Kalem Kelam Kâğıt
İnsan , yazabilmek adına, eline kalemi aldığında; kâğıt ve kalem adı verilen iki ezeli dostla paylaşır duygu ve düşüncelerini. Harfler, sıraya girer kağıdın bembeyaz sathına nakşolmak için. Kelimeler sökün eder birbiri ardınca. Elif endamlı kalem, nice ince duygular barındıran cümleler inşa eder. Her kelime bir ifşa oluverir üstü kapalı da olsa…
Kalem ve kelam kelimelerinin sırdaşlığı sıra dışı ünsiyetlere kapı aralar. Maziden atiye kalemi ve kelamı ayrı düşünemeyiz. Kalemi tutan el, insan beyninin ve gönlünün uzantısıdır. Duygu ve düşünce kalemin ve kâğıdın katkısı ile şekillenir. Yazmak itiraftır. Yazmak ispattır. Yazan el yaşanmışlığın ve yaşanılanların habercisidir.
Yazanın duygu ve düşünce dünyasından esintiler getirir kâğıt ve kalem. Kelam uzun soluklu bir yolculuğa çıkar onlar sayesinde. Yazı, el ,kalem ve kâğıt imecesinden doğan kelamın asırlar sonraya taşınmasını sağlayan araçtır.
En güzel şiirler, öyküler yazı sayesinde hayat bulur. Aklınıza gelen bir mısraı, hoş bir düşünceyi anında kâğıda nakşetmezseniz uçar gider. Sırf bu sebepten yanımızda mutlaka kâğıt ve kalem bulundurmak elzemdir.
Çağımızda ışıltılı ekran ve klavye kâğıt ve kalemin yerini almış gibi görünse de onlarda kağıt ve kalemin sıcaklığını bulmak ne mümkün. Kalem kelimesindeki derinlik ve muhtevayı klavyede bulamazsınız. Kağıdın kokusunu çekemezsiniz ciğerlerinize ekrandan. Sözün özü kâğıt ve kalemle kurduğunuz ünsiyeti klavye ve ekranla kuramazsınız.
O zaman, yazabilmek adına her zaman bir kurşun kaleme ve üçüncü hamur kağıda olan ihtiyacımız değişmeyecektir. Nereye gidersek gidelim cebimizde veya çantamızın bir köşesinde bir kalem ve birkaç yaprak kâğıt bulundurmaktan başka çıkar yolumuz yoktur. Aksi takdirde yadımıza düşen bir mısraı, bir cümleyi kaybetmemiz kaçınılmazdır.
Ankara,22.02.2011 İ.K