- 1052 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
Biraz Hassasiyet Ne olur!
Soğuk bir kış gününün, ayaza kesmiş sabahı. İnsanlar işe yetişme telaşında, bir kedi büzüldüğü kuytudan etrafı süzüyor. Hava, kışın haşin yüzünü göstererek, rüzgar bıçak gibi biçiyor. Sabah erken, bankadaki işimi bitirdim, bir an önce eve varmaya uğraşıyorum.
O da ne ? Az ilerde iki küçük kız çocuğu, büyük ancak beş yaşlarında, küçüğüyse iki iki buçuk yaşlarında, elele tutuşmuşlar, abla olanın elinde, uzaktan ne olduğunu seçemediğim bir minik paket. Belli ki anneleri alış verişe yollamış! Bebek olanın üzerinde ince bir kazak, altında yalnızca bir ince külotlu çorap, abla bir kazak bir pantolon, ayağında annesine ait olduğunu sandığım siyak topuklu bayan ayakkabısı…
Yıkıla döküle bir yandan yürümeye uğraşıyor, bir eliyle de kardeşini çekiştiriyor. Arkalarından içim ezilerek baktım. Bir anne bu kadar lakayt, vurdumduymaz olmamalı. Sabahın ayazında, muhtemelen uyurken giydikleri kıyafetlerle, aklı başında bir insan çocuklarını bu şekilde nasıl dışarı yollar ? Üşütüp hasta olacakları gün gibi ortada.
İkincisi artan kayıp çocuk haberlerini hiç mi duymazlar, hiç mi haber izlemez bu insanlar?
Her gün yeni kayıp haberleri, bir hafta içinde onlarca kadın cinayetleri, bu insanlarımız ruhsuz robotlara mı döndü, ne oldu?
Anneler çocuklarına duyarsız, eşler, birbirine sevgisiz saygısız. Neler oluyor insanımıza?
Bazı şeyleri kabul edemiyorum, bunların başında düşüncesiz anneler geliyor. Annelik öğretilmez, yaşayarak öğrenilir. Rabbim kadın kullarının kalbine, doğuştan vermiştir bu özel duyguyu. Onun için değil midir, herhangi bir çocuk ağlasa, içimiz sızlar, tanımadığımız iki çocuk döğüşse, ayırmaya uğraşırız.
Bazı anneleri anlamıyorum, anlayamayacağım yıllar geçse de.
Bu soğuk havada, o incecik kıyafetlerle, değil yüzlerce metre uzaktaki bakkala çocuk göndermek, insan evdeki kedisini kıyamaz dışarı çıkarmaya.
İnsaf artık, gerçekten insaf! Anne tv deki kimbilir hangi lüzumsuz programından ayrılamamış, o masumları, binbir kötülüğün kol gezdiği sokaklara, üstelik incecik gece kıyafetleriyle bırakıyor.
Kızgınım, pişmanım, neden o çocukların peşinden onları takip edip de, o hanıma usulune uygun, bir iki söz söylemediğime.
Muhtemelen bana cazgırca cevaplar verirdi.
Gazete ve haberlerde, onlarca cinayete ve türlü rezilliklere uğrayanları duyunca, yine benim ve dinleyenlerin içleri yanacak.
Çocuk her zaman özen, dikkat, itina isteyen bir varlıktır. Önüne bir kap yemek koymakla, yarım yamalak giydirip, büyütmekle sorumluluklarımız bitmiyor. Onlar büyüyüp, iyiyi kötüden ayrana kadar, koruyup kollamakla yükümlüyüz.
Dünyaya gelen bir canı, ne olursa olsun, hayırlı bireyler olarak yetiştirmek zorundayız.
Ben görünce içim sızladı, bu nasıl annelik, kabul edemiyorum!
Kötü niyetli biri o çocukları alıp gitse…Düşüncesi bile içimi daraltıyor.
Akıl fikir, şuur, izan ver Yarabbi!
YORUMLAR
çok anlamlı bir yazı içim sızlayarak okudum inan evet ya bir organ mafiası alıp kaçırsa o minikleri... daha neler neler geldi aklıma senin gibi offf offf... usta kalemin varolsun sevgimlesin
GÜLDESTE tarafından 2/28/2011 4:22:23 PM zamanında düzenlenmiştir.
handan akbaş
Selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
Amin Handan Hanım . Allah öncelikle vicdan, Allah korkusu versim kim olursa olsun. Yine duyarlı bir yazıydı. Tebrik ediyorum. WSevgilerimle tebrik ediyorum sizi.
handan akbaş
Selam ve sevgiler arkadaşım.
ne güzel bir konuya değinmişsiniz...
çocuk doğurmakla maalesef annelik olmuyor..
örneğinde gördüğümüz üzere...
sevgilerimle...
handan akbaş
handan akbaş
''Akıl fikir, şuur, izan ver Yarabbi!''
Amiin amin inşallah diyorum içim yanarak...
Yüreğimize ses olmuşunuz Sevgili Handan Hanım,
İnsafsızlığının taş kalpliğinin emarelerine ne yazık ki her çarşıya çıktığımızda benzer durumlarda rastlıyoruz...
Bunun sebebi olarak ileri derecede akıl hastalığı olabilir diye düşünüyorum.
Kanunen akıl hastaları evlenmesi yasak ama, bu güne kadar hangi evlenen kişileri bu kontrole tabi tutmuşlar ki...
Bu tüm tam gelişmemiş ülkelerin sorunu . Pek çok Avrupa ülkelerinde, değil sokakta çocuklar böyle aç açık dondurucu soğuklarda sersefil dolaşaçak çocuğunu döverken bile gördüklerinde, haklarında şikayet olunca ailenin elinden çocukları alıyorlar...
Ne yazık ki herkes çocuk doğurabilir ama herkes anne baba olamıyor.
Daim olsun kaleminiz sevgilerimle
ÜZÜMKARASI tarafından 2/28/2011 1:29:41 PM zamanında düzenlenmiştir.
handan akbaş
Çocuk Rabbimizin güzel bir emaneti,tabii anlayana.
Çocuk sahibi olmak isteyenler eğitme tutulmalı bence, ancak verme akıl ne kadar faydalı olur, bilmem.
Selam ve dualarımla.
Duyarlısınız...Hassassınız... Dalaysıyle de İNSANSINIZ....
Kayıtlarda insan olarak geçipte dünyamızı kalabalıklaştıranlar her geçen gün çoğalıyor...
Ne oluyor insanlara, insanlığa?...
Tebrikler duyarlı yazınız için...
handan akbaş
Teşekkür ederim, değerli yorumunuza.
Bizler olgunlaşıp babaanne, anneanne olunca daha da dikkatli oluyoruz herhalde.
Gerçi ben çocuklarıma da dikkatliydim, şimdi insanlar değişti.Küçücük çocuğun yalnız sokakta ne işi var?
Selam ve saygılar...
handan akbaş
handan akbaş
Selam ve saygılarımla...
Benim saptamam şu, bilmem katılırmısınız Handan Hanım?: Her anne / baba evladını sever. Ama anne / baba olmayı sevmek, ayrı bir konudur. Anne / baba olmayı sevmemişse kişi, mesuliyetlerini üstlenemez, sırtlayamaz.
Etrafımda o kadar çok şahit oluyorum ki bebek ağlıyor diye anne sızlanıyor. Ya bebek bu, elbette ağlayacak. Elbette gece uyumayacak, uyutmayacak. Gecen, gündüzün karışacak. Bir elinle puseti sallarken diğer elinle kıymanı kavuracaksın. Çocuk, başka türlü büyümez ki... Neden iğne ile kuyu kazmak demişler?
Öyle bedava eğlence diye her hamilelik doğumla neticelendirirse....
Yine güzel bir konuydu...Teşekkür ediyorum. Sevgiler, selamlar.
handan akbaş
Değerli yorumunuza teşekkürler, sevgiler selamlar.
çoğaldılar......öyle sorumsuzlar varki.....ana demeye şahit ister....bir hayvanın analığını bile beceremiyorlar....duyarlı kaleminizi kutluyorum saygılar
handan akbaş
Hatıralarınızı özledik, yazsanız da okusak.
güzel bir yazı tebrik ederim. bazıları anneliği sadece çocuğu doğurmak olduğunu zannediyor.
handan akbaş
Yerden göğe kadar haklısınız arkadaşım. Ben de üzüldüm şimdi. Bir anne çocuğuna nasıl kıyabilir ki? Ben hastaneye yattığım gün kızımı zorla eve gönderdim. Kızım gece kalmak istedi. Doktorlar, hemşireler var iyiyim dedim. O üzgün yüz ifadesini görmeliydiniz giderken. Sandalye üstünde uykusuz kalmasına bir anne olarak dayanamadım. Bazen ben de görüyorum ilgisiz anneleri. İşlek caddelerde bisiklet süren çocukları görünce içim gidiyor. Hassasiyetiniz için kutlarım. Sevgilerimle...
handan akbaş
Geniş yorumunuza teşekkürler canım, sevgiler.