- 637 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
HANİ NEREMİZ TÜRK BİZİM?!!
Türkleri karalama, aşağılama çabaları pek çok saha yanı sıra, diziler ve romanlarla da yapılmakta hele de son zamanlarda. Her izlediği filme, her okuduğu romana gerçekmişçesine inanan varsa, araştırma gereği, kuşku duymayan varsa kendi yansın yanlışının narına lakin savunusunu yaparken de tarihe sahip çıkma içgüdümüzle yanlışları da görmezden gelmeyelim lütfen!
Bu gün herkes, herkes için bir şeyler söylüyor, kimi tahmini, kimisi maksatlı. Bu gün Mevlana’ya bile neler atfediliyor görmekteyiz, rahmetlinin ne gayliğini bırakıyorlar, ne de alkol ve uyuşturucu aldığını ve daha pek çok âlimin, hele de padişahların!
Her biri ayrı başlık altında uzun uzun ele alınabilir ve açıklanırlığı da var şüphesiz, aksini ispata yeterince veri de mevcut…
Lakin Osmanlıyı bu denli karalamanın karşısında olduğum kadar, pir-ü pak göstermenin de karşısındayım doğrusu! Hele de Türklük adına!
Malumunuz, yemeyenin malını yerler! Biz geçmişimize sahip çıkmazsak, araştırmazsak, belgeleri tırım tırım saklarsak olacağı bu. Zaten karalamak için bekleyen onca düşmanı varken ülkenin!..
Dizi, film ve romanların kurgu olduğu, pek çok yanlışından belli, giyim, konuşma, tavır ve yaşam biçimleriyle, en sıradan kişi bile gözlemleyebilir bunu. O nedenle bunlar üzerinden konuşmak, fikir yürütmek, bunlarla değerlendirip açıklamakla en büyük yanlışı yaparız!
Lakin o kadar da pir-ü pak göremiyorum ben Osmanlıyı. Ne demek, ele geçirilen ülkelerin kızları ve oğlan çocuklarını esir almak, ne hakla saraya kapatıp esir hayatı yaşatmak? Ne demek zorla ad ve dinlerini değiştirmek? Çevrelerine, paşalara eş temin etmek üzere bu esir kızlara eğitim vermek ne üzerlerine vazife?
Neden Anadolu’dan bir tek Türk kızı padişaha eş seçilmemiştir? Neden sarayda özel eğitime tabi tutularak padişaha hazırlanan Türk kızları yoktur? Neden üst düzey mevkilerde Türk gençleri değil de hep yabancılar vardır? Neden Anadolu halkı özellikle, sadece vergi verip savaşlarda asker olarak toplanıp sarayın yakınına bile sokulmayarak hor görülmek, hatta yok sayılmaktadır? Nedendir sarayla halk arasındaki o devasa uçurum?!
Nedendir bu yabancı düşkünlüğü? Nedendir Türkleri bu denli dışlamışlık? Hani dörtle sınırlıydı eş sayısı en fazla, Hatta, üstelik biz Türklerde tek eşlilik söz konusuyken, kadın saygın ve hak ettiği yerdeyken, hatta ve hatta anaerkil bir toplumken saraydaki kadının kölelik ve kulluğu neyle açıklanır ve hoş görülebilir mi?!
Padişah da nihayeti bir kul olduğuna göre, ona neden bu keyfiyet ve harem dolusu, her an emrine amade onlarca, hem de yabancı kız? Kul deyince aklıma geldi, kulluk da ancak Allaha olur, neden padişahların kulu olarak nitelenir padişah dışındaki herkes? Halifeliğindense, durun derim orada; Hz. Muhammed bile böyle yaklaşmamıştır halkına, kendisinin de kul olduğunu sıklıkla vurgulamıştır ve de öylesi bol bulamaç saltanat sürmemiştir, istese çok fazlasını yapabilecekken üstelik! Sorulacak soru da, söylenecek söz de çok muhakkak! Özetle o denli de masum değil saraydaki hayat bilinenleri kadarıyla!
Hele de var mı öyle iktidar için kardeş öldürtmek, masum çocukları boğdurmak ne Türk, ne de İslam tarihinde?
Hemen karşı çıkmayınız lütfen görüşüme pek çok yazımda olduğu gibi…
İsterdim ben de çok güzel söz edebilmek, isterdim bunları yazmak durumunda kalmamak, çünkü beni pek çok kişiden daha fazla yaralayıp üzmekte bu gerçek, saf kan Türk olduğumu iddia edemeyişimle!
Çünkü ben de bir yanımla padişah torunlarından, diğer bir yanımla, o devşirilmiş paşalardan birinin torunlarındanım ve biliyorum biraz bir şeyleri!!!
Gerçi kim iddia edebilir ki saf kan Türk olduğunu bunca asır sonra?!
p.r.alkan
YORUMLAR
Sevgili Perihan hanım;
Harem konusunda yazılmış bir yorumunuzun genişletilmişi olan yazınızı merakla okudum.hemen hemen aynı doğrultuda yazılmış.
Ön yargılı olmadığınızı düşünüyorum ama sorduğunuz konular hakkında da geniş çaplı bilgiye sahip olmadığınız fark ediliyor.Kısaca:
a-Osmanlı'da devşirme sistemi,
b-Cariyelik
c-Anadolu'nun ihmal edilmesi,
d-Kul sistemi,
e-Kardeş katli meselesi vs.
Yukarıda maddelendirdiğim konular bizim kültürümüzün bir parçası olup,çoğu çevrelerce yanlış anlaşılmıştır.
Bu bağlamda atalarımızın,özelde de Osmanlı'nın her yaptığının doğru olduğunu söylemek ;Türkiye'de her şey doğru yapıldı demek kadar saflık olur kanaatindeyim.
Sizden isteğim, sizin bizden isteğinizdir.Yani yapacağımız eleştirilere kızmamanızdır.Hele de TEPKİ göstermeyi hiççç düşünmem.
Sanırım bu konuları yazmak bana farz oldu artık.İsterseniz ilk olarak "Kardeş Katli" meselesini yazmış olduğum bir önceki yazıya havale edip, bahsi geçen konuları tek tek yazmaya başlamak olacak.
Sorgulamaya neden olan yazınız için teşekkür ediyorum.
perihan reyhan ALKAN
Evet ön yargılı değilimdir,düşüncelerim de önyargımın ürünü değil.Lakin siz önyargılı davranarak bilgisizliğimi ifade etmişsiniz.Bunlar benim bu güne dek okuyup bildiklerim ve ailemden dinlediklerim doğrultusunda oluşan düşüncelerim.
Pek çok yanıyla doğru ve net belgeler olmayışıyla da bu gün hiçbir konuda,doğrusu şu ya da budur demek de mümkün değil.
Sizin yazınızı da okudum lakin sizin yazınız bir araştırma yazısı ve çeşitli kitaplardan aktarılmış,her başvuru kaynağınız satır satır doğruları mı yansıtmaktadır bilemeyiz. Öyle ya da böyle,harem bilindiği gibi midir, sizin dediğiniz gibi mi bunu çok da net bilmek mümkün değildir ama doğrusu sizin dediğinizce de olsa bir harem gerçeği var neticede.
Dediğim gibi yazım araştırma yazısı olmayışıyla,sadece kendi düşüncelerimi yansıtışımla ne sizin ne de sözünü ettiğiniz yazıyla karşılaştırılmamalı.Herkesin her olguya bakış açısı ve değerlendirişi aynı olması mümkün değildir.Size doğru gelen bana yanlış gelebilir ya da tam tersi.Ne işin uzmanıyım,ne de araştırmacı yazar.Hele de amacım Osmanlıyı karalamak hiç değil.Doğrusu eğrisiyle, günahı sevabıyla bizim geçmişimizdir,ailemin geçmişidir. Büyükbabalarım,büyükannelerimdirler,övünçle anılacak yanları yanı sıra,tasvip etmediklerimiz de olacaktır her ailede ve yönetimde de olduğu gibi.
Neden kızayım ki eleştirilere,herkes benimle aynı düşüncede olmak zorunda değil.Tepki göstermeye gelince etki sahibinin tepkiyi reddedişini,hele de baştan doğru bulmuyorum.
Ne fikir beyan ederseniz ediniz,doğru bulmamış olsam dahi saygıyla karşılarım lakin öyle ya da böyle varlığını inkar edemeyeceğiniz,kardeş katli,harem ve yabancıların tercih edilmişliği konusundaki şahsi fikirlerimi ele alışımı,sorgulayışımı azımsar bir üslupla bilgisizlik olarak ifade ederseniz,saygıyla karşılayamam ve de incinmememi de beklememelisiniz.
Yoksa ben de bilirdim pek çok kaynağı araştırıp kopyalayıp yapıştırmayı sayfama.Ne denli doğru ya da yanlış olduğundan hele emin olamayışla.
Yazmaktan maksadım,çoklukla okuyanı düşünmeye,araştırmaya sevk etmek yazılarımda.Bilgiçlik yapmak hele de iddiada bulunmak değil.
Bakın ne kadar da iyi yapmaktaymışım,araştıracak,öğrenecek ve bizlerle paylaşacaksınız edindiğiniz bilgileri ve herkesle birlikte öncelikle de ben,kafamdaki pek çok soruya belki de doğru yanıtları bulup aydınlanacağım.Zahmetinize şimdiden teşekkür ederim efendim,merakla bekleyeceğim yazılarınızı.
Selam ve saygımla iyilikler dilerim.
Orta Asya'dan gelen Türk boy devletleri Selçuklular ile bitmiştir. Genel olarak bakarsak; Osmanlı, daha çok bir Balkan devletidir. Süleyman döneminde başta Fransa olmak üzere Venedik ve Lehlere imtiyazlar tanındı. Daha sonra Kapitilasyon denecek olan bu imtiyaz karşılığını Cumhuriyet çocukları olan bizler ödedik.
Tepki alacaksınız, kaçınılmaz. Ama siz hazırlıklısınız, yanılıyormuyum?...:-) Saygılar.
perihan reyhan ALKAN
Selam ve saygımla iyilikler dilerim efendim.