Kim Ýçin Sanat
’Kim Ýçin Sanat’, sanatýn ne için ve kim için yapýldýðý konusunda süren bir kargaþanýn; ortak noktalarýný bulmayý amaçlayan, tümevarýldýðýnda aslýnda herþeyin bir tek amaca hizmet ettiðinin farkýndalýðýna odaklanan, ’toplum için sanat’ ile ’sanat için sanat’ ikilemini aþmaya çabalayan, fýtrat temelli öðretinin alt ürünlerinin bireyselliðinden baþka birþey olmadýðýnýn algýlanmasý ve çözüme baþlangýç yapmayý önermek için kaleme alýnmýþtýr.
Sanat; “bir duygu, tasarý, güzellik vb.nin anlatýmýnda kullanýlan yöntemlerin tamamý veya bu anlatým sonucunda ortaya çýkan üstün yaratýcýlýk”, “belli bir uygarlýðýn veya topluluðun anlayýþ ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratýlmýþ anlatým”, “bir þey yapmada gösterilen ustalýk”, “bir meslekte uyulmasý gereken kurallarýn tümü”, “zanaat”, "sanat en genel anlamýyla, yaratýcýlýðýn ve/veya hayal gücünün ifadesi olarak anlaþýlýr." Kant: “sanatýn kendi dýþýnda, hiçbir amacý yoktur. onun tek amacý kendisidir. güzel sanatý ancak deha yaratabilir. Hegel: "sanattaki güzellik doðadaki güzellikten üstündür. sanat, insan aklýnýn ürünüdür. kendisine doðanýn taklidinden baþka amaç bulmalýdýr." demektedir.
Kübist tablolarýnda Pablo Picasso, dünya’daki üç boyutun iki boyutla anlatýlabilirliði üzerinde bir teknik önermiþ, dahasý doðru olanýnsa üç boyutu aktarmak olacaðýný öngörmüþtür. Yani burada sanat, yaþamdan kesitlerin aktarýmýndaki araç anlamýndadýr. Picasso’nun “en tanýnmýþ eseri Alman ordularýnýn Guernica kasabasýný bombalamasýný anlatan Guernica adlý eseridir. Resim 1937’de yapýlmýþtýr. Bu resim þu anda Madrid’de Reina Sofía Müzesinde bulunmaktadýr. Picasso, bir sergisi sýrasýnda kendisine, ‘bu resmi siz mi yaptýnýz?’ diye soran bir Alman generaline, ‘Hayýr, siz yaptýnýz!’ cevabýný vermiþtir.” Yani bu tablosunda, ‘toplum için sanat’ yapýlmýþtýr. Toplum, savaþýn acýlarýný yaþayandýr; sanat, acýlarýn aktarýmýndaki teknik ve yaratýcýlýktýr. Diðer taraftan Picasso’nun yakýn dostlarý, genelde þairdir.
Þairler ve ürettikleri þiirlerin, ’toplum için sanat’a yönelik olup olmadýðý mý tartýþacaðýz? Ýsterseniz bu kez tersine giderek, doðru sonuca ulaþtýrmaya çabalayan bir tartýþma düzleminde olalým: yani ’olmayana ergi yöntemi’ ile çalýþalým..
Nazým veya bir Yücel; sanki onlar bir anda oluþuveren kiþilikleriyle, ortaya döktükleri dizeleri süpürüp halkýn önüne koydular.. Sanki onlar, doðuþtan þair olmak için yetiþtirildiler, görevlendirildiler; acýlarý da heybelerinde getirdiler..
Elbette ki deðil! Onlar sadece, duyarlý ve eli kalem tutan, kendini ikinci planda tutmasýný bilen kiþiler olarak toplumu aydýnlatmayý, ýþýk vermeyi seçtiler; cesur yürek olmadýklarýný kim söyleyebilir? Suya sabuna dokunmayan onca insanýn yanýnda, susulan zamanda ses ürettiler. Çoðu da ölüp gittiklerinde ancak deðer kazanacaklarýný bile bile, bundan caymadýlar; kendi renklerini ayrý tuttular; acýlarý toplumun acýlarýyla eþleþenleri sürdüler.. Kendilerinde geliþen üst bakýþý, farklý algýlama gücünü, toplumun hizmetine sundular.
Sanki ’sanat için sanat’, hangi insaný, ne kadar eðitti de; sadece içindeki farklý güzelliði duyumsayýp, kimseye bir yararý olmadan sönüp gitti.. Gerçekte sanat, algýlama gücünün insana yöneltilen; pastoral olsa doðayý anlamasýna yarayan; epik olsa ulusal kültürünü korumaya kýþkýrtan; didaktik olsa öðretileri bir bir veren; görsel/ezgisel sanat olsa baþka bakýþlarla farkýndalýk sunan bir toplum hizmetidir. Yani duyumsatýlan her bir güzelliðin, kötülüðün heybesinden bir kaç günahý daha alýp gitmeyeceðini, kim söyleyebilir?
Genele eriþmek, tümevarmak, yapýlan bireysel iþlerin insan gibi, komple bir mekanizmanýn alt parçalarý olduðunun bilincine ulaþmak; içinde benliðin eriyip gideceði önemli kulvarlardan birinde olduðunun farkýndalýðýna sahip olmak; ne kadar zor, deðil mi?
Þiir, kolay deðilmiþ demek ki! Bu iþin zorluðunu, içinde taþýdýðý aðýr toplumsal yükün, çözülmesi gereken sorunlara eðilmenin sorumluluðuna baðlamakla; sýradan iþlerden deðil, ön saflarda yer alan cesur neferlerden kurulu olduðunu anlamak zorunda kalacaðýz.
Caný sýkýldýðýnda iki satýr karalamanýn, hangi özü verebilir olduðunu; sýradan sýkýntýlarýn, kendilerinin çözemediklerini sayfalarca anlatan dizeleri okuma sabrýný gösterecek, bunlarý dinleyecek zamaný olan bir toplumu bulmanýn zorluðu düþünüldüðünde; eldeki kalemin korkudan titremesi gerektiðini görmek, ne kadar zor!
orhanti.
YORUMLAR
kesinlikle toplum için sanat...zaten sanatcýlara bakýn, tarýhte akýlda kalanlara; hep olduklarý donemýn ýlerýsýnde dusunmus ve bu dusuncelerýný topluma sanatlarýyla anlatmýslar.sade aktarýmlar toplumda anlasýlmayý saglamýs, dogru analýzler ve öngörülerde saygýnlýklarýný artýrmýs ve buyukmus sanatcýlarý.yazý ýcýn sectýgýnýz resmý gorupte acýyý hýssedemeyen göz varmýdýr?guernica benim en begendýgým ve hüzünlendigim resimlerden...her gördügümde frankonun výcdansýzlýgý, kendý vatandaslarýný almanlara kýydýrmasý ve ýnsanlarýn acý dolu bakýslarý içimi burkar.bunca yýla bu hissi tasýyabýlmek sanatcýyý büyüten.
birde son paragrafýnýz ne kadar dogru.sanatcý once kendýný cozmelý ký sonrasýnda toplumu cozebilmeli.býrde kýmsede zaman kalmamýs. her yazdýgýný okuyacak kýsý bulmak mumkun degýl.zamanýn bunca degerlý oldugu donemlerde, sanatcý oldugunu dusunenler daha býr ýtýna gostermelý yazýlarýnda...gercý ben bu kadar elestýrý yapacak noktadamýyým?daha kendými cözümleme safhasýndayým. ama okudugumdan birseyler kazanmak istiyorum gercek olanda bu bence.çok güzel yazmýssýnýz ellerýnýze saglýk...
orhanti
gerçekten de duyarlýlýk örneðini yinelediniz.. kendinizi eleþtirdiniz..
aslýnda toplumun iþe yarar kiþilerinin olmasý gerektiðini belirttiniz. toplumu geliþtiren de bu deðil midir?
alçakgönüllü deðerlendirmeleriniz, bu konuda birþeyler yapýlabileceðini, benzer yüreklerin güçlenebileceðini duyumsatýyor öte yandan.
selamla.