- 583 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İnançları Terörize Etmek 06
6-]Böylesi alınmış kararları, bu minicik, bir kelimelik ’yasal olma’ farkını görmezden gelişle, unutturura gelirseniz; olan olur. İş, içinden çıkılamazlaşırdır. Sağırlar diyaloğu başlar. Düşünme direnciniz kırılır. Çünkü size sufle edilen; ’YÖK kendi alanını kendi düzenleme hakkına sahiptir’ genelce söylemi mantıki bir onama cümlesidir. Dikkat edilmezse, sizi düşünmeden alı koyucu, yasa dışı oluşu; yasalmış gibi mantıklıca, yasal olmayanı size, haklılatma ve onatmanın bir mantığıdır!
Sorumlu ve bilinçli yurttaş, bu gibi söylemleri elinin (bilincinin) tersi ile iter. Önem vermez. Bu gibi sözdü söylemler; o kişiye saygı duymanın itibarını bile ortaya çıkartmaz. Kişinin kendi bilgi ve görgüsü, zaman ve zemine denk düşücü ve güncel düşünme konuşları ile kişinin kendisine saygıyı duyurturdur. Bu tür alanı belirsiz ifsatlara saygı duymak bir yana, acaba ben düşünce mi sarf ediyorum? Deyişin utanmasını dahi duymayacak denli de olanbir gafletliktir.
Sizin; ’toplumcu düşünce’ diye tabir edişinizin meşruiyet kaynağı nedir? Elbette nesnel ilişkindik ve üretimse olan, nesnel öznelce, sosyal yaşantı aşmanın işlev eşmesidir. Ve bu işlevle menin herkese hitap eder oluşudur. Ve yeniden ve yeniden üretilir olanın, karşılıklı bağımlı oluşlarla yüküm edilir olmasıdır. Yükümlerin, sorumluca ve genelde de, özelde de; herkesçe paylaşılabilir olmasıdır.
Karşılıklı yüküm edilmeleriniz, toplum sal organ el eşmelerinizin, temel gereksinimlerimize değin olanın ortaklaşa yükümlerle sağlayışlarıdır. Gerek sosyal birlik yapılı güç, gerek toplumsa güç, temel ihtiyaçtı sağlayıştılar yapmanın, bir zorunluluğudur. Bu kadar somut bir zorunluluk, sosyal birliği biçimledi. Sosyal birlik yapı, toplumsal yapı ile daha bir karmaşık şekilde organize oldu.
Bu organizeler insan kabiliyetinin, insan beceri, yetenek ve donanımlarının, simbiyotik olacakla işbirlikti öbekleşmesidir. Bunlar giderek kurumları oluşturmuşturlar. Yani insan kendi dışındaki insanlarla ve kendi dışındaki nesnele dek yansıyan ve nesneldi, özneldi girişmesiyle; kendisini yansıtır olduğu; bilgi, beceri yansımaları ile işbirliği bağıntılıdır. Yine toplumcu düşünce; bir çeşit temel simbiyoz yaşam ve bu yaşamın hücre tipi işlev eşmesini, kurumsa olacakla ortaya çıkaran karşılıklı, zorunlu, üretim tüketim ve yaşantılım girişmesinin sürekli bir re organizesidir.
’Toplumcu düşünce’ diye tabir edişinizin meşruiyet kaynağı; bu temel sağlayıştılarla, ihtiyaçların zorunluluğuna dek eğim eşmenin, kendisine özgü olan, sizin iradeniz dışında otomatik ilişkilenmesinin gerekirciliğidir. Ve sizin bunu bilinç edişinizdir. Zorunluluğun bilincini edinen, etkin özne oluşunuzdur.
Şunu iyice belirtelim. Türbandı halk sembolizmi için sizin kişi serbestîsi demeniz, inançların toplumsal doku içinde gözetilir olmasını istemeniz demektir. Değilse türban özel ve öznel yaşamın her alanında ve halktı yaşam içinde, zaten serbestidir. Yine inançları toplum içinde, kendi tercihleri gibi halk iradesi gibi İnançların, topluma dek otoriter ve itaati entegre edilmenin; günümüze dek olan modern evirilişti sosyal bir tutumudur. Halkın iradesi toplum yasallığının (zorunluluğunun) üstünde olamaz.
Olursa eğer bu halkın intiharı demek olur. Halk topluma dek düzenlenir olan ilişkilerin içindeki olası yollardan olan bir yolu tercih ederek, halk iradesini ortaya koyarlar. Değilse toplumu feshedecek bir eğilime, halk iradesi denmez. Bilmezliğin, kontrolsüzlüğün eğilimine irade belirmesi denmez. Toplumu halk belirlememiş ki, halkın toplum üzerinde iradesi olsun. Topluma karşıt, ayrımcı ve halk inancına dek anlam değerler yüklemeli, öznel amacın; topluma sirayet edecek yol ve yöntemlerinin, ilk masum girişme adımı: günümüzde türbandır. Hem de insan hakkı gibi demokrasi gibi toplumla alakasızca olan abukluklara bürünüşle, bunu yapma isteğindedir.
Bir topluma yönelik türban girişmesinin amacını, giyim kuşam serbestliği içinde görmek ve inanışları da toplumun içinde taşınırlıktı tercih hakkı gibi anlayıp, bunların halkın bir vicdani kanaat serbestisi gibi olmasını destekler olmak; halkça tolarize edişti algıların masumiyeti ile inançları da, toplum içinde makul etmenin, bir foyasıdır. Yani halkçı anlayış ve yaşamla, toplumu ve toplumsa organize olmanın biçimlenişini karıştırmanızdır.
Toplumda bir operatör giysisi, o alanda ve o yerde; onun yetkili otorite olmasını ve bu otoriteye sizin kimi kez zorunlulukla ve itaati boyun eğeceğinizin ilişkisini daima size iletir. Toplumun giyimi kimi çoğu alanda iş ve üretim hayatına özeldir. Sekreterlik gibi işlerde kısmen serbestlikleri taşırsa da o yere dek bir otorite yetki paylaşımı olmanın nüfuzu, hep o giyim tarzlarına sinmiştir.
Siz bu gibi bir toplumsa kıyafetlerle halk alanda etkin ve makul ve itibari olamazsınız. Söz gelimi, böyle bir kişiye siz; ’doktorumsa; hastanende doktorum, burada da keyfimin doktorum değil ya’ dersiniz. Halkın öznel anlama işaret sıfat ve taşımaları da toplumda, bir demokrasi, bir insan hakkı gibi toplumdu onama cümleleri ile etkin olamazlar.
Türban kendi halktı öznel alanı dışında, toplumsal alana transfer edilmek istenen öznel hükmedici öncü eğilimlerin, provokatörce bir girişmesidir. Şimdi konuyu anlaşılır kılalım. Halksa yaşantılıma dek olan inançlarınızı, topluma entegre ettiğimizde; inançlara dek masum uygulamaların topluma dek nesnel yasamın çatışmasına değin uyuşmazlığını, en marjinal bir durumuyla belirtelim.
Siz bir dini inanıcı, halktı öznel yaşamın mümin olaraktan; özel yaşamınızda ve cemaat içi yaşantı ilişkilerinizde bir şey yerken içerken, bir işe başlarken; üç Kulhü bir Elham okumayı şiar edinir olmanız ve bu tür davranışlar içinde olmanız, çok doğrudur; makuldür, uygulanabilirdir. Sosyal yaşantılı inanç hakkınızdır. Bu eyleminizin sonunda siz ya da sizin gibi anlayışımı olanların etkileneceği bir durumdur.
Sürecek
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.