- 1105 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SENİ SEVİYORUM DEMEK OLSA SEVMEK KEŞKE
Bütün gün sebebinin ne olduğunu anlamadığım bir sıkıntı bulutuyla beraber çalıştım. Düşündümse de cevaplayamadım, bir yerden üzücü bir haber gelecek gibi tuhaf tuhaf sallandım durdum. Ne zaman ki gecenin soğu karanlığıyla birleşti, insanlar dünyalarına çekildi sesiz duvarların arasından anılar saldırmaya başladı. Bir biri ardına sıralandılar böyle soğuk, karlı ve içimin bile ürktüğü bir akşam üstüydü sessizce çalan telefona yönelmiştim biliyordum arayan sendin. Sanki gizli bir melodi o arıyor diyordu, ilk defa istemedim sesini duymayı çünkü bu sefer bitecekti biliyordum hep bilirdim böyle şeyleri olmadan çok önce çocukluktan beri. İstemesem de açtım, uzaktan çok uzaktan geliyordu sesin, birileri boğazına yapışmıştı sanki boğuk boğuktu sorduğum tüm sorulara kısa kısa cevap verdin ve son aylarda sürekli kullandığın bilmiyorum kelimesini yineleyip durdun. İçimde çok büyük fırtınalar kopuyordu günlerdir kendi kendimi yiyordum annem salonda uzanmış televizyon izliyordu, uzun süredir yaşadığı hastalık onu iyiden iyiye kötüleştirmişti artık ya uzanıyor ya da uyuyordu, hafiften ağrıları başlamıştı sanırım sona yaklaştığını o da bizim gibi biliyordu. Sense bu girdabın tam ortasındayken benden daha ne bekliyordun bilmiyorum o gün o cümleyi nasıl kurdum nasıl bir anda sana sen ne düşünüyorsun diye sorduğumda bilmiyorum dedin yine ve o anda bende şartel attı o zaman bitsin dedim, kendime bile inanamadan senden bir cevap beklemedim bu sefer çünkü ben karar vermiştim. Bir önceki gün annemin doktoruyla konuşmuştuk bize artık yapacak bir şey yok dediğin de anladım hayat çok kısa ne senin için nede başkası için kendimi mahvetmeye gerek yok, üstelik yaşadığım bu kötü ötesi günlerde yanımda olmuyorsan sonrasında da gerek yoktu. Sevmek sadece kendini düşünmek olmamalıydı ya da sadece seni seviyorum demek değildi. Çok uzun bir konuşma olmadı çok kolay paylaştık ayrılık yükünü, olanı biteni benim dedim kendine iyi bak diyerek kapattım. İçimde ki hesap o adar kısa sürmedi yemekten sonra elimde kahvem dışarı bahçeye çıktım lapa lapa kar yağıyordu Ankara bembeyazdı benimse düşlerim siyaha dönmüştü. Kayıplarımın ağırlığı şimdiden çökmüştü omuzlarıma uzun uzun karın altında ağladım güldüm sonra yüzleşmem gerekiyordu kendimle çünkü şimdi daha önemli bir durum vardı, annem üzgün olduğumu anlamamalıydı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.