Acı su bedava mı artık?

• 30 Ocak 2011 Pazar 02:39:36

-Zeki İnsanları Harcama Sanatı-


Avucumda Ülkemiz dahilinde kullanılan madeni paralar var.Bir tane 5 kuruş,bir tane 10 kuruş, bir tane 25 kuruş ve bir tane de 50 kuruş var.Toplam avucumda olan paranın bir hükmü yok elbette.90 kuruş ile yola çıkmam lazım.Yol dediğim;şehirlerarası bir mesafe değil.Sadece biraz hava almaya.Gazete ve ekmek almak istiyorum marketten.Bizim buralarda ekmek fiyatı,gramajına göre 50 kuruş.Ancak gazete de almak istiyorum.Gazete fiyatı da 50 kuruş.Hem yemek yemeyip akşama kendimi bir yere zorla misafir de edebilirim.Bir ihtimal dahilinde bunu düşüyorum tabii ki.Ekmek aldığım zaman,yanında yemek için peynir,zeytin ve yahut en azından bir yumurta da almam lazım.Adet yumurta fiyatı 25 kuruş.Ekmek ve bir tane yumurta alsam;bu sefer gazete alamıyorum.Gazete şart mı diye düşünen çok olur.Oysa o gazeteye ben en az 2 saatimi veriyorum.Yemekten aldığım zevk ve heyecan 20 dakika sürmez iken,gazetenin her köşesi beni farklı alemlere götürüyor.Ama aç olduktan sonra bunların ne kıymeti var.Düşünmemek istiyorum;ama elimdeki paranın değeri bu kadar.Sadece 90 kuruşum var.Sadece 90 kuruş ile hem kahvaltı yapmak istiyorum hem de gazetemi okumak istiyorum.Ne yapacağımı şaşırmış bir halde oturup düşünüyorum.

Bu ne diyor diyebilirsiniz.Evet,haklısınız da.Ne saçmalıyorum ben?Neden 90 kuruşun hesabını yapmaya çalışıyorum.Ve riyadan dönen kelimeleri neden tezgahımda işlemek istiyorum?

Devam edip,saçmalamalarımı okumak istemiyorsunuz uğurlar olsun.Benim canım sıkıldı,yazıyorum.

2011 yılının ilk altı ayı içerisinde asgari ücret maaşı şöyle açıklanmış:

2011 Asgari Ücret Brüt, Brütü (16 yaşından büyükler için): 796,50 TL
2011 Asgari Ücret Net, Neti (16 yaşından büyükler için): 629,96 TL

2011 ikinci yarısından itibaren de asgari ücret, 16 yaşından büyükler için brüt 837 lira, net 655,57 lira olarak belirlenmiş.

Evet,bu ücretlerin belirlenmesi konusunda kesinlikle devletin içinde bulunan yöneticilerin sorgulamasını yapmak istemiyorum.Konunun menfi boyuta değinmesi benim arzu ettiğim bir mevzu değil.Sadece meblağa bedel olarak;durumumuzu ortaya koymaya çalışıyorum.Gelin bir düşünelim isterseniz.

16 yaşından küçükler için asgari ücret bedelini ciddiye almadım.Ülkemizde 16 yaş altı çalışan insanlarımıza,çalıştığı yerin mükellefleri tarafından 111 liralık sigorta priminin de verilmediğini başta Maliye Müfettişleri olmak üzere herkes iyi biliyor.Zaten 16 yaşından küçük vatandaş,çalıştığı yerde sağlıklı koşullar altında bulunmuyor.Her neyse,mevzu bahis olan esas kıymetli şey,alım gücü.Alım gücünün ne kadar etkili olup olmadığını göreceğiz.
30 yaşında bir çalışan düşünelim.Bu vatandaşımız 2011 ilk yarı dönemine göre belirlenmiş asgari ücretle beraber ev geçindirmeye çalışıyor.Şartlar el vermemiş;gerçekten çok istese de okulunu okuyamamış ve yıllardır çeşitli yerlerde çalıştıktan sonra,bulunduğu iş yerine 4 sene önce girmiş ve halen çalışmaktadır.

Bu vatandaşımızın 3 tane çocuğu var diyelim.Hanımı ile beraber şehrin ücra köşelerinden birinde,gecekondu bir evde kiralık olarak kalıyor.İnsaflı ev sahibimiz bu yılbaşında zam yapmayacağını söyleyerek,bu vatandaşımızı sevindiriyor.Bir de ismi olsun bu vatandaşımızın.Adı da Ali olsun diyelim.(En çok koyulan isimlerden biri olması sebebiyle).Ali kardeşimiz bulunduğu işten aldığı maaştan ötürü rahatsız ve dertli.Ali kardeşimize bir dokun bin ah işit.

-Selam kardeşim.Nasılsın?

-Ve Aleykum selam kardeş.Ne olsun.İş güç derken uğraşıyoruz.Ama çok sıkıntılıyız kardeş,çok!

Ben dokunmamış olayım.Ama o,kendi dilinden anlatsın derdini.

-Kardeş o kadar dertliyim ki;inan ki bu dünyadan bıktım ve yaşamak canımı sıkıyor.Ama evdeki masumları gördükçe Rabbime şükrediyorum.Ara sıra küssem de Allahıma,sonra töbe töbe diyorum,ben ne yapıyorum ya,haşa isyan mı ediyorum diye düşünüyorum.Çalıştığım yer belli abi.Aldığım ücreti aldırmışlar bu ay.Ne kadar oldu diye herkes gibi merak ettim.Hiç adetim değildir,gittim gazete aldım.Aklıma tabi gazeteyi alırken küçükken izlediğim Yılmaz Güney’in Umut filmi aklıma geldi.Güldüm abi ya kendi kendime.Sonra gazete ücreti görünce şoke oldum.Toplam net alacağımız ücret 629 lira olmuş.Evet,zam olmuş ama ücretimiz daha 700 lirayı geçmemiş.Canım sıkılmasında buna ne sıkılsın abi.Evde çocukların yüzüne dahi zor bakıyorum.Aklıma çok kötü şeyler geliyor;ama sonra töbe töbe diyorum,vazgeçiyorum fikrimden.Küçükkene ben de her çocuk gibi hayal kuruyordum,ileri de şu öğretmen olacağım diyordum.Ama abi ilkokul 5 bitti;bizim okul işi de bitti.Çalışmak zorundaydım.Babam rahatsızdı.Babam inşaat ustasıydı.Ama sakatlanıp,yere kapandığından beri başta ben olmak üzere,küçük kardeşim rıza ile beraber hep çalıştık.Ama onun okumasını istiyordum.Kendim okulu bıraktıktan sonra onunda bırakacağını düşünmek istemiyordum.Çünkü bir evden bir fedai yeter diye düşünüyordum.Rıza okumalıydı abi.Ama olmadı.Oda inşaatlarda çalışmaya başladı.Sonrası malum.Neyse abi.Ben sana bunu neden anlatıyorum ki!Ben sana esas aldığım ücretle nasıl geçindiğimi anlatayım bi.

-Anlat kardeşim.Ben dinliyorum,diğerlerini bilmiyorum;ama ben dinliyorum anlat.

-Abi dediğim gibi asgari ücretimiz olmuş 629.Gül mü ağla mı,ne diyeceğimi bilemedim.Sonra yine kara defterimi açtım.Kara kara hesabımı yapmaya başladım.Öncelikle abi bizim kaldığımız ev;iki gözlü bir gecekondu.3 çocuk var.Hanımla beraber çok düşünüyoruz.Ama aldığımız ücrette belli.Ev kiramız 250 lira.Allahtan bu sene başı ev sahibi kiraya zam yapmadı.629 lirayı başta yazmıştım zaten kara deftere.629 liradan 250 lira düştüğüm zaman kalan para bize 379 lira.Evet abi çok para esasında değil mi?Neyse sonra o kalan paranın 50 lirası su ve elektrik faturalarına gidiyor.Kaldı mı bize 329 lira para.Hala çok paramız var abi,çok.Bizim aileden,akrabalardan bize yardım edecek,bize peynir filan gönderen de yok.Köyümüz var ama herkes birbirine düşman sanki.Sırf çocuklar aç kalmasın diye 5 kiloluk peynir alırım ay başında.20 lira da ona say abi.Ha bir de ufak piknik tüpleri ile yemek pişirir bizim hanım.Fırın filan da yok.Piknik tüpünü ayda en az dört kez doldururuz.Hadi bize adam iyilik yapıyor,25 liradan dolduruyor Allah razı olsun.Kış aylarında zaten sobanın üzerinde pişirir bizim hanım.Kömür derdimiz de yok esasında.Hatır ile zor bela yukarıda ki ahırın sahibinden tezek aldık bolcana.Ev kokar ama onları yakarız.Bir de ben tahta toplamıştım yazın.kaldı mı bize 284 lira para.Paramız daha çok abi çok.Çocuklardan ikisi de ilkokulda.Biri daha bebek.Bebek olana bebek bezi alamıyorum zaten.Hanıma komşumuz pamuk bez vermiş.Onları yıkayıp duruyor.Çamaşır suyu kullanır bolcana.Ona da ayda deterjanımış,sabunumuş gider 15 lira.Kaldı mı bize 269 lira.Hala çok var abi çok.Ha bizim evde her gün en az 4 tane ekmek gider.50 kuruşluk 4 ekmek 2 lira.Ayda 60 lira yapıyor en az.Kaldı bizde 209 lira.Zaten sıvıyağ da toplu alırım yine.5 litre gider yine de.Su mudur diyom bizim hatçeye,gidiyor diyor.10 lira da ona gider,kaldı mı bende 199 lira.Daha çok var.Bizim çocukların ikisi de okula giderken,okulda yemek için para isterler.Ben de üzülürüm ama vermeden de edemem.50 kuruş birine,50 kuruş birine;yani ayda 30 lirada gider mi çocuklara,evet.Okula gitmeseler de veriyorum ki gözleri dışarıda kalmasın yavrularımın.Kaldı bende 169 lira.Patatesi çuval ile alırım.Soğanıdır,bulgurudur,fasulyesidir,nohut almayız;hanım sevmez.Pirinç de her zaman alamam zaten.Salça filan da bizim hanım yazdan yapar.Allah razı olsun bin defa.Maharetlidir.Yumurta filanda alırım eve ki;çocuklar protensiz kalmasın abi.Geçen de zeytin de aldım iki kilo.Sebze,bakliyat,kahvaltılık derkene abi,ben de kalır 100 lira para.Çay da alırız her ay bi paket.Ben çok içerim be abi..Kalır 90 lira.Kaliteli çay alırız.Geçen de birisi çamaşır makinesi al dedi.Almadım.Hanım izin vermiyor,para gitmesin diyor.Ben de gidip gelirken yürüyorum zaten işe.Baya yorsa da beni dayanıyorum.O 90 liradan 20 lira harçlık alıyorum yanıma.30 lira da hanıma ev malzemesi,mutfak malzemesi için ayırıyorum.Kaldı bize 40 lira.Hala çok paramız var abi be.Hatta öyle ki bu para ile ne alacağımızı şaşırıyoruz.Aslında kalsa iyi olur diyoruz bu para için;ama bazen yarım kilo kıyma;bazen de bizim çocukların okul masrafı oluyor.Geçen ayakkabı istediler benden,alamadım abi.Ay sonuydu ve cepte vardı 5 lira.Nasıl alayım Allah aşkına?Belediyenin fakirler için bankası varmış.Oradan bizim hanım getirmiş bunlara.Allah razı olsun verenlerden.Ne olsun abi,geçen cam kırıldı evde.Bizim çocuklar top oynuyorlarmış.Kırılan camı hala yaptıramadım.Bez ve muşamba ile örttük sağını solunu.Ne yapalım be abi,ne olsun işte.

-Sen en son eti ne zaman yedin?

-Geçen Kurban Bayramında be abi.Çocuklara aldığımız zaman da ağzımdan bir türlü geçmez.Ne yapayım.

-Anladım Ali,anladım seni.

90 kuruş demek ki masalmış.Unutmuşum,cüzdanım da deste deste parayı sakladım.Evde bir şey kalmamış.Gidip biraz çerez alayım,yanında da artık ne içersek.

Ali’ye artık eti, Kurban Bayramında veririz....