- 1160 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
BAĞIMSIZLIK ÜZERİNE
Bir ülkenin bağımsız olması ne demektir ve bağımsızlık nasıl bir şeydir ? Tarife girmeden önce, şunu bilmekte yarar vardır ki, herkes bağımsızlığı arzu eder ; halkının, ülkesinin bağımsızlığı için her türlü fedakârlığı yapar. Ne kanlar dökülür, ne canlar yitirilir, ne ocaklar söner, ne kadınlar eşsiz, ne çocuklar babasız, nice anne – babalar evlâtsız kalır bağımsızlık uğruna..
Günümüzde, ülke sınırlarımız dahilinde, Kürt asıllı vatandaşlarımızın bir çoğu da bu
sevdanın peşindeler. Bu uğurda çok canlar yaktılar, çok canlar da yitirdiler. Ülkemiz ekonomisinin bu yüzden uğradığı büyük kayıpların da hem sorumlusu hem de mağduru oldular.
Bizler bağımsız olmadığımız günleri hatırlamıyoruz bile. ‘’ Türk esaret altında yaşa
maz ! ‘’. Gurur duyarız bununla. Koskoca bir İmparatorluğun mirasçılarıyız. Peki ne durumdayız ? Kendi dilimizi konuşabiliyor, kendi bayrağımızı dalgalandırabiliyor, dinimizi – inancımızı koruyabiliyoruz. Bunlar da elbette çok güzel..
Peki bağımsızlığımızın bize kazandırdıkları neler ? Ülkemizi gerçekten bizim seçtiğimiz yöneticiler mi yönetiyor ? Ülke kaynakları ve imkânları hepimizin ortak çıkarları için adilce kullanılabiliyor mu ? Sıkıntı ve refahı eşit olarak hakça paylaşabiliyor muyuz ? Gelişmişlik, millî gelirden alınan pay eşit mi ? Sağlık ve eğitim hizmetlerinden, iç güvenlik ve hukuk sisteminden adilce , eşit olarak yararlanabiliyor muyuz ? Ülkemiz, dünyadaki sayılı gelişmiş ekonomilerden biri olarak kabul ediliyor. Peki , ne kadarımız açlık ve yoksulluk sınırının üzerinde yaşıyoruz ?
Saymakla biter mi sizce ? Şunu açıkça söyleyebilirim ki ;bağımsızlığımızın gerçek kaymağını
hâkim bir azınlık sınıf paylaşıyor. Geri kalanı ise, bağımsız olmayan ülke halkları neyse, o durumda. Hatta bazılarınınkinden daha kötü. Yakın zamana kadar ‘’ Demir perde ülkeleri ‘’ dediğimiz, Sovyetler’in peyki olan ülkelerde bile, en azından eğitim ve sağlık hizmetleri, herkese eşit ve ücretsiz sağlanıyordu. Oysa çok bağımsız ülkemizin insanları,
otuz yıl çalışıp, sigorta primi ödedikleri halde, sağlık hizmetlerinden yeterince
yararlanamıyor ,sürünüyorlar.
Sonuç olarak ; bağımsızlık günümüzde hiç de özenilecek bir şey değil. ‘’ Bağımsız
Kürdistan ‘’diye bir devlet kazara kurulabilmiş olsa bile, onun da kaymağını hâkim bir sınıf yiyecek, çoğunluk bizim gibi sürünmeye devam edecektir. Örgütte öyle değil mi ? Kuzey Irak’ta başka türlü mü ?
En doğru olanı, ezilen sömürülen insanların, yiyici hâkim sınıflara karşı birlikte mücadele etmeleri, mevcut ülke içinde demokrasinin, adaletin, eşitliğin, insan haklarının tam yerleşmesini sağlamalarıdır. Hâkim sınıf diye bir şey kalmayıncaya kadar mücadele devam etmelidir.Tam demokrasi işlediğinde zaten özgürlükler de işleyecektir. Herkes anadilini de konuşabilecek, dinini – inancını ya da inançsızlığını yaşayabilecektir. Dünya bir taraftan globalleşmeye çalışırken, aynını savunan bazı ülkelerin, diğer taraftan bazılarını bağımsızlık gazına getirmeleri de oldukça manidar değil midir ? Bir taraftan birleşelim diyenler, diğer taraftan – özellikle Kürtlere – ayrılın diyorlarsa, bu onların ne kadar art niyetli olduklarını gösterir.
Tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti oluşturulabilirse eğer, Kürt kökenli, Lâz vb. kökenli tüm vatandaşlar bu ülkede varlık ve huzur içinde yaşayabilirler. Ezilen insanların mücadelesi, ayrılık üzerine değil, birlik üzerine olmalı. Ezenlere, sömürenlere, yiyenlere karşı birlik olunmalı. Hâkim sınıfın hâkimiyetine son verilmedikçe, ezilmekten, sömürülmekten, sürünmekten kurtulamayız….
Fikret TEZAL - 9 EKİM 2009
YORUMLAR
Tüm ırkları olayın içine sokmanıza anlam veremiyorum. Kürtlerden başka ayrılıkçı var mı bu ülkede? Hele Lazları asla bu kefeye koymayın!
Fikret TEZEL
Tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti oluşturulabilirse eğer, Kürt kökenli, Lâz vb. kökenli tüm vatandaşlar bu ülkede varlık ve huzur içinde yaşayabilirler
Bir defa hakikatten Kürtleri cokca ezik görmeye alisilmis.
Kürtlerin durumu Türklerden iyi huzur konusunda ise kendi kendilerini perisan ediyorlar.
Ve benim görüsümle sahsen bu tüm saydiklarinizda yavas yavs bir ilerleme var gelisim acisindan her yönüyle.
Dünden bugüne bir anda komple bir degisim beklenmemeli.
Ve ülkemizi gercekten bizim sectigimiz kisiler mi yönetiyor sorusu bütün Türkiyeye bir hakaret gibidir aslinda.
Kendi milletinin iradesinden süphelenmektir bu acikcasi.
Bunu yapmamak gerekir diye düsünüyorum.
Yüreginize saglik
Saygilarimla
Bu ülke üzerinde herkesin bir hakkı var. İster Kürt ister kim olursa olsun. Bu ülke tam olarak ne Türklerin Ne Kürtlerin ne de şunun bunundur. Bu ülke hepimizindir. Sen ülke olarak devlet olarak insanlarına tam demokratik bir ortam sağlamazsan uygun zeminleri oluşturmazsan başka ülkeler de bunu senin aleyhine çok iyi bir şekilde kullanırlar. Bu konu uzun bir konu ama yazdığınız gibi eşit bir dağılıl olursa ülkede insanlar refaha ererse bu tür şeyler belki daha rahat bir şekilde hallolur. Allah yine de devletimize zeval vermesin. Saygılarımla...
"Sıkıntı ve refahı eşit olarak hakça paylaşabiliyor muyuz ? Gelişmişlik, millî gelirden alınan pay eşit mi ? Sağlık ve eğitim hizmetlerinden, iç güvenlik ve hukuk sisteminden adilce , eşit olarak yararlanabiliyor muyuz ? Ülkemiz, dünyadaki sayılı gelişmiş ekonomilerden biri olarak kabul ediliyor. Peki , ne kadarımız açlık ve yoksulluk sınırının üzerinde yaşıyoruz ?"
Sorularınızın cevabını bulmak hiç de zor değil. Bürokratlar halkın içine girip, çok değil bir ay yaşayabilseler keşke. Gelirin nasıl dağıtıldığına şahit olabilseler. Aslında biliyorlar da, bilmek işlerine gelmiyor.
Sağlık ve eğitim de aynı. Pastadan büyük pay alanlar zaten bir adım yurt dışına çıkıveriyorlar, ya da "ye kürküm ye" misali, gittikleri yerlerde kapılarda karşılanıyorlar.
iç güvenlik ve hukuk mu dediniz? Torba yasası çıkarırız olur biter. Adı torba, doldur ne varsa...
Bağımsız mıyız şimdi? Çok derin bir konu Fikret Bey. Kaleminize sağlık. Sevgi ve saygıyla...
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL
Haklısın Fikret kardeş çok haklısın...
Haklısın demekle olmaz ne yapıyorsun ? Dediğini duyuyoyum...
Onda da haklısın...
Selamlarımla...
Fikret TEZEL
Bedri Tokul
Olur bee bir gün bir yerde kaşılaşırız inşallah...
Ya ... Nasip...
Selam ve saygıyla...