- 906 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
OYUNA GELMEYECEĞİZ!
OYUNA GELMEYECEĞİZ!
Türkiye Başbakanın, en son 28 Ocakta terbiyesizliklerini ortaya koyan Sendika ağalarına yönelik sözlerini çarpıtarak, tüm Kıbrıs halkına mal etme girişimleri, yeni bir kışkırtma hareketinin başlangıcı gibi görünmektedir.
Ağızlarından köpükler saçarak Türkiye’ye saldıracak yeni bir konu bulmanın mutluluğu içinde tüm kadro saldırıya geçmişlerdir.
Aklı başında hiç kimse Başbakan Erdoğan’ın o sözlerini tüm Kıbrıs halkına mal etmez. Ortada bir eylem var. Bu eylem de açılan pankartlar var ve bu eyleme katılan bireyler var.
Bu eylemde atılan sözler, açılan pankartlar, bu eyleme gitmeyen ve de desteklemeyenleri kapsar mı?
Tabii ki hayır!
O eylemde hedef alınan ve terbiye sınırlarını aşan hakaretin muhatabı olan Türkiye Başbakanının o hakaretlere cevap vermesi kaçınılmaz değil midir?
Evet!
Peki, Başbakanın sözlerinin muhatabı kimlerdir?
O eylemde Türkiye’ye hakaret eden pankartları açan kimlerse, hakaret dolu sözleri söyleyen kimlerse onlar değil midir?
Evet!
O halde yarası olan gocunur deyip, bu kışkırtmalara kulak asmamalı Kıbrıs halkı. O sendika ağalarının peşinden koşmayanların gocunacak bir şeyi yoktur. Başbakanın sözlerinin tüm Kıbrıs halkını rencide etmesi diye de bir şey söz konusu değildir.
Şunu unutmayalım söz sahibini bulur. Nitekim her iki tarafında sözü sahibini bulmuştur. Ağalar adadan Türkiye’ye nefretlerini kusmuştur. Bu sözlerin hedefi tüm Türkiye’dir. Nefret edilen yer Başbakan değildir. İstenmeyen Türkiye’nin bütün kurumlarıdır. Askeridir, Vatandaşıdır, Büyük Elçiliğidir.
Fakat Başbakan Erdoğan’ın bu sözleri bir tek o eylemde yer alan, o lanet pankartları açan ve o pis sözleri söyleyenleredir. “Sen kim oluyorsun be adam” dediği kim olduğunu çok iyi biliyor. Fakat bunu hiç üstüne almayarak, büyük bir pişkinlikle KKTC halkını kışkırtmaya kalkması da, bu nefreti de, Rum yandaşlığını pekiştirmek olan oyunun bir parçasıdır.
Utanmadan Trodos dağından Türkiye askerini çek, düş yakamızdan diye bağıracaklarını söyleyen, Kıbrıs halkının yüz karası olan birkaç çapulcuya her aklı başında insan aynı soruyu sorar, “sen kimsin be adam”
Türkiye’nin parasıyla beslendiğiniz yalan mı? Hani sanayiiniz? Hani ticaretiniz? Hani tıkır tıkır işleyen yatırımlarınız. Neyiniz var. Bütün gücünüzle ekmek elden su gölden yiyip içip yan gelip yattığınız Kamu sektöründen başka neyiniz var. Pardon unuttum bir de AB’niz var. AB’den Türkiye’ye küfür etmek için aldığınız paralarınız var. STK’larınız var (mantar gibi çoğalan STK Sivil Toplum Kuruluşları) bunlar sayesinde cebinize giren paralar var.
Mısır’dan, Tunus’tan etkilenerek KKTC’de de bir ayaklanma başlatma girişimleri yankı bulmayacaktır. Duyarlı Kıbrıs halkı bu oyuna gelmeyecektir. KKTC’de bu oyun tutmayacaktır. Daha önce de denendi ama sonuç hüsranla bitti.
Ne olursa olsun Türkiye ve KKTC etle tırnak gibidir. Ayrılamazlar! Onları ayırmaya kalkmak çok acılı olur.
KKTC halkının, Anavatana bağlı olan halkın bu kışkırtmalara gelmemesi, tüm bunların yeni bir AB ve Rum oyunu olduğunu bilmesi gerekir.
Unutulmasın ki onurdan haysiyetten bahseden tüm basın ağaları, sendika ağaları ve uyduruk parti başkanları, TSK’ları, Küfür ettikleri Türkiye’nin parasının yanı sıra, Kimliklerini inkar etmeleri için verilen, AB’nin ve Rum’un da parasını yiyerek semirmektedirler. Onur ve haysiyet neresinde bunun.
Artık Anavatan’a bağlı bizlerinde onların ağzıyla cevap verme zamanı gelmiştir “HAÇANA BİR”
Ayla BERKİN
07.02.2011