- 458 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gözlerim boşalırken!
Ne vakit
Yanık bir nağme dinlesem hüzünlenirim
Yılların sabrıyla yüreğimde derlediğin sahifelere yönelirim
Kime ne diyebilirim
Ben fakirliğiyle maruf olmuş kederim
Solgun nefesim, takatsiz dizlerim ve fersiz gözlerim derim
Niteliksiz kimliğimle
Akidemde ki meşkûk olan bilgilerimle
Teslimiyetteki serzenişlerimle ve ölüm anındaki sefilliğimle
Onca canlar gelmiş ve göçmüş
Mezarları değiştirdiği halde ne acı hüzünmüş
Ölüm hevesler ikliminde her vakit ummana uzanan bir güzmüş
Toprak dinlenmezse
Adam olan insan şayet tefekküre yönelmezse
Kul ihsanıyla nazar etmekten içtinap edip fakirliği nefeslenirse
Ne anamım ve dahi babamın
Baharların sultanı bacılarımda derlenen ahın
Nisa kimliğinde en olmazsa olmaz olan ve edebi hal nasihatlerin
Bereket ikliminde anlamlaşan
Silik duvarlardan arta kalıp arlanmayan her can
Kitabı celil ile mana iklimini kuşanan, gülün bendinde nefes alan
Üflediği kavalla muvazene bulan
Meleşmeleriyle hilkatin güzelliğinde masun olan
Sadakatiyle hududu koruyan ve umudun sağanağında şevkle okuyan
Toprak en bariz bir urbadır
Arzdaki ayetler merak edenlerin beklemektedir
İşaret taşları ne içindir, nefesler müddetli değimlidir aşk ise demdir
O ne zevkin ve ne de keyfiyetin
Hali muhabbetle, çileyi hazmeden ermiş gönüller nerde
Yıldızlar semadan mahzunca nazar edince ve güneş hicranla çekilince
Mustafa CİLASUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.