi
Eleusis`li kız ( M.Ö. 480 ) Eleusis Müzesi.
BRANHİDLER ( OTURAN RAHİP HEYKELLERİ )
____________________________________
Bu heykeller,Milet Limanından Didyma Apollon tapınağına giden kutsal yol üzerinde bulunmuştur.Branhid eski bir rahip ailesinin ismidir. ( Bu rahipler M.Ö. 480 de Persler`in geri çekilişinde tapınak hazinesini, Persler`e vererek vatan hainliği yapmışlardır. Daha sonra da kaçarak Baktria`da Branhid şehrini kurmuşlardır.)
Özellikleri :
* Bir koltuğa oturur haldedirler.
* İlk örneklerde koltuk ile figür bir bütün halindedir.Daha geç örneklerde ise vücut koltuktan ayrılmıştır.
* Hiton ve Himation taşımaktadırlar.
* İlk örneklerde drapeler adeta çizgi halindedir.Daha sonraki örneklerde ise, drapeler daha belirgin ve kabartmalı olarak gösterilmiştir.
* Saçlar boncuk dizisi şeklindedir.
* Branhid heykellerinin çoğu İngiltere `deki British Museum`dadır.İstanbul Arkeoloji müzesinde de iki adet vardır.
Arkaik devre ait diğer heykeltraşi eserler, rölyefler şeklinde tapınak alınlıklarında ve mezar stellerinde görülürler.Bu kabartmalarda frontalite, arkaik gülümseme, badem gözler,boncuk dizisi saçlar, oval yüz gibi arkaik karakterler gözlemlenebilir.
Örnekler :
Sfenksli Stel (M.Ö.540- 530 ) N.Y. Metropolitan Müzesi
Aristion Steli (M.Ö. 510- 500 ) Atina National Museum
Delphi Siphnos hazine binası alınlığı ( M.Ö. 530 - 525 )
Delphi top oynayan gençler ( M.Ö. 510- 500 ) Atina Natioal Museum
İsinda Belenli Paye Mezarı ( M.Ö. 525 ) Doğu batı ve kuzey bölümlerinde, arkaik karakterler taşıyan savaş, av, ve cenaze töreni figürlerine sahiptir.
Xanthos Savaşçı Kabartması / Harpiler Anıtı ( M.Ö. 490 - 480 ) Kabartmaların konusu tanrılığa yükseltilmiş ölülere tapınmadır.Batı bölümünde iki ölmüş kadına genç kadınlar tapınmaktadır. Kuzey ve güneyde ruhları uçuran Syren`ler görülmektedir. Arkaik İON karakterler gösterir. Stil yönünden inceleme sonucu Miletl`i bir heykeltraş tarafından yapıldığı belirlenmiştir.
KLASİK HEYKELTRAŞİ ( M.Ö. 480 / 450 - 334- 323 )
M.Ö. 480 ile 450 tarihleri arasında arkeologların, ne arkaik devre ne de klasik devre sokamadıkları, her iki devir arasında bir geçiş devresi olarak niteledikleri, bir geçiş dönemi vardır.
Bu döneme SERT USLUP DEVRİ denir.
SERT USLUP (M.Ö. 480- 450 )
Özellikleri :
Lawrence, 1927 / London
* Oval bir yüz
* Kadın ve erkek başlarında, arkaik devirde boncuk dizisi olarak gösterilen saçlar bu dönemde bukleler halinde gösterilmiştir.
* Arkaik devrin bütün sivri ve kemikli hatları kaybolmuş, kadın yüzlerinde yumuşak girinti ve çıkıntılarla, yüz daha kadınca verilmiştir.
* Dudaklar arkaik döneme göre daha etli ve şişkindir. Alt dudak daha geniş ve aşağı sarkıktır.
* Gözler biraz daha taşkındır ama patlak değildir.
* Yüz genel olarak, içe kapanıklıkla karışıkbir sükunet ihtiva eder.
* Baş arkaik döneme oranla daha hayatiyet kazanmıştır. ( Daha canlı görünümde )
* Erkek heykellerinde duruşun katılığı çözülmüştür.
* Arkaik heykellerde vücut ağırlığı iki bacak tarafından taşınmaktadır. Sert uslup döneminde vücut sol bacak tarafından taşınmaktadır. ( Sol bacak hafif öne bükülmüştür, buna paralel olarakta kalçalar aynı hizada değildir.)
* Karın kısmı tam frontal değildir. Ancak göğüs arkaik dönemde olduğu gibi tam frontal olarak verilmiştir.
* Vücudun bütün hatlarında, gevşeme, çözülme, sertlikten ve yükten kurtulma vardır.
* Devrin sonuna doğru, figürler hareket kazanmıştır. ( Discobol ve Posaidon heykelleri )
Örnekler :Genç Kritios ( M.Ö. 480 ) Atina Akropol Müzesi / Eutidikos başı ( M.Ö. 480 ) Atina Akropol Müzesi, Arabacı (M.Ö. 475 ) Delphi Müzesi Posaidon (M.Ö. 470- 450 ) Atina National Museum ( Myron`un Discobol`ü ( M. Ö. 460- 450 ) Roma Termini Museum.
KLASİK DEVİR
M.Ö. 650 lerden itibaren Anadolu Pers hakimiyetindedir.Her ne kadar Helen siteleri persler tarafından istila edilmemişse de Persler`in mutlak hakimiyetindeki Lidyalılar`a bağımlı olarak yaşamışlardır. M.Ö. 500 - 494 yılları arasında Milet`li Aristogras`ın liderliğinde Batı Anadolu`daki Helen şehirleri Persler`e baş kaldırmışlar ve İYONYA İHTİLALİ`ni yapmışlardır.İyonya ihtillali başarısızlıkla sona ermiş, M.Ö. 494 yılında Milet şehri Persler tarafından tamamen tahrip edilmiştir. Bu ihtilali bastıran Persler, daha sonra ihtilal girişiminde Helen sitelerine yardımcı olan Atina devletini cezalandırmak için Trakya`ya geçmiştir. Helenliler Persleri Maraton savaşı / Termopilai Geçidi`nde durdurmuşlar ( M.Ö.490 ) ve Persler bu savaş sonunda geri çekilmişlerdir. Geri çekilerek ordularını revize eden Persler M.Ö. 480 yılında Salamis, M.Ö. 479 Plataia`da tekrar Helenliler`le karşılaşmışlar ve yenilmişlerdir.
Bu savaşlar sonucunda Batı Anadolu`daki Hellen siteleri özgürlüklerine kavuşmuşlardır. Tekrar bir Pers saldırısına karşı koymak için, Atina`nı önderliğinde ATTİKA DELOS DENİZ BİRLİĞİ Batı Anadoluda`ki pek çok Helen kentinin katlılmıyla kurulmuştur.İttifaka dahil olan sitelerin ödediği yıllk vergiler, merkezi Delos adasındaki birlik hazinesi`nde toplanmıştır.( Yıllk 460 Talent / 1 Talent = 26.1 Kg )
Birliğin kesin kurluş tarihi M. Ö. 477 dir. M.Ö. 454 yılında Atina biriliğin merkezini ve hazinesini Delos adasından Atina`ya taşımıştır. Birlik hazinesinin Atina`ya taşınması, bu tarihten itibaren itibaren Atina`nın büyük bir güç haline gelmesine neden olmuştur. Bu tarihten itibaren Atina`da sosyal, kültürel ve sanatsal alanda büyük atılımlar başlamış, mimari , heykeltraşi, keramik ve felsefe dallarında büyük gelişmeler olmuştur.
Bütün tanınmış heykeltraşlar ( Pheidias, Polyklet, Scobas ) tanınmış Hellen fiozofları; Platon, Aristoteles, tanınmış Helen tarihçileri; Heredotos, Thukydites,tanınmış drama yazarları; Sophokles, Eurupides, Aristophanes bu dönemde yetişmişler ve eserler vermişlerdir.Onların ürettikleri eserler bugün batı dünyasının Helen Kültürüne hayranlığının kökenini oluşturur.
Klasik, kaideye uygun, her yönüyle mükemmel anlamına gelir.
Klasik Dönem Heykeltraşi`sinin ana özellikleri:
* Heykellere idealizm hakimdir.
* Vücut proporsiyonlarına çok dikkat edilmiş,kol, bacak, ayak ve başın birbirlerine olan oranlarına sadık kalınmıştır.Erken kalsik dönemde başın vücuda oranı 1 / 6,5 tur.
* Heykeller dört bir yandan görülmek üzere yapılmışlardır.
* Heykellerde büyük bir sükunet vardır.
* Figürler arkaik dönemin aksine , hareket kazanmış, ancak hareket heykelin sükunetini bozmamıştır.
* Elbiseler başlangıçta son derece natürel işlenmiş, fazla plileresahip olmadan düz olarak aşağı sarkmaktadır. Geç dönemde ise elbise kıvrımları pliler daha fazla olup, hem de derin olarak işlenmişler, bu suretle ışık gölge unsuru ortaya çıkmıştır.
* Geç dönemde elbiseler bazen vücuda yapışık olarak işlenmiş ve vücut hatlarını dışa yansıtmıştır.
Erken klasik dönemin en tanınmış heykeltraşları:
Pheidias, Polyklet, Kresilas, Agorakritos ve Kallimachos`tur.
Phedias`ın özellikleri :Duruş sade ve sakin, giysi hatları kesin, yüz hatları ölçülü ve ideal, başın vücuda oranı 1 / 6,5, vücut giysi altında saklanmıştır. ( Özellikle ilk eserlerinde )
En tanınmış eserleri; Athena Parthenos Parthenon Tapınağı frizleri, Kassel Apollon`u, Olympia
Polyklet`in özellikleri :Vücut sağlam yapılıdır. Biraz basık görünümlüdür. Baş daima dolikosefaldir.Yüz hatları keskin çizgilerle gösterilmiştir. Heykellerinde sıhhat ve kuvvet ön plandadır.Eserlerinde serbest bir duruş vardır. En tanınmış eserleri; Diadumenos heykeli, Doryphoros heykeli, Amazon heykelidir.
Yukarıda klasik dönem heykeltraşlarından Agorakritos, Phedias çevresine, Kallimachos ise Polyklet çevresine dahil edilirler.
Efes Artemis Tapınağı için Efesliler tarafından zamanın üç ünlü heykeltraşına ( Phedias, Polyklet ve Kresilas ) yarışma kaydıyla bir Amazon heykeli sipariş edilir. Yarışma sonucunu heykeltraşlar kendileri belirleyeceklerdir. Sonuçta üç heykeltraş tarafından Kresilas`ın eseri birinci seçilir.
Bu dönemin sonuna ait, Anadolu`daki en önemli heykeltraşi eser, Xanthos`ta bulunan ve 19 yy. ortalarında İngilzler tarafından Britsh Museum`a kaçırılan Nereidler Abidesi anıtı ve bu anıt üzerindeki Nereid heykelleridir ki M.Ö. 400 yıllına tarihlendirilir.
Geç klasik dönemin ( M.Ö. 400- 334 / 323 ) en tanınmış heykeltraşları: Hektoridas,Timetheos,
Thrasymedes, Bryaxis, Scopas, Praxsiteles, Leocrahes ve Lysippos`tur.
Özellikle bu son üç heykeltraşın eserlerinde bir önceki döneme nazaran,yüz daha yumuşak ve daha duygusal olarak betimlenmiştir.Vücut hatları da son derece yumuşamıştır.Özellikle devrin sonuna doğru, Lysipsos`un eserlerinde net olarak görüleceği gibi, başın vücuda oranı değişmiş, 1 / 7 olmuştur.
Scopas: Polyklet etkisinde kalmıştır.Yalnız mermer çalışmıştır. Yaptığı eserlerin başları pateik ifadelidir.Alın şişkin gözler derindedir.Scopas hareketi güzelliğe tercih etmiştir.En tanınmış eserleri; Tegeia Tapınağı kabartmaları, Dans Eden Menad , Apollon Simintheos, Halikarnassos Mauseleumu kabartmalarıdır.
Praxiteles:Genellikle genç erkek heykelleri yapılımıştır.Heykelleri son derece yumuşak ve zarif hatlara sahiptir. Yüzde tatlı ve hülyalı bir ifade vardır. Bakışlar uzaklarda, ağız zarif,alın kuvvetli,gözler derindedir. Cild parlak görünüdedir.Bazı eserlerinde vazo ve elbise kıvrımları şeklinde destek kullanılmıştır.Eserlerin pek çoğunda vücut ekseni, bir S yapacak şekilde verilmiştir. En en tanınmış eserleri; İçki Sunan Satry, Olympia Hermes`i, Apollon Belvedere, Knidos Afrodit`i, Knidos Demeter`i.
Leochares : Zarif ve uzun heykeller yapmıştır. Bütün hareketler gerçeğe uygundur .Heykellerinde uçma eylemi hakimdir.Vücut hatları yumuşaktır. En tanınmış eserleri; Ganymedes, Apollon Belvedere, Olympia Plippeionu kabartmaları.
Lysippos : Vücut oranları 1 / 6,5 tan 1 / 7 ye çıkarmıştır. Eserlerinde insanı gördüğü gibi değil, tasavvur ettiği gibi betimlemiştir. Kollar, bacaklar ve vücut olduğundan daha uzun olarak çalışılmıştır. Ölçüleri normal insanın anatomik yapısına tam uygun değildir. Vücut ağırlığı değişken olarak bazen sağ, bazen sol bacak tarafından taşınır.Baş vücuda göre küçük ve yuvarlaktır. Sukunet gerisinde gizli bir enerji sezinlenir. En tanınmış eserleri; Apoxyomenos, Herakles Epitrapezitos, Eros heykelleri.
Lypsippos`un eserleri genelde M.Ö. 350- 300 arasına tarihlendirilmektedir. Bu nedenle bazı arkeologlar onun eserlerini Klasik döneme, bazı arkeologlar ise ise Hellenistik dönemesınıflandırmaktadır. Ancak Klasik döneme koyanlar daha fazladır.
HELLENİSTİK DÖNEM HEYKELTRAŞİSİ:
II. Filip`in oğlu Büyük iskender zamanında (M.Ö. 334 - 323 ) tüm Helen dünyası Makedonya İmparatorluğunun mutlak hakimiyetine girmiştir.Makedonya imparatorluğunun büyümesine paralel olarak, Helen kültürü imparatorluğun en ücra köşelerine kadar yayılmıştır. Büyük İskender bir Makedonyalı olmasına karşın, Helen Kültürünü yayılmasına ve yükselmesine katkıda bulunmuştur.
Hellenistik devir heykeltraşisi bölgesel stil farklılıkları gösterir. Ne var ki bir bölgede birden fazla stilin varlığını görmek mümkündür. Bu da heykeltraşların eserleirini sipariş üzerine yaptığının bir bir işaretidir.Örneğin Bergama`lı bir heykeltraş, Atina`dan sipariş almışsa, ya eserini yapıp oraya göndermiş, veya bizzat Atina`ya gidip eserini orada yaratmıştır.
Hellenistik dönemin en tanınmış ekolleri :SFUMATO, BERGAMA ve ALEXANDRİA`dır.
Bu dönemde mitolojik figürler önemlerini yitirmeğe başlamış, konular çeşitlenmiş, özellikle kabartmalarda, tabiattan veya günlük hayattan alınmış konular karıştırılarak belirli kompozisyonlar üretilmiştir. Mitolojik figürler yanısıra diğer figürlerden bazıları; Balıkçı , Boksör, Pazarcı Kadın, Uyuyan Çocuk, Atlı Çocuk, Zenci Çocuk`tur. ( Çocuk motifi M.Ö. 250- 150 yılları arasında çok yoğun olarak kullanılır, bu nedenler bir asırlık dönem bazı arkeologlarca `` çocuklar yüzyılı `` olarak tanımlanır.) Bu dönemde ikili , üçlü gruplar halinde eserler yapılmıştır. Bu husus bir konunun işlenişidir.Hellenistik Dönem`in sonuna doğru görülür. Kabartmalarda ise tabiat tasvirleri ve çoban figürleri önemlidir. Kabartmalarda insan figürlei arka satıhtan kopmuş, ya bir ağaca yaslanır, ya da bir paye`ye veya sütun`a dayanır biçimde belirtilmiştir.
Hellenistik dönemi üç evrede incelemek mümkündür.
1) Erken Hellenistik Dönem: ( M.Ö. 334 / 323 -225 )
Özellikleri:Bukarakterlerin tamamı aynı zamanda SFUMATO stilinin karakteridir.
* Yumuşak bir şekillendirme görülür.
* Vücut hatları ve organları birbiriner yumuşak şekilde geçişmektedir.
* Yüz ifadeleri son derece sakindir.
* Figürler büyük bir yalnızlık içindedir.Kendine güven duygusundan yoksun, içinde bulunduğu ortamla, bulunduğu çevre ile kopuk bir duygu verir.
* Giysiler vücuttan çözülmüş, taşıyıcı ve sarıcı bir anlam kazanmıştır.
Bu karakterin en tipik örnekleri; İskender Lahdi, Themis Heykeli, Antium`lu Kız`dır.
2 ) Orta Hellenistik Dönem ( M.Ö. 225 - 160 )
Özellikleri :Bu özellikler aynı zamanda Bergama stilini karakterleridir.
* Birbirini kesen akslarla, kontrast hareketlerin ritmini, uyumunu verir.
* Işık gölge unsuruna önem verilmiştir.Giysilerde pliler hem derin hem de kontrastlı olarak verilmiştir.
* Giysiler çoğu kez vücuda yapışık olup, giysi altından vücut hatları belli olmaktadır.
* Keskin baş ve vücut dönüşleri vardır.
* Yüzlerde patetik ifade vardır.
* Erken Hellenistik Dönem`in çevreden kopuk, kendine güvensiz, yalnızlık içindeki figürü bu devrede hareket kazanmış, güçlü bir kuvvet gösterisi göstermekte, çevresi ile yakın ilişki içinde, çevresi ile kaynaşmış bir görünümdedir.
* Kuvvetli bir realizm hakimdir.
Örnekler: Ölmekte Olan Galya`lı, İntihar eden Galya`lı, Sarhoş İhtiyar, Marsyas, Uyuyan Satry, Samotrake Nike`si, Bergama Sunağı ( 36, 44 x 34, 20 m.; ebadında 12. m. yüksekliğindeki bu sunağın kabartmalarının konusu:Tanrılarla Gigantlar`ın mücadelesi ve kurucu Telephos`un hayatıdır. )
3) Geç Hellenistik Dönem ( M.Ö. 160 - 30 )
Özellikleri:
* Pitoresk karakterlidir.
* Konuların çoğu günlük hayattan alınmadır.
* Heykeller kasıtlı olarak tek yönden görülmek üzere yapılmışlardır.Bu özellik, heykellerin bu dönemden itibaren niş`ler içine konmak üzere yapıladıklarını gösterir.
* Heykeltraş seyircinin dikkatini tek bir noktaya çekmeye çalışmaktadır.
* İkili ve üçlü grup heykelleri çalışılmıştır.
* Adaleler şişkin ve yumuşaktır.
* Terrakota heykeller çok miktarda yaplımıştır.Bu da sanatın fakir halk tabakalarına kadar inip, yaygınlaştığını gösterir.
* Günlük hayattan alınan konularda figürler, kişilerin öfkelerini, acılarını, ümitsizliklerini, ırksal farklılıklarını, mutluluklarını sergilemektedir.Bu ruhsal haller figürlerin yüzlerine de yansımaktadır.
* Portre plastiği büyük bir gelişme gösterir.Klasik devirde tanrılara verilen ideal güzellik ve erdem bu dönemde hükümdarlara aktarılmıştır.
* Heykellerin işleniş tarzlarında da yenilik var.Kol, bacak ve baş gibi vücut organları ayrı ayrı işlenip, daha sonra kenetlerle birleştirlimeğe bu dönemde başlanılmıştır
Bu döneme ait örnekler:
Zenci Çocuk, Milo Venüs`ü, Satry, Aphrodithe - Pan ikilisi, yıkanan Aphrodit,
Laakon grubu.Hellenistik Dönemde eser vermiş pek çok heykeltraş vardır.Esrleri günümüze kadar gelebilmiş olanlardan bazıları ve en önemlileri: EPİGONOS, DAMAPHON, AGASİAS, HAGESANDER, POLYDOROS, ATHANADOROS`tur. ( Bu son üçü tanınmış Laakon grubunu yapan sanatçılardır.)
ROMA DÖNEMİ HEYKELTRAŞİSİ VE KARAKTERLERİ:
M.S. I. Yüzyıl :
Octavianus Augustus Dönemi :
* Klasik devre dönüş vardır.
* Motifler idealize edilmiştir.
* Kabartmalar resim etkisi gösterir.
* Mekan mevhumu kalmamıştır.
* Kabartmalarda natüralist anlayış hakimdir.
* Portreler klasik üslupta olup, idealize edilmiştir.
Claudius`lar dönemi :
* Tarihi kabartma önem kazanır.
* Augustus devrinin mağrur, klasik sanatı yumuşamıştır.
* Motifler daha hareketlidir.
* Ayrıntılara fazla önem verilmiş ve bunlar zarif biçimde işlenmiştir.
* Kabartmalarda resim etkisi daha güçlenmiş, arka fona yapı motifleri ilave edilmiştir.
Flavius`lar Dönemi :
* Claudiuslar`ın zarif, hareketli, natüralist uslubundan uzaklaşma görülür.
* Şekillerde ağırlık,işlenişte ihmâlkârlık dikkati çeker.
* Zırhlı heykeller Augustus devrine oranla daha kaba görünümdedir.
* Zırhlar üzerinde bol kabartma vardır.
* Ornamentik bir üslup hakimdir.
M.S. II. Yüzyıl
Traianus Dönemi :M.S. 117
* Tarihi kabartmalar önem kazanır.
* Ayrıntılı, sert, kuru ve gerçekçi bir üslup görülür.
* Portreler, yalnız baş olarak değil, üst gövde ile birlikte çalışılmıştır.
Hadrianus Dönemi :
* Figürlerde belirli bir zerafet görülür.
* Kompozisyonlar yetersizdir.
* Sert bir donukluk vardır.
* İşlenişteki mükemmellik, portre ve kabartmalara bir ruh verememiştir.
* Vücutlar kaypak ve son derece düzgün gösterilmiştir.
* Saçlar çok karışıktır.
* Zırhlar zengin süslüdür.
* Erkeklerde sakal modası çıkmıştır.
* Kadın saç modelleri ilginç modeler gösterir.
Bibliographie:
1 ) Die Griechische Kunst ( Greek Art )
John Boardman - Jose Dörig - Werner Fuchs - Max Hirmer / München 1966
2 ) Handbuch der Griechischen Kunst - Gisela M. A. Richter - Amsterdam 1966
Aynı kitabın ingilizcesi; `` A Handbook of Greek Art `` 1959 Holland
3 ) Meisterwerke Griechischerkunst - Schefold, 1960
4 ) Griechische Plastik - Lullies , R . / München 1956
5 ) Later Greek Sculpture -
6 ) The Sculpture of the hellenistic age - Bieber, M / N.Y. - U.S.A. 1954
7 ) Die Griechische Plastik, Lippold, G. - München 1956
- Son -
Antalya Profesyonel Turist Rehberleri Derneği ( REHBERANT ) , Çarşamba Söyleşileri Etkinlikleri çerçevesinde hazırlanmış bir sunumdur.
Yazının yayınlanması konusunda sahibinin onayını aldım.
Başta bu çeviriyi yaparak değerlendirmeleri bizlere sunan Arkeolog Selçuk Gür olmak üzere bilim dünyasına sonsuz teşekkürlerle...