Yalnızlık dostum OLMASIN
Uzun yıllardır görüşmediğim arkadaşlarımdan haber aldım..yıllar geçmiş herkesin hayatı değişmişti..Bekar olanlar evlenmiş çocukları olmuş,evlenenler boşanmış,iş değişiklikleri, master yapan doktorasını tamamlamış, eğitimi tamamlamayan kendine işyeri açmıştı. Onlarla konuşurken, kendimde ne gibi değişiklikler var diye baktığımda,bir evlenme bir boşanma vardı. İş hayatımda rutin olarak devam etmekteydi..Düşünsel olarak da hepimiz o kadar farklılaş mıştık ki. o zamanlar neredeyse, hayatı tanımayan, gençlik başımda duman hallerindeydik. Herkes kendine bir yol çizmişti işte..Hayatı herhangi bir kenarından tutmak mıydı önemli olan, yoksa sağlamca yakalamak mıydı..Bu sorunun cevabı sanırım, yaşadıklarımızı süzgeçten geçirmekle, neyi ne kadar istediğini bilmekle alakalı. Hayatın içinde kendimle ilgili büyük savaşlarım oldu elbette zaman zaman. Bazen hiç umursamayıp, koyverdiğim de. Hiç pişmanlıklarım olmadı, kendimi bilmeye başladığımdan beri.. Ben isteyerek yaptım diyebildim.. Fakat elbette ki, yaşayarak deneyimlerle keşke lerle, ama larla başlayan cümleyen kurmamayı öğrendim. Zman zaman kendime yenilecek gibi olsam da, kendime bakıyorum ve sen ki, istedin ve yaptın sa geriye dönme diyorum.. İşte arkadaşlarımı gördüğümde hep bunlar geçti aklımdan.. kimimiz mevki olarak çok iyi konumlarda, kimimiz anne baba durumundan, kimimiz de yalnızlığın mükemmel lüksüne sahipti...Ortak mevzumuz ise, ne zaman büyüdük ne zaman kirlendi dünya cümleleriydi.. Keza o dönem yeni türkü bizim favorilerimizdendi.
Bu cümleler yanıltmasın ama kimseyi, kendine acıma veya çaresizlik eleştirileri asla değil.. Sadece geçen zaman ve yansımalarına bakış.. Hem de uzaktan değil, tam da ortasından. Hepimiz için farkında olsak da olmasak da, telefonlarımız, evlerimiz, yaşadığımız standartlar ilgi çekmekteydi..Eşin ne iş yapıyor la başlayan sen çalışmasan da olur, madem ki yorucu bir tempon var ile devam eden manasızlıklarla dolu cümleler... Sanki herkes kendi için yaşamıyor muydu bu dünyada. Önce kendin için yaşarsın. Kendi mutluluğun, kendi yaşam koşularını iyileştirmek için, sonra çocuğun varsa ya da eşin dostun kimler varsa yanında..
Ben şimdi yalnız olmanın rahatlığındayım. İyi tarafı olduğu kadar olumsuz tarafları da var tabiiki. İstediğim an da seyahat edebilmek gibi mesela.. Öyle uzak yerler değil,yakında sadece bir değişiklik ihtiyacımıgidermek için. olumsuz tarafı var demiştim ya, o da ne beter bişey. Kendinlesin işte. Bir süre sonra alışıyorsun kendinle olmaya. Bu defa da, yanındakini istememeye başlıyorsun. gitsin bir an önce diye.. Bilmeyen anlayamaz ki bunu. Sohbet ederken, özenirler,bilmezler ki, yalnızken her zaman herşeyin keyfi çıkmaz. Bir film izlerken mesela, bir kahkaha da yandan gelsin istersin, ya da mendili uzatsın, veya çay alır mısın sen de dedin.. Hep kendi kendine sorarsın, çay içer miyim, hangi filmi izlesem, nereye gitsem.Paşa gibisin ama bir yanın eksik işte.. Bilmezler ki, o eksikler tüketir bazen insanı,bitirir.Ve sen hiç bişey yapamayacağını anladığında dost olursun onunla..Böyle bir dost sa ben hiç mi hiç istemiyorum.
YORUMLAR
Aslında bir iç karmaşası gördüm.Evet geçmişi anmak yada geçmişteki arkadaşlarını uzun zaman sonra görmek güzel fakat bazen hatırladıklarınızla gördükleriniz farlıdır artık.İşte o zaman keşkeler girer düşüncelerinize.Hayat paylaşılınca anlam kazanır yalnızlık insanlar için değildir.Yeni yazılarda buluşmak üzere iyi akşamlar.
selamlar