- 667 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sınıf -2010-1
Akşam eve varınca, yemeğe kadar olan zamanda televizyon karşısında oyalanıyorum çoğu kez. TRT de Sınıf 2010 diye bir program var. Üniversiteye hazırlanan on beş genç, öğretmenleri ve bir dershane ortamı…
Çocukların bir kısmı ne yazık ki çok zayıf. Tabii hiçbirine kıyamıyor insan hepsinin de gözleri ışıl ışıl ama muhtemelen bazıları tüm çabaya rağmen sınavı kazanamayacak. Diyeceksiniz ki “O da bir şey mi? Kaç lise mezunu sınavdan 0 puan alıyor sen biliyor musun?” Doğru söze ne denir?
Kendi sınav telaşımı hatırlıyorum onları izlerken. Matematiği hala ne kadar az anladığımı düşünüyorum. Bazen onların tahtaya boş bakan gözlerine ben düşüyorum. “Şimdi x =y+3/2 imiş ya bu karşıya eksi olarak geçer bunlar birbirini götürür…” türünden ifadelerin sayısal zekası çok parlak olmayan bana ve benim gibilere ne hissettirdiğini. Miden bulanmaya başlamıştır, kafanı toplamaya çalışırsın ama kafanın içindekiler yüksekten bırakılmış bir torba dolusu misket gibi saçılmıştır ve sen onlar yakalamaya çalıştıkça elinin altından kayıp yuvarlanmaya devam etmektedirler. x nedir, niye vardır, bütün bunlar ne içindir vs vs….Daha da kötüsü sınıftan bazılarının kafa salladığını görürüsün. Onlar anlamış ve çözmüştür, sen ise “durun, lütfen durun!” demek istersin ama yapamazsın, son bir gayretle defterine bir iki şey yazıp kendini oyalayarak zilin çalması için dua edersin.
Şimdi kendime daha az kızıyorum, matematik özürlü oluşuma daha az acıyorum. Zeka tipleri farklı insanların. Sembollerle değil cümlelerle, işaret zamirleriyle değil, dolaylı tümleçlerle algılayabiliyordum ben ancak. Fonksiyonlar diye bir konu vardır, bilmem hatırlar mısınız? Onu da diğerleri gibi anlamamıştım. Kitaplığı karıştırırken eski bir matematik kitabı buldum. Şöyle diyordu “ farz edelim ki bir makine var. İçine 5 kuruş attığında sakız, 10 kuruş attığında Birinci Sigarası veren bir makine” Evet böyle anlatmıştı fonksiyonu ve ben ilk defa (ve galiba son defa) anlamıştım matematiği. Sözel ifadeler beynimin kapılarından geçebiliyordu, sayılar ve semboller ise zihnimin kancalarında sallanmaya mahkumdular. Bu bendim, hepsi bu.
Diyeceksiniz ki “nerede buldun okul, öğretmen bolluğunu da, sana sözel ifadelerle, berikine sayısal ifadelerle, spor zekası olana futbol topuyla matematik anlatsın.” Doğru söze ne denir?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.