- 936 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Barışık olmak...
Zamanımızın büyük bir konusu aslında barışık olmak olabilmek değil mi dostlarım.
Bakınız insanlar her gün tv ler de gazete lerde görüyor, okuyoruz kavgalar, kargaşalıklar bu güzelim ülkeme ne oluyor böyle biz koskoca Türkiye yiz tarih bizi hep anmış kaç ulusu içimizde taşımışız din, ırk ayırt etmeksizin, şimdilerde ne oluyor ülkemde Kürt, Alevi, dinli, dinsiz nedir bunlar bu gurupların içerisinde olanlar insan değiller mi? Kim bunlar ben biliyorum sadece benim akrabalarımda veya arkadaşlarımda birbirine girmiş bir sürü evlilikler var mutlular neden içlerine ayrımcılığı sokuyorlar.
Bölünsek parçalansak mı daha güzel olacak kim ne kazanacak hani biz büyük bir geçmişi olan imparatorduk, aslında hepimiz kenetlenmeliyiz pis emperyalizmin emellerini kırmalıyız bir bütün olunacağı yerde bakın şu halimize inanın ki tv da gazete lerde haber okuyamaz dinleyemez olduk utanıyorum kendimden Ulusumdan.
İnsanız dedik baştan ama insanca yaşayamıyoruz bence, sevmesini bilmiyoruz, sevildiğimizi anlayamıyoruz. Dışarıya çıktığımda insanların yüzlerine bakarım bugün ülkem insanın morali nasıl diye asla gördüklerim beni şaşırtıyor kimse hiç kimse gülmüyor, sırıtmıyor bütün millet olarak neye üzülüyoruz nedir derdimiz veya nedir sorunumuz.
Hepten mi sevgisiziz hiç mi evlerimizde mutlu anlarımız olmuyor o mutluluk neden sabaha dışarıya yansımaz aklım almıyor. Ne kadar sorunlar varsa dışarıya çıktığımızda hafif bir tebessüm bile insanları pozitif etkiler, görüyorum her bir insanların suratları bin karış kararan bir ülke olduk coşku tükenmiş.
Bakınız ben bile bugünlerde biraz aşktan dışlandım çok ama çok sevdiğim her şeyimi sunduğum deliler kadar sevdiğim ile aramızda sorun çıktı sohbet etmez olduk konuşamaz olduk, neydi sorun hiç bir şey asla fındıkkabuğunu doldurmayacak sebep, kendimde yaşıyorum ben ama dışarıya çıktığımda yinede gülerek insanlara bakıyorum. Biz aslında hak etmiyoruz diye düşünüyorum, ben sevgilimle aramdaki kırgınlığı dışarıya neden taşıyayım, sorun bizim ikimiz arasında, yani sevgili dostlarım bir şeyleri yanlış yapıyoruz sanırım.
Sevgilim, aşkım, güzel kokum dediğim biricik sultanımla aramız tamamen koptu diyebilirim asla beni anlamadı beni dinlemedi benimle sırdaş olmadı hep kendi doğrularına saplandı KORKUYORUM kelimesini bozuk plak gibi döndürdü insan biraz zaman vermeli hiç mi senin hayatında yanlışlıklar olmadı hep mi doğrularla yaşadın, ama dinleme zahmetinde bulunmadı bir bıçak gibi hem de kör bir bıçakla kesip attı güzelim ilişkimizi, sevgi, dostluk bu kadar basit bir şey mi hiç mi hakkım yoktu beraber olduğumuz zamanlar da hiç mi güzel anılarımız olmadı yaşanmış dakikalar anısına neden hemen o güzellikler unutulup çöpe atıldı.
Hani canım derdin nerde o sevgi nerde güzel sımsıcacık sohbetler, birbirimize umutlar verdiğimiz zaman neden unutuldu, adına şiirler, öyküler yazıldığında kuşların kanatlarında hani uçuyordun, hangi kuş şimdi kanatlarında seni uçuruyor merak ediyorum. Sevgi dedik bumu dur bu kadar gelip geçen sevgi, zaman sonra size büyük bir tokat atarsa geriye dönebilecek misin, özürlerin o mutlu anılarımızı geri getirebilecek mi sabretmeden zaman akımını kullanmadan tüm kalbimden sildim demek bu kadar kolaymış. Koskoca bir AFERİM sana hepinize benim gibi olanlara bu durumu yaşatanlara koskoca AFERİM alkışlıyorum hepinizi. Kırılan kalbin tamiri bu kadar basit olmayabilir yarın yüz yüze gelince sanmıyorum yüzünüz kızarmayacak bukalemun gibi renk değiştireceksiniz, ne mi olacak işte bu kırılan kalp yine serinleyecek acıma duygusuyla size üzülecek belki kendinde suçu bulacak, neden mi? Sevgisinden büyük aşka olan saygısından sanma ki sende mutlu olacaksın yeni sevda bir gün bitecek sıkılacak sın belki bende ki sıcaklığı onda bulamayacak sın arayacaksın hadi biraz daha dayanayım diyecek dayanamayacaksın, İDA’nın soğuk suyu ve sert rüzgârı na biz alışmıştık bize o serin geliyordu coşku veriyordu. İDA bize şimdi neden küssün tarihi değiştirme gücünü kimden alıyorsun bırak suyu gittiği yere gitsin ‘’suyolunu elbet bir gün bulur düsturumuz değimliydi, neden hemen unuttun, bizler savaşan milletiz atalarımız da ki o asil kan hala damarlarımızda değimli sevgi bizim temel ananemiz, bizler misafirlerimize her zaman sevgiyle, dostluklarla karşılamış ağırlamışızdır, nedir bu sevgisizliğimiz derdimiz ne sorunlarımızı neden konuşarak çözemiyoruz. Biz yarınlarımızda nasıl mutlu olacağız ki çocuklarımıza, torunlarımıza ne miras bırakacağız küslük, sevgisizlik, düşmanlık, aldatmaca bunlarımı onlara da yaşatacağız.
Yapmayalım sevgili aşklarımız, sevdiklerimiz bu sevgi kolay dikilmedi sulamadık mı çiçeğimizi, ağacımızı her gün sevgi suyunu vermedik mi beraber büyümedik mi tam meyve verecekken neden suyu kesip zehir döktük neden ağacımızı, çiçeğimizi kuruttuk ne hakkımız var, baksana tabiat bile hep aynı serinlikte mi, sıcaklıkta mı dört mevsimi bize yaşatıyor hep günler saatler aynımı neden gece gündüz oluşuyor bizler neden anlaşamıyoruz sevgimizi büyütmüyor dallandırmıyoruz meyveler neden vermeyelim bu meyveleri başkaları neden sevmesinler, kahroluyorum sadece kendim için demiyorum bizim toplumumuzun büyük bir yarası diye düşünüyor yazıyorum.
Artık kandıran oluyoruz farkında değiliz aslında, ne güzel sevişme, dostluk varken kin, nefret nereden peydahlandı bir türlü hafızam almıyor doğrusu, anlayan söylesin, ben sevdiği mi kalbime kazımış ona köşkler hazırlamışken büyük bir deprem oluyor sebep belli değil hepsi darmadağın yıkılıyor biz temeli çürük mü yaptık çimentosu bayat mıydı anlamadım. Hala düşünüyorum da neydi bizi bizden ayıran bu kadar büyüten meseleler neydi, birde insanlar öldüklerinde arkalarında deniliyor ki kanserdi ondan öldü, sen öldürdün sen kanser yaptın farkında mısın uyan uyan nazlı bebeğim uyan artık bak millet uyandı sevgiler yumaklaştı koskoca büyüdü sen hala bu neden bu niçinler desin sil at şu ‘’KORKUYORUMLARI’ gün yaşama devri dürüst olma devri, aşkların sevgilerin yoğun olduğu devir, sal kendini sevenin koynuna, bak aşkı gör sevgiye ballandır geleceğini, gör zamanının nasıl güzelliklerle geçtiğini, onu hayalini kur, diyorum da diyoruz da kim ne anlıyor demi dostlarım, konuş saatlerce, yaz şiirler, besteler çıkar şarkılar söyle duymuyor ki sağırlaşmış, gözleri görmez olmuş, kalbindeki sevgi seli kurumuş dünya ya bir başka bakıyor, nafile demi anlattıkları boşuna demi yazdıklarım, şiirlerim hepsi hayal olmayacaklar değil mi, dualarımda bile getiremedim, sizler araya girseniz bile geleceği yok, belki diyeceksiniz salla gitsin, ama olmuyor be dostlarım öyle sevgim var ki anlatamam o bir başka güzel kokuyordu, bir başka gülüyordu, bir başka tat vardı onda, sanki bir Melek edasındaydı, konuşması güzel hani derler ya İstanbul lehçesiyle aynen öyle konuşurdu, sohbetine doyum olmazdı, binlerce kilometreden sıcaklığını bilirdim, o bana bir başka bakardı, kalbindeki o güzellikleri görebiliyordum, elleri ellerime bir başka dokunurdu, inanılmaz derecede sıcaklığı vardı, ya sevgili dostlarım hepsi onda mevcuttu vardılar çoğunluktaydı, nem oldu uçtu gitti, kayboldu gören tanıyanlarda göremez oldular sanki buhar olup yok oldu hangi kuşun kanadına nerelere gitti bilemiyorum kuş onu kaldırabilecek mi sanmıyorum o çünkü çok ağır çok bambaşkaydı aslında çok hafifti ben onu taşıyordum, bakın avuçlarıma her ikisi de açık görüyor musunuz yok yok değil mi bomboş avuçlarım, diyeceksiniz kalbiniz demi evet her yerinde kalbimi bir virüs gibi kapladı ama çıkmıyor delireceğim göremiyorum, sevemiyorum okşayamıyorum nerde hani nerde sevgilim, neredesin ulu çınar kadar büyük aşkım sen sevgilim neredesin.
Saygılarımla..
Sami Arlan..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.