- 1325 Okunma
- 16 Yorum
- 0 Beğeni
Gerçekten doğru ve çalışkan mıyız?
Okul sıralarında öğretilen ANDIMIZ’ ı düşünürüm çok zaman ve etrafımı gözlemlerim; ne kadarını uyguluyoruz?
Laf olsun diye mi söylüyoruz, gerçekten doğru ve çalışkan mıyız?
Bir de, Ulu Önder Atatürk’ün, Gençliğe Hitabesi’ni düşünürüm. Canımızı, malımızı, geleceğimizi, Cumhuriyetimizi ve kısacası ülkemizi gençliğe emanet eden Atamın sözlerini düşünüyorum. Genç nesli gözlemliyorum; gelinen noktayı gördükçe çok üzülüyorum. Neden mi?
Bir Pazar, evime uzak bir pazara gitmiştim. Çünkü, Pazar günleri açılan pazaryeri, bana hayli uzaktı ve tek boş günüm pazardı. Alış-verişimi yapınca, doldurduğum Pazar arabamla otobüs durağına geldim ve arabamı otobüse bindirmeye çalışıyordum. Çalışıyordum çalışmasına da bir tek kişi arabanın ucundan tutup yardım etmemişti. Üstelik otobüs öğrencilerle doluydu. Hepsi de aşağı yukarı lise öğrencisiydi. Muhtemelen dershaneye gidenlerle gelenlerdi.
Arabamı güç bela otobüse çıkarmayı başarmıştım; ama bu defada oturacak yer yoktu. Öğrenciler otururken, ben sallana sallana dikilmiştim. Sonra düşündüm; biz ülkeyi ve geleceği hangi gençliğe emanet edeceğiz/ediyoruz?
…..
Yaz tatilimde, Antalya’daki kızımın yanına gitmiştim. Torunumla birlikte denizden dönerken minibüse binmiştik. Minibüstekilerin çoğu turistti. Şoför yol boyunca duraklarda durup yolcu alıyordu. Bir duraktan, birkaç gençle birlikte yaşlı birkaç turist binmişti. Gençler önden koşup boş koltuklara yerleşirken, yaşlı turistler ayakta kalmışlardı. Asıl garibime giden gençlerin Türk oluşuydu.
Hemen yanımda, altmış beş, yetmiş yaşlarında bir kadın turist dikilmiş bana gülümsüyordu. Hemen torunumu kucağıma alıp kadına yer verdim. Yanıma oturan kadın çat pat Türkçe biliyordu. Selam verdim:
-Türkiye’yi sevdin mi?
-Ah! Evet evet! Ben çok sevmek Türk.
Elimi hafif hafif omzuna vururken:
-Ben de seni sevdim; iyi vakit geçiriyor musun ülkemizde?
-Evet evet! Ben evlendi Türk!
Türk’le evlendiğini anlamıştım ama kocası ortalarda yoktu. Kocasının nerede olduğunu sorduğumda, arkamdaki koltukta oturan genci eliyle gösterdi:
-İşte benim koca.
Arkamı dönüp baktığımda, yirmi beş yaşlarında bir genç yüzünü benden saklamaya çalışıyordu. Sonra tekrar daldım derin düşüncelerime. Biz ne kadar doğruyuz? Yirmi beş yaşındaki bir genç, yetmiş yaşındaki kadında ne buldu? Diyelim ki, âşık oldu. Diyelim ki kadının çok parası var ve jigololuk yapıyor. Peki dedim içimden, peki…
Kadını aldın, parasını yiyorsun, ihtiyacını görüyorsun da bir koltuğu kadından niye esirgiyorsun? Kadın ayakta sallana sallana giderken sen niye kıçını yayıp oturuyorsun?
Bütün sinirimle ağzımda bir okka tükürük biriktirdim. Suratına tükürmek için arkama döndüm ama turistlere rezil olmamak için tükürüğümü geri yuttum.
Kendi adıma utandıysam namerdim! Ülkemi düşündüğüm için tükürüğü yuttum. Şimdi soruyorum: biz ne kadar doğruyuz? Biz ne kadar çalışkanız?
Ve biz hangi gençlere bu ülkeyi emanet edeceğiz?
27/01/2011
Emine UYSAL
YORUMLAR
Ah emine hanım; bir erkeğe dokuz kadın ile evlenme hakkının verildiği bir ülkede (doğuda imam nikahlı çok) eğitimsiz biri olduğunu düşünün. ( Vardı böyle birisi Antalya'da) ... Kadında para çok, erkekte nicelik ve nitelik sıfır, kadından aldığı para ile sadece kendini değil, sülalesini geçindiriyor böyleleri. Avrupa'da erkekler karaborsa?! Bizim erkeklerimiz de işte bir süre parasını yiyor yiyor, ya terkediyor, ya terkediliyor. Parası olan güçlü.
Ne zaman sevgiye açlığımızı beyin ve yürek arasında dengeye oturtursak, midemizle düşünüp, aklımızla karar vermezsek olunlaşacağız; sevmeyi öğrenmiş olacağız.
Sizi çok iyi anladım...
Saygılar...
Gençlere ne kadar kızabiliriz, zira onlar evdeki ahlaki yapıların yansıması değiller mi, yani biz velilere de çok iş düşüyor diye düşünüyorum. Önce düzgün aileler ve onların düzgün meyveleri...
Çok önemli bir konuydu değindiğiniz. Umarım güvenebileceğimiz bie gençliği hep beraber el ele vererek yetiştirebiliriz.
Teşekkürler hassas kalem.
konu gençler ve turistler olsa da, kırmadan dökmeden ustaca ve erdemli bir özeleştiri olmuş toplumumuz adına.
Gerçekler her zaman can yakıcıdır.
Toplum olarak bir de misafirperverlik sıfatımız var. O da sizlere ömür artık :)
Ben de yıllarca Almanya'da yaşadım, orada benim önerimle Türkiye'de yaz tatilini geçiren Alman komşum, döndüğünde bana aynen şunu anlattı. Otellerinin bulunduğu küçük kasabanın uzak mahallelerinde gezip fotoğraflar çekerken, bir teyze bunları sevip ısrarla evine bir türk kahvesi içmeye davet ediyor. Sadece kahve mi? Pasta, çörek ne varsa. Alman turistler şaşkın ve mahcuplar.
Ama en son sohbet ilerleyince, ev sahibi kadın Alman komşumun karısına:
23 yaşındaki oğlumu Alamanya'ya götürün ne olur. Gitsin kurtarsın kendini. Hatta bir Alman kızı bulun evlendirin, diye ciddi ciddi ısrar etmiş.
Bu mu yani bildiğimiz, öğrendiğimiz misafirperverliğimiz?
Çıkar için miydi bir acı kahve. 40 yıl hatırı olan bir şey değil miydi?
Deneme yazınız kısa, öz ve ustacaydı. Teşekkürler.
Yazılarla ve tavsiyelerle eğitim sağlanabilseydi, eğitimin zorunlu olduğu ülkemizde böyle görgüsüzlüklerin bitmesi gerekirdi.
Okul dahi bunu sağlamıyor. İnsanın gönlüne hitap edecek, boşluğu dolduracak, değerlerimize yeniden sarılmasını sağlayacak örnekler çoğalmalı ki herkes gördüğü örneğe göre davransın.
Gördüğümüz örnekler iç karartıcı, kendi milletine ve tarihine küfreden tek millet olarak olarak adımız ilk sırada yer alacak.
Kızmakta çok haklısın ama asıl kızılacak o genci yetiştiren ebeveyn. Okulu suçlayamayız, hiçbir okulda böyle davranışları tavsiye edici bir örnek rastlanmaz.
Maddenin insanı esir alması bu.
Çok güzeldi yazı, tebriklerimle, sevgiler
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
seni sayfamda görmek ne güzel.
sevgimle.
çok sinirlenmişsin gerçekten
haksızda değilsin arkadaşım
ama güzel bir yazı konusu olmuş
kutlarım
sevgilerimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkür ederim sevgimle...
Yahu Emine bacı, sen benim bam telime bastın şimdi!
Aslında senin yazdığının daha fazlaları var da ben yazmayayım buraya.
İşçi olma adına ne rezillikler gördü şu gardaşın buralarda... neyse yazmayayım.
Yalnız, karekteri bozulmuş olanların genelliği sadece ve sadece bir bölgemizden geliyor
Adını veremeyeceğim bölgeden gelenler yüzlerimizi yerin dibine geçiren karekter yoksunu zavallılardır. Ben onlara zaten bizden gözüyle hiç bakmadım...
Bir gün tv izliyordum. Bayan proğram yapımcısı bir olayı ıspatlamak adına bir otele girmiş ve rolünü tam yapar gibi görünürken gerçeği söyleyince jigolalık yapanlar yaptıkları pislikleri anlatmışlar ve neden bu işlere soyunduklarını açıklamışlardı o pislikler! Ve o kişilerde genelde adını vermediğim yine bölgeden gelen insanlardı...
Şimdi bu konuyu yazarken birazda benim yüreğime dokundu? Çünkü, ''Gurbetteki Türkler bu karekterde mi acaba?'' sorusu takılabilir insanlarımıza...
Evet malesef hoş olmayan durumların bir tanesini kaleme almışsın.
Ustaca anlatımla yine yüreğini ve kalemini konuşturtmuşsun bacıların bacısı Emine kardeşim
Tebrikler beş yıldızlı olarak sayfana serildi bilesin :)))
Selam ve saygılar hasta kardeşinden yolladandı öksürükler, pıksırmalar, ateşler içinde... aman haa kardeşime gribim ulaşmasın :)))
direnis tarafından 1/27/2011 10:40:44 PM zamanında düzenlenmiştir.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Çabuk iyileş olur mu? Bahar yengem üzülecek şimdi senin hastalığına. Kendine iyi bah. allah'a emanet ol.
saygı ve selamlarımı uçurdum gurbete.
Türkiyede yaşayanlar çok değerlerini kaybetmiştir şair..Örnekler ise çok. Bu durum eğitimsizliğin,inançsızlığın ve belli bir durumun sonucu...
Türkiyede büyüklerine saygı gösteren bir gençlik elbette var. Onlara ister istemez gıpta ile bakıyorum.Bir kısmıda yurt dışında eğitim veriyor.Neyse...
Diğer gençlik mi ? Bitik...
Saygımla dost.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Peki diğer yarısından fazlası; sizin de dediğiniz gibi bitik!
Teşekkürler Muharrem Bey.
saygımla...
Ne doğruyuz, ne dürüstüz. Başka konularda ahkâm keseriz ama iş çıkar ilişkisine geldiğinde ne doğruluk kalır, ne dürüstlük. Fakat bunları yaparken mutlaka geçerli sebebimiz vardır, biz haklıyızdır...
Ama arkadaşım gelelim yazında ki 70 lik teyzeme!!! Peki o teyzem 25 lik delikanlıyla niye evlenmiş ki? Delikanlının suçu olduğu kadar, teyzemin hiç mi suçu yok?
Bence turist teyzem memun halinden. Al birini vur öbürüne derler bu konu için geçerli gibime geliyor.
Yer verme konusu apayrı, dedim ya ne doğruyuz, ne dürüst. Saygıyı da unutuyoruz bu arada... Sevgilerimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Evimin karşısında bir lise var. Sabahları ellerinde sigaralarla okula gelen gençler içimi parçalıyor. Kahvaltıya zaman ayırmıyorlar ama yolda sigara içebiliyorlar. Yazık gençliğe ve genç ciğerlere.
sevgimle arkadaşım.
Hiç sorun değil çünkü TÜRK'ÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM diye bir şey yok artık. TÜRK diye bir şey yok..kalmadı...
Sevgilerimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle...
Eser Akpınar
Emine UYSAL (EMİNE45)
Eser Akpınar
Eser Akpınar
çalışkanmıyız doğru dürüst bireymiyiz belli değil.
burası çok karmaşık
türistlere yaranacağız diye elli takla atarken kendi insanımızı ihmal etmekten mi
dolar yumurtlayan bir tavuk olarak gördüğümüz türistleri kazıklarken birbirimizle yarışa kalktığımızdan mı
nereden başlayım bilemedim...
önce içimizde drüst olacağız
bazı işleri gerçekten iyi yapmak zorundayız...sonuç olarak ne doğruyuz ne çalışkanız
arada kaynamış gitmiş dejenere olmuş bir toplumuz...
ilginç yazıydı dostum
sevigler saygılar
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygımla...
Haklısın vallahi.Ne diyeyim gerçekler bunlar. Aileden geliyor bu alışkanlıklar ve terbiye. Ben kızıma bunları öğrettim. Hemen kalkar ve yer verir. Olması gereken budur. Kızım benden gördüğü için yapıyor. Her şey ailede başlar. Güzel bir konuydu Sevgili arkadaşım. Sevgilerimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle...
Bana da daha şimdiye kadar yer veren bir tane bile genç olmadı. Benim çocuklarıma en büyük nasihatim bu konuda olmuştur. Allah'a şükür ikisi de hemen kalkıp yer verirler. Ben ne yalan söyleyeyim çocuğum yaşındaki gençlerin bana yer vermemesine bozuluyorum. Çocuklar gönlümü almak için anne genç görünüyorsun ondan diyorlar ama işin rengi bu değil. Sevgi ve saygı sanırım bozuk para gibi harcanıyor. Diğer anlattığın olay ise pes dedirtti.
Teşekkürler arkadaşım paylaşımın için. Düşündüren bir yazıydı. Sevgilerimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler Aysel.
etin yerine pişti pırasa
bülbülün yerine kondu yarasa
dünya kaldı eşek ile terese
haklısın kardeşim bende her gün şahit oluyorum etraf terbiyesizlerle dolu.....derin mesajlarlar var anlayana....saygılar