- 899 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SELVİ VE YENİDEN DİRİLİŞ
Günlerden cumartesi. Trabzon’un Gürbulak isimli köyünde modernizmin köşeden bucaktan sızdığı evdeyim. Balkonu olan bir odanın dışarı bakan penceresinden etrafı çevreleyen yeşil dağları ve aralıklarla kondurulmuş evlerin oluşturduğu yerleşimi izliyorum. Havanın bulutlu olması yeşilin cümbüşlü görüntüsünü gizlemeye yetmiyor.
İnsanların ellerinde olmayan kaynaklardan veya bir şekilde ulaşamamış oldukları hak değerlerden ırak kaldıklarını gördüğümde üzüldüm ve hemen bir şeyler yapılamazsa gelecek nesillerinde koca bir boşlukta yuvarlanıp gideceklerini teessürle anladım.
Bu arada pencereden dışarıya baktığımda tam karşımda, yakınımda olan ince, uzun, farklı endamı üzerinde barındıran bir ağaç gözüme ilişti. Adı ’selvi’ydi.
Sonbaharın ilk günlerini yaşadığımız zamana gebeydik. Selvi, narin ağaç erken yaşlanmak istemiyor gibi yeşil tonunda taze umutlarını asla üzerinden bırakmak istemediğini dalları ve yapraklarını nazlıca eğilişinden mütevaziliğinden anlıyordum. Sadece dalları ve yaprakları değil tüm vücudunda rüku, sücud ve sükut hali var. Ruhunu çözemedikleri muradını anlayamadıkları narin selvinin gövdesinden birkaç dalı kopardıklarını gördüm. Lakin herşeye ragmen teslimiyetin tezahürünü yansıtıyordu. Duruşuyla basiret sahibi tüm varlıklara şunu ilan ediyordu; hayatım, ölümüm ve tekrar dirilişim hepsi sadece Allah içindir. Bana zarar verebilecek hiçbir varlıktan korkmuyorum. korkum saygım sadece yaratanımadır. Beni inciten ve derin yaralar açanlardan sadece Allah’a sığınmaktayım. Bu hal ile cahillere şu mesajı vermekteyim; mücadelem sadece kendimledir. Görebilenlere alabilecekleri dersler vardı.
Her bir yaprağım bir güzelliği temsil ediyor. Saygı, sevgi, hak, cesaret, umut, barış, özgürlük daha birçok güzellik. Bu güzelliklerden yararlanmak ve bu güzelliklere kanmak için yudum yudum içmeleri gerekir.
Ve yağmur yağıyordu her bir yaprak rahmet damalalarıyla yıkanıyordu. O içinde biriktirmiş olduğu (bilinmez sevinç mi, hüzün mü) yaşları rahmet damlalarıyla dirilişin timsali olan toprağa tane tane akıtıyordu. Etrafı yüksek dağlarla çevrili koca bir köy ve selvi ağacı. O geniş dünyalı ve yüksek umutluydu. Hırçın rüzgarlarla asla sarsılmayacak, buz gibi havalarla asla soğumayacaktı. O yaratanın izniyle hep yeni dirilişlere gebe kalacak.
HAMİYET YALAZAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.