Sevilesi, elleri öpülesi tüm kadınlarımıza sonsuz sevgilerimle
Tek bir gün yetmez kadınımızı yüceltmeye, saygın kılmaya, anlık ve günlük sevgi gösterileri ile kutlamaya. Çünkü bütün günler kadınlarımızındır. Anam, eşim, bütün kadınlar benim sevgililerimdir. Ben onlarla varım. Sizde. Tüm insanlık. Kadınlar Allahın en harika yaratığıdır. Her şey, her oluşum onların mihverinde döner, gelişir ve şekillenir. Onlarsız hiç birşey yapılamaz, geliştirilemez. Kadın Yaşamın, insan mutluluğunun ta kendisidir. İnsan denen varlık, kadının o cömert tarlasında, ahenk ve düzen dolu tılsımlı dünyasında en nadide fidanlar ve kainatın en değerli varlıkları olarak yetişir
Kadın yaşama, toplumlara, hülasa kainata, en değerli tatları ve en felsefik anlamları veren bir güzide varlıktır. Ona bir gün yetermi.... bütün günler onların.... en güzel bütün anlar onlarla yaşanır. Onlarsız hiç ama hiç birşeyin tadı ve anlamı olmaz.
Peki bu kadar değerli bir varlığa hak ettiği değer, önem ve yaşamsal saygınlık, farkındalık niçin verilmez.
Önemli olan bunu düşünmektir. Bilhassa toplumumuzda, kadın niçin horlanır, küçümsenir, insanlık dışı eziyetlere, işkencelere uğratılır (Klavyem soru işaretlerini basmıyor lütfen bağışlayınız)
Toplumumuzun, özellijkle de kadın topluluğumuzun, bilerek, cahil ve eğitimsiz bırakılması en büyük neden.
Din ve İnanç konusunun yanlış yorumlanarak, bu söylem sahiplerince 2. sınıf insan, bir eşya, bir enstruman mal gibi görülüp değerlendirilmesi, elleri öpülesi, sevginin en yücesine layık, kadınlarımızı hiç ama, hiç haketmedikleri zulümlere, çileli yaşamlara mahkum etmektedir.
Kadına yapılan zulme tüm kadınlar baş kaldırmalıdır. Bu baş kaldırıyı destekleyecek büyük bir erkek topluluğunun da var olduğuna inanırım ben. Kadınlarımız... sevgili ve çok değerli kadınlarımız bilinçli, vakur, cesaretli olmalıdırlar. Lay, lay lom yaşamları yeterli ve yaşam tarzı olarak görmemeliler. Değerli varlıklar olduklarına öncelikle kadınlarımız inanmalı, bu suretle de, düzeyli sevecen gurur ve onur kendilerinin en tabii hakkı olduğuna inanmalıdırlar. Günlük ve anlık sevgilerle yetinmemeliler. Onurlu, düzeyli ve sürekli sevgilerin hakları olduğunu bilmeliler. Toplumların önemli çatıları olarak, ayakta tutan dinamik direkleri olduklarını haykırmalılar. Yalnızca ağlamak ve inlemekle, duygusal dertlenmelerle, göz yaşları akıtmalarla saygın kadın kişiliği kazanılmaz. Kadın üstün bir faktöryel olduğunu hissettirmelidir erkek toplumuna. Hangi erkek toplumuna... Ata erkil, erkekliği, kendi kişiliğini bağnazca sergeliyip, hilkaten narin ve zarif yaratılmış kadın toplumana karşı üstünlük taslayan erkek toplumuna karşı dinamik yapıda olacak, olmalıdır kadınlarımız.
O zaman he rgün, her an, yaşamın tümü, mutlulukların ve sevgilerin bütünü kadınımızın olacaktır ve özel günler tertibine de hiç gerek kalmadan, kader de, keder de ve tüm mutluluklarda birleşilerek, bütünlük arzeden kadın ve erkek birlieşik mutlu toplumu oluşacaktır.
Bütün kadınlarımızı en halis dileklerimle, en gerçekçi sevgilerimle içtenlikle selamlıyorum
Kemal polat
YORUMLAR
Dünya kadınlar gününde yazdığınız bu özel yazı için öncelkile tebrik ederim Kemal bey.Kadına şiddet uygulanıyor ne yazık ki,bilinçsiz ve duygusuz davranışlarla.Kadına bakış açısı değişmedi,hatta her geçen zaman daha kötüye gidiyor.Aslında sadece kadına değil,insanın insana,insanın topluma bakış açısı ve duyguları asileşiyor.Bundan da kadınlar da nasibini alıyor.Cehalet diyeceğiz,fakat görüyoruz ki ünüversite bitirmiş,tahsil görmüş olanların arasında da kadına şiddet uygulanıyor.İnsanda değer yargıları,saygı,sevgi,vicdan,merhamet olmadıkça,insani davranması zaten beklenemez.Toplum olarak nereye gidiyoruz bunun tartışmasını yapmak lazım.Ayrıca televizyonlarda yayınlanan filmlerin ,yayınların da özenle seçilmesi gerek.Çünkü gerek kadına,gerek insanlara ve tüm canlılara ait bakış açısını,hissiyatı hiçe sayan filmler ve programlar o kadar çok ki.Medyaya da çok görev düşüyor.Çok konuşulacak,çok tartışılacak konular.
Teşekkür ederim bu özel günde yazıp yayınladığınız bu özel deneme yazınız için ve düşünceleriniz için.En içten saygı ve selamlarımla.
kempol
Aslında bu kulak çınlamasından dolayı çok zorlanıyorum. Ama yazmadan da rahatlıyamıyorum. Hele değerli kadınlarımızın değer verip kutladıkları bir günde, nayıf da olsa mutlaka birşeyler yazmak ihtiyacını hissettim. Çünkü ben de değerli kadınlarımızın, sayesinde varım. Her insan varlığını öce Allah'a sonra da kadınlara borçludur. Mutluyum ki bu gerçeği her an hissedip düşünebiliyorum.
Kadının bu denli önemli ve değerli bir varlık olduğunun herkes farkında ve bilincinde olmalıdır. AMA EN FAZLA KADINLARIMIZ BUNU BİLMELİ BU ÖNEMLİ FARKINDALIĞI ANLAMALILAR. BU ONUR DEMEKTİR, VEKAR VE GURUR DEMEKTİR, KADIN İÇİN DE, ERKEK İÇİN DE OLMASI GEREKEN D Ü Z E Y L İ L İ K DEMEKTİR..
Kadınlarımız bunu bilmeli, erkek hoyratlığını, sabırsızlığnı, bencilliğini ve üstünlük taslama tavırlarını anlamalılar. O nedenle de kendilerini güçlü kılacak bilgi ve kültür birikimlerini
yükseltmeliler. Bu şekilde, birikimli kadınlarmızın da örnek olacak atak ve dinamik davranışları, aydınlatıcı önderlik vasıfları
hep öne çıkmalıdır... kadınlarımız cesur olmalı, toplumunun seçilmişi olduğunu, onurlu olmanın öncelikle kendilerinden öğrenileceğini bilmeliler. Çünkü Anadırlar. Yetişmekte olan her insana, onurlu insan olma bilinci kadınlar tarafından verilir. Oysa erkeğin böyle bir özelliği yoktur, bir bakıma hep hazırcıdırlar, hazıra konarlar. Bu da onlara maalesef ortam boşluğundan gelen bir eğemenlik sağlar. İşte kadın o boşluğu yaratmamağa çalışmalıdır.
Bilirsiniz değerlik dost çok zor bir iştir kadınlık. Bu öğe bile onları bin kat daha fazla saygın kılmağa yeter. İşte bunun da farkında olmalıdır kadın. Aslında tüm bu özellikler onu güçlü ve kişilikli kılmağa yeter. Onun için şu sözler çok doğrudur: Başarılı her erkeğin arkasında, güçlü ve dirayetli bir kadın vardır. Bu kural eski hükümdarlar için de geçerlidir, örneklerini hep okuyup görürüz.
Güçlü olmanın da ötesinde kadın narin ve tüm canlılara nazaran binlerce kat daha fazla duyarlığa, hassasiyete, olumlu ve yapıcı duygular zenginliğine sahiptir. Sadece bu özelliği dahi onu vazgeçilmez, ihmal edilmez kılmağa yeterlidir..
Sanırım en sonunda, dönüp dolaşıp kadının eğitimine, bu saydığımız vasıflarlarda yetiştirlmesine geldik. MESELENİN BAM TELİ DE BURASIDIR. Kadınlarını çağın gereklerine uygun yetiştiremeyen toplumlar hep batış süreçlerini yaşamışlar. Bu gerçeği de hem günümüz, hemde geçmiş tariklerde yaşanan olaylar meyanında hep görüyoruz.
İnsan yetiştirmiek bir devrim sıtratejisi uygulanmasını gerektirir.
Tolumsal kadın yetiştirmek se, bu sıtratejinin bir kaç misli daha fazla özenli ve yorucu sıtrateji uygulamasını gerektirir.
İŞTE BÜYÜK ATATÜRK BU GERÇEĞİ ANLAMIŞ OLA DEHA BİR SITRATEJİ USTASIYDI. Bu gün kadınlarımızın kullanabildiği, çok sınırlı da kalabilmiş haklar o büyük dehanın eserleridir.
Bu sıtrajei engellendiği, duraksatıldığı, din - iman teraneleri ve nidaları ile yozlaştırıldığı için bu gün bu hallerdeyiz. İnsanımızın ve kadınlarımızın yetiştirilmeleri, onların birikimli çağdaş insanlar olmalarının önü kesinlikle kasıtlı olarak kesilmiştir. NEDEN?... Çağdaş insan cesurdur, bilgilidir, sorgulayandır, devrimcidir, gerçekçidir; bu nedenle de her şeyin en iyisine, en güzeline layık olduğuna inanır ve mutlaka, savaşmak pahasına da olsa onları elde etmek ister.
İŞTE DEĞERLİ DOST ŞAİRİM.... BİZ YÖNETMEK İDDİASINDA OLAN BAĞNAZ GÜÇLER, EĞEMEN SINIF, ATA ERKİL YOBAZ DÜŞÜNCELİLERDE BU GELİŞMEYİ, KADININ TOPLUMDA YÜCELMESİNİ İSTEMEZLER . YIKILMASI GEREKEN TABULAR DA BUNLARDIR.
ESENLİK DİLEKLERİMLE,SONSUZ SAYGILARIMLA SELAMLIYORUM DEĞERLİ DOST ŞAİRİM SİZİ.
kEMAL POLAT
,
kempol 09 Mart 2011 Çarşamba 01:19:07
Çok teşekkür ederim Hazan Hanım, Yine değerli ve sınırlı zamanlarınızı ayırmış ve anlamlı yorumunuza çekincesiz harcamışsınız. Benim bu yazım oldukça sınırlıydı. Sizin çok değerli ve anlamlı yorumunuz deneme yazımı tamamlamış ve daha da anlamlı kılmış.
Aslında zaman darlığı hepimizi zorluyor sanırım. Ama yazmadan da rahatlıyamıyorum. Hele değerli kadınlarımızın değer verip kutladıkları bir günde, nayıf da olsa mutlaka birşeyler yazmak ihtiyacını hissettim. Çünkü ben de değerli kadınlarımızın, sayesinde varım. Her insan varlığını önce Allah'a sonra da kadınlara borçludur. Mutluyum ki bu gerçeği her an hissedip düşünebiliyorum.
Kadının bu denli önemli ve değerli bir varlık olduğunun herkes farkında ve bilincinde olmalıdır. AMA EN FAZLA KADINLARIMIZ BUNU BİLMELİ BU ÖNEMLİ FARKINDALIĞI ANLAMALILAR. BU ONUR DEMEKTİR, VEKAR VE GURUR DEMEKTİR, KADIN İÇİN DE, ERKEK İÇİN DE OLMASI GEREKEN D Ü Z E Y L İ L İ K DEMEKTİR..
Kadınlarımız bunu bilmeli, erkek hoyratlığını, sabırsızlığnı, bencilliğini ve üstünlük taslama tavırlarını anlamalılar. O nedenle de kendilerini güçlü kılacak bilgi ve kültür birikimlerini yükseltmeliler. Bu surewtle, birikimli kadınlarmızın da örnek olacak atak ve dinamik davranışları, aydınlatıcı önderlik vasıfları hep öne çıkmalıdır... Kadınlarımız cesur olmalı, toplumunun seçilmişi olduklarını, onurlu olmanın öncelikle kendilerinden öğrenileceğini bilmeliler. Çünkü Anadırlar. Yetişmekte olan her insana, onurlu insan olma bilinci kadınlar tarafından verilir. Oysa erkeğin böyle bir özelliği yoktur, bir bakıma hep hazırcıdırlar, hazıra konarlar. Bu da onlara maalesef ortam boşluğundan gelen bir eğemenlik sağlar. İşte kadın o boşluğu yaratmamağa çalışmalıdır.
Bilirsiniz değerlik dost çok zor bir iştir kadınlık. Bu öğe bile onları bin kat daha fazla saygın kılmağa yeter. İşte bunun da farkında olmalıdır kadın. Aslında tüm bu özellikler onu güçlü ve kişilikli kılmağa yeter. Onun için şu sözler çok doğrudur: Başarılı her erkeğin arkasında, güçlü ve dirayetli bir kadın vardır. Bu kural eski hükümdarlar için de geçerlidir, örneklerini hep okuyup görürüz.
Güçlü olmanın da ötesinde kadın narin ve tüm canlılara nazaran binlerce kat daha fazla duyarlığa, hassasiyete, olumlu ve yapıcı duygular zenginliğine sahiptir. Sadece bu özelliği dahi onu vazgeçilmez, ihmal edilmez kılmağa yeterlidir..
Sanırım en sonunda, dönüp dolaşıp kadının eğitimine, bu saydığımız vasıflarlarda yetiştirlmesine geldik. MESELENİN BAM TELİ DE BURASIDIR. Kadınlarını çağın gereklerine uygun yetiştiremeyen toplumlar hep batış süreçlerini yaşamışlar. Bu gerçeği de hem günümüz, hemde geçmiş tariklerde yaşanan olaylar meyanında hep okuyuyp anlarız.
İnsan yetiştirmiek bir devrim sıtratejisi uygulanmasını gerektirir.
Tolumsal kadın yetiştirmek se, bu sıtratejinin bir kaç misli daha fazla özenli ve yorucu sıtrateji uygulamasını gerektirir.
İŞTE BÜYÜK ATATÜRK BU GERÇEĞİ ANLAMIŞ OLAN DEHA BİR SITRATEJİ USTASIYDI. Bu gün kadınlarımızın kullanabildiği, çok sınırlı da kalabilmiş haklar o büyük dehanın eserleridir.
Bu sıtrajei engellendiği, duraksatıldığı, din - iman teraneleri ve nidaları ile yozlaştırıldığı için bu gün bu hallerdeyiz. İnsanımızın ve kadınlarımızın yetiştirilmeleri, onların birikimli çağdaş insanlar olmalarının önü kesinlikle kasıtlı olarak kesilmiştir. NEDEN?... Çağdaş insan cesurdur, bilgilidir, sorgulayandır, devrimcidir, gerçekçidir; bu nedenle de her şeyin en iyisine, en güzeline layık olduğuna inanır ve mutlaka, savaşmak pahasına da olsa onları elde etmek ister." Bu bilinçli ve cerbedeli
insanın tolumsal büyüklükte oluşması demektir. Durağan, kaderci, parçala yönet, yalnızca kendini düşün. bencilliği hakim kıl ve de, hepsinin üstünde eğemen güç sen ol..." Düşünceliler bu gelişmeye engel olmuşlardır. Bizde de olan budur, Cesur davranılıp gerçek yeterli dinamizmle kavranmadığı için. Kuşkusuz kadınlarımızın da payı vardır bu geri kalışta.
İŞTE DEĞERLİ DOST ŞAİRİM.... BİZİ YÖNETMEK İDDİASINDA OLAN BAĞNAZ GÜÇLER, EĞEMEN SINIF, ATA ERKİL YOBAZ DÜŞÜNCELİLER DE BU GELİŞMEYİ, KADININ TOPLUMDA YÜCELMESİNİ, ÖNEMLİ BİR FAKTÖTYEL OLMASINI İSTEMEZLER . YIKILMASI GEREKEN TABULAR DA BUNLARDIR.
ESENLİK DİLEKLERİMLE,SONSUZ SAYGILARIMLA SELAMLIYORUM DEĞERLİ DOST ŞAİRİM SİZİ.
KEMAL POLAT
kempol tarafından 3/9/2011 3:12:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
hazan444
Dünyada mutluluğun odak noktası kadınlarımızdır.Onlara şiddet uygulayan zihniyetler;kö,sağır ve lal olmuş beyinlerdir diye düşünmekteyim.
Allah,kadınlarımıza sabır ve mutluluk versin...
saygılar.
kempol
Esenlik dileklerimle selamlıyorum depğerli dostum sizi. Kemal Polat
O zaman he rgün, her an, yaşamın tümü, mutlulukların ve sevgilerin bütünü kadınımızın olacaktır ve özel günler tertibine de hiç gerek kalmadan, kader de, keder de ve tüm mutluluklarda birleşilerek, bütünlük arzeden kadın ve erkek birlieşik mutlu toplumu oluşacaktır.
Keşke güzel yurdumda yaşayan erkeklerin yarısı sizinle hemfikir olabailse!
Çok teşekkür ediyorum. Yüreğinize sağlık...
Sevgi ve saygıyla...
kempol
Bunu beyinlerine bencilik cahaleti çivilerle kazınarak yazılmış , kadın konusunu yalonız dinsel tabular içinde düşünebilen, onların erkeğin zevk aracı için yaratıldığına inananlardan beklemek beythude zaman kaybıdır. Kadın da dik durmasını bilmeli, onunda yüreğinde dinamizm ve cesaret olmalı, aykırı ve yanlış düşünenlere, kendisini destekleyen, kendinden farksız gören erkeklerle birlikte direnip mücadele etmesini bilmelidir.
Başarı sağlamış, özgür ve dik duruşlu kadınların bu kimliği nasıl kazandıklarını da düşünüp, teslimiyetten uzak durabilmeli, sorgulamalı,
çok okuyup, araştırmalı, gerçek aşk ve sevgi,nin ancak kadını ve erkeği mutlu edebileceğini aklından çıkarmamalıdır. Kadın ve erkek birlikteliği sadece cinsel dürtülerin anlık zevk ve mutluluk aracı olarak dünülmemeli, kadının da en az erkekler kadar başarılı olup, gerektiğinde harikalar yaratabileceğini hep akılda tutmak lazımdır. Kısacası," lay - lay lom" şarkı ve duygularının esiri olomamalı kadınlarımız. Vekar, onur, dik duruş, özgür ve cesur olmak, erkeklerden ziyade kadına yakışır. Bunu elde ettiği gün kadınlkarımız değerli ve kainatın en güzel bireyleridir.
Sonsuz teşekkürlerimle size içten sevgiler selamlar sunuyor, mutluluk, cesaret ve esenlikler diliyorum, değerli dost. Kemal Polat