- 1588 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ESARET ve CESARET 30 temmuz 2007 02:30
hayat yine akıp gidiyor,her zamanki gibi.kimi zaman iyiliklere,kimi zaman kötülüklere gebe bir ortamda son derece çetin mücadeleler vermek durumunda kalıyoruz.herkeste bir çaba var.herkes bir saf tutmuş ve az ya da çok kendisinden bir şeyler katarak mücadelesini sürdürme çabasında.bu mücadele sadece bugün değil,tarihin her aşamasında kendini göstermiş ve tüm zamanlarda insanlar üzerinde çeşitli izler bırakmıştır.kimi zaman kalıcı olan izler oluşmuş ve bu izler her an kendini hatırlatmaktadır.bundan sonrada hatırlatmaya devam edecektir.
kısaca özetlemek gerekirse;habıl in kardeşi kabıl ı öldürmesi yanı ilk cinayet.ilk hile,ilk yalan,toplumlara mal olan örneklerdir.olayı kısısellestırecek olursak;ilk konuşma,ilk yürüme,ilk koşma,ilk düşme,ilk okul günü,ilk aşk,,ilk ağlama,ilk gülme, vs vs...
bu tur olaylar sağlıklı yada sağlıksız her bireyin az çok karsılaştığı rutin olaylardır.ancak bunları rutinlikten kurtarıp acıyı tatlıya,serrı hayra,kötülüğü ıyılıge cevırecek kişisel cabalardan bahsetmek ıstıyorum.kendısıne bır dava secıp o ugurda her engelı asmayı planlayan,kendıne bu ugurda soz veren ınsanlar vardı bır zamanlar.ben falan ısı kendıme hedef edındım ve asla benım cabalarımın yetersızlıgınden dolayı hedefıme ulasmaktan gerı kalmayacagım dıyen,,,hedefı ıle butunlesen,tırmandıgı kayayla kertenkele mısalı bütünleşen bır cesaret ve azım ıle yoluna devam eden,gercek sahsıyetler vardı.karar vermıs ıse Hakk terazısıne vuruldugunda bu karar dogru safa hızmet edıyorsa O nu kımse bu karardan donduremezdı.
yıne bazı sahsıyetler vardı...söz verdıgı zaman,o sozu yerıne getırmeden asla rahat edemeyen,sozune ıtımat edenlerı yanıltmaktan kacınan,birgün en yuksek bır makamda verdıgı sozun arkasında durmayanların hangı sıfatla anılacagını bılerek boyle bır tutuma kalkısmayan yuksek sahsıyetlı ınsanlar yasardı.
kazanacagı her payda kendınden bırseylerın olmasını arzulayan gozukara-yuregı yumusak-vıcdanı hur-mangal yureklı ınsanların varlıgınıda bılıyorum.boyle sahsıyetler vardı ıste.ve boyle sahsıyetlerın olusturdugu aıleler.boyle aılelerın olusturdugu toplumlar.boyle toplumların olusturdugu devletler...
bu ınsanlar daıma ıyılıge hızmet ederlerdı.karsılarına cıkan her ıste,ısın sonunda kendı menfaatlerıne ters dusen bırseyler olsa dahi daıma bu refah ı koruyacak kararlar almaktan asla sakınmayan,gerektıgınde sevdıklerınden,canlarından,mallarından tavız veren aslan yureklıler vardı.ben bunlara cok ıhtıyac duyuyorum.ama zamanımızdan cok once bu yuce mezıyetlerın rafa kaldırıldıgı dusuncesıne kapıldıgımda olmuyor degıl.bu dusunceye kapılmamdakı etkın sebeplerden bırısı ve en onemlısı aıle kurumunun olması gerektıgı gıbı degerlerın bırlestıgı,bırlestırıldıgı,korundugu,toplum dınamıklerının dımdık ayakta tutulması ıcın caba sarfedılen kurumlar deılde sadece nefsının ısteklerını tatmın etmeye calısan ıkı ınsanın uzerını orten bır beton blok,ruh guzellıgını yıtırmıs sahte yuzlerıyle hayata gulerek bakmayı ogrenmıs,ıclerınde ıse tımsah ruhu tasıyan,,aslında kucucuk oldukları halde golgelerının buyuklugunden dolayı kendılerını dev sanan mınıklerın...aslında arkalarından batan gunesı dahı goremeyecek kadar acınacak durumda olduklarını gormek ınsanın tuylerını urpertıyor.acaba dıyorum bunları gorebılen tek kısı benmıyım.yada ben cok mu karamsarım...? hayır! asla ...
ey ınsanlar..!atalarımız bıze uzerınde rahatca yasayalım,kımsenın emrı altında esaretı yasamayalım dıye nelere katlandılar.?hıc mı aklımıza gelmıyor.evlenıp,gerdege dahı gırmeden sehadete kosan dedelerın torunları degılmıyız bızler???nooldu?nooldu bıze kı bunları bılmıyoruz.bızım karsımızada boyle durumlar cıksa ne yaparız acaba?..cok merak edıyorum.dedelerımızın yaptıklarını yapabılecekmıyız bılemıyorum.umıtsız olmak dogru degıldır elbet ama emeklı maasını calmak ıcın yerlerde surukleyen torunlar yetıstırdıgımız ıcın bıraz korkmalıyız bence.cunku bende bır torun um.dedemı yerlerde suruklemem belkı.belkı karıncayı bıle ıncıtmem.ama herkes ben degıl..bız atalarımızın yaptıgını yapıp,torunlarımızın gurur duyacagı atalar olabılecekmıyız?
baksanıza yurdundakı sartları sevmeyen,hayat sartlarından korkan acızler yurtdısındakı ımkanlar ugruna vatanını terketmısler.sadece turıstler gıbı gezıp eglenmeye gelıyorlar yurdumuza.cok az bır kısmımız harız cogumuzun evladı ya almanlasıyor ya avrupalılasıyor.tıplerıne bakınca ıcımız cızz!etmıyorsa uzerındekı sıyahlıktan dolayı katmanlarla ortulmus bır kalbe sahıbız demektır.
evet...artık bunları dusunmeye zaman ayırmak gerekır.ve korktugumuz dusunceler ıle bıraz zaman gecırmek lazım oldugunu kabul etmeliyiz.bazılarımız hayat sartları deyıp mutlulugunu ve bırılerının umıtlerını yıkıyor.eskıden boyle degıldı.bıze anlatılırdı ve agzımız acık dınlerdık.gogsumuz kabarırdı atalarımızın yaptıklarını duyunca.vatanı ıcın carpısan NENE HATUN,KARAFATMA.namusu ugruna kursun sıkan SUTCU IMAM,askı ugruna dagları delen FERHAT larımız,collere dusen MECNUN larımız vardı.sımdıkı kızlarımız dagları asıp yolları yırtıp,ataları gıbı verdıgı sozu tutmak ıcın ayagına gelenlerı,kalplerı daglayacak basıt sebepler ıle reddedebılıyorlar.
ey ruhları hala olmeyen ınsanlar..!bu duyduklarınızın hepsı gercektır.bunlar yasanıyordu gormedık,,yasanıyor gormuyoruz,,yasanacak barı bundan sonra gorelım.bakın toplumları ayakta tutan sahsıyetler nasıl aılelerden cıkmıs.ıyı bakın.beraber bakalım.hep beraber kendımızı bır check-up tan gecırelım.yolumuzun sonunun nereye vardıgına bır bakalım.
bır an dusunelım...acaba evlenen genclerımız nelere dıkkat edıyorlar.es secımınde ne gıbı krıterler arıyorlar.ve bızler onlara bu noktada hangı yonde tavsıyelerde bulunuyoruz.
Kızlar ıcın:
1-uzun boylu olmalı
2-yakısıklı,zengın,malı mulku olmalı
3-soyunun unvanı,nam ı san ı olmalı
Erkekler ıcın:
1-oncelıkle guzel olmalı
2-eskılerını (mazıyı) fazla arastırmamalı
3-evının kadını olmalı,ıyı yemek yapmalı
4-ee yeter daha ne ıstesın. degıl mı...
bunun yanı sıra bana baksın,evıne sahıp cıksın dınını yasasın,bana bu konuda yardımcı olsun,namusuna sahıp cıksın dıyen mubarek sahsıyetlı erkek gıbı kızlarımız da var.
ve aynı dusuncedekı osmanlı ruhunu,adaletı,sevgı-saygıyı-namusu,esının ayagının ayagının altındakı cennet ı gorebılecek ruhta delıkanlılarımız ..... yok degıl. var..
ancak bu kezde atalarından aldıgı emanetı tasıyamadıgı ıcın ve hayattakı yasam amacını algılama fırsatı olmadıgı ıcın sadece dunyevı menfaatlerı dusunen aıleler araya gırıyor ve evlatlarını bu gıbı ’tehlıkelı’ durumlardan koruyorlar.
bızler bunları yaparken ortaya ne cıkıyor hıc dusunuyormuyuz. aglayamayan,gulemeyen..gulsede sahte gulen ınsanlar.yapmacık sevgıyı algılayamayan nesıller.gercek sevgıden korkan aıleler.merak etmeyın yakında bu sozlerın degerı kalmayacak.cunku artık 15-16 yasındakı fıdanlarımız evlenmeyı dusunmuyor.her ne demekse ’bırlıkte yasamak’ tan bahsedıyorlar.aa nıye korktunuz kı? bu hepımızın eserı.evlenmeye calısanlara bın dereden su getırtmeye kalkısmaya devam edersek evlılıkler hepten bıtecek.zaten otuzundan once evlenmeye cesaret edemeyen esırlerden olusan bır toplum halıne geldık,,,boyle devam ederse esaret bızım ayrılmaz butunumuz olacak.nefsımıze karsı bır esarete dusecegız.
bırazda genclere seslenecegım.bırakın su bır ayagı cukurda ahkam kesenlerıde acın su pıerre kardın marka gozluk olan gozlerınızı.neslımız onlardan cok bıze lazım.gelecek onlardan cok bıze lazım.esımız sadece anne babaya degıl,asıl bıze lazım.korkmayın evlılıkten,korkmayın sevmekten,korkmayın sevgı ugrunda cıle cekmekten,korkmayın savasmaktan,korkmayın sıkıntılardan,korkmayın hayat sartlarından...
bu sozler;25 yasındakı bır genc ten.adı lazım degıl o sadece adıl bır kral.o sadece esaretın cesaretı yenmesıne razı olmayan sayılı gencten bırı.o sadece sonunda zarara ugrayacagını bılsede,cıddıyet ın verdıgı zararı,cıddıyetsızlıkten gelecek kar a tercıh ederım’ dıyen bır genc.
EV FARESI PEYNIR YER AMA DAIMA KORKU ICINDEDIR,TARLA FARESI BUGDAY YER AMA EVININ EFENDISIDIR.
ESARET ve CESARET arasındakı fark bu kadar acık ve nettır.
selam ve dua ıle