- 2045 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Galiptir bu yolda mağlup
Kütüphanem, kendimle yaptığım sen savaşının son cephesi. Kitaplar yaralı askerlerim gibi sağa sola savrulmuş. Kimisinin cildi kopmuş kimisinin de ta orta yerinden gelişmeye yakın üç beş bölümü. Bu savaşın ne bir galibi ne de bir mağlubu var. Aslında ‘’Galiptir bu yolda mağlup’’.
Yaralı askerlerime elimi uzattığımda her sayfada bizi görüyorum. Her cümlede ayrı bir anımız var. Bazı cümlelerin altını bazılarının da üstünü çizmişiz. Yaşadıklarımız gibi.
Kahkahadan akıttığımız gözyaşlarının ıslattığı satırlar sanki ne denli derin yaşadığımızın kanıtı gibi. Ne altı çizilmiş ne de üstü. Tarihe tanıklık edercesine kök salmış döküldüğü sayfaya.
Aslında beyhude çabalar askerlerime elimi uzatmam yâda bu cephede günah çıkarma gayreti. Yok, dostum yok benimkisi olsa olsa boşa kürek çekmek! Hoş; bir budala sığınağıdır boşa kürek çekmek tabiri. Ne zaman yenileceğimi anlasam sarılırım boşa kürek çekiyoruz saçmalığına...Oysa çekilen her kürek birazcık daha kısaltır aradaki mesafeyi.
Bu savaş; tarumar askerlerimin karşısında diz çökmüş elindeki sigaradan daha çabuk tükenen bir adamın savaşı olmamalı. Bu savaşta ne korkuya ne de başka bir bahaneye yer olmalı. Bu savaş onurlu adamların savaşı. Gerekirse sana bir gün için geleceğini feda edebilecek bir adamın savaşı. Ben bu savaşta yokum!
Beni bana bırak sigaramdan tüten dumandan daha dumanlı kafam. Düşünceler, ah düşünceler…
Bu savaş katletmeden beni bu cepheden de çekiliyorum. Spor çantama bir kaç parça kıyafet ve üç beş yaralı asker koyarak. Seninle beraber sensiz bir hayata ilk adımım. Nereye diye sorduklarında spora diyeceğim. Spora… ! Kolay mı bu beden ham: hiç yaşamadı sensizliği. Bir an zor gelir. Yavaş yavaş alışmalı sensizliğe. Bu yüzden bu gidişim SENSİZLİK SPORUNA olacak.
Sensizliğe alışabilirsem; İmkânsız; affet. Alışamazsam; kendim için gördüğüm son; hakkını helal et.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.