- 1607 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Nazım Hikmet e dair bilinmeyen 40 başlık-2
Nazım Hikmet e dair bilinmeyen 40 başlık-2
Törelere isyan eden… “Kardeş beni harika çocuk yapmak istiyorsun benim altı yaşında yazdığım şiirim yok, on üç yaşında yazdım” diyen adamdı Nazım…
11-Nazım Hikmetin ikinci şiiri hangisidir
Nazım Hikmet’in ikinci şiirini Çanakkale’de şehit olan dayısı için veya o halet-i ruhiye içinde yazdığını biliyoruz. Şiirini kendiside hatırlamamaktadır ama “dehşetli yurtseverdim” dediğini biliyoruz. İkinci şiirini okulda Mehmet Emin Yurdakul’dan öğrendiklerimle yazdım dediği de malumumuz olan bir durumdur.
12-Nazım Hikmet ile Yahya Kemal arasındaki ilk ciddi şiir konuşması
Üçüncü şiirini 16 yaşında yazmıştır. Türk şiirine o devir için şiir dili ve anlayışı getiren Yahya Kemal’in şiirleri annesi tarafından okunmaktadır. Celile hanımın güzelliği Yahya Kemal i etkilemiştir. Hatta Nazım Hikmet Yahya Kemal’in annesine sevdalı olduğunu söylemektedir. Yahya Kemal Bahriye Mektebi’nde tarih öğretmenidir. Üçüncü şiirin konusunun ne olduğuna gelince Nazım Hikmet şiiri kız kardeşinin kedisine yazmıştır. Nazım Hikmet Yahya Kemal evlerine geldiğinde şiiri okur ve Yahya Kemal ısrarla kediyi görmek ister. Yahya Kemal şiirde anlatılan kedinin çok güzel olabileceğini düşündüğünden belki de şiirin güzelliğini kedinin görsel güzelliğine vermek istemektedir. Şiirde anlatılanla gördüğü kedi arasındaki benzememektedir “bu pis uyuz kediyi bu kadar övmesini biliyorsun, şair olacaksın” dediğinde ülkemizin gelecekteki en önemli ulusal şairini keşfettiğini bilmiyordu.
13-Nazım Hikmetin Yayınlanan ilk şiiri Serviliklerde
Basılan ilk şiir “Serviliklerde” basıldığında Nazım Hikmet 17 yaşındadır. Şiirin birçok yerini Yahya Kemal düzeltmiştir. Şiir Mezarlıklarda ağlayan hayatında sevmiş ölüler üstünedir. Yayınlanan ilk şiiri Mehmet Nazım imzasını taşımaktadır. Tarih 03 Ekim 1918 tarihini taşır ve Yeni Mecmua da yayınlanır.
Bana göre “serviliklerde” o dönemin Fransız kültürünün etkisinde olan Yahya Kemal, Baudeleaire, Lemartine, Mevlevilerin sofistik gizemciliğiyle beraber karamsar melankolik duygular taşır. 13 Kasım 1918 Nazım Hikmet Askeri okul öğrencisidir ve General Franchet d’Esperey’in komutasındaki İttifak ordusu İstanbul’a girer. Birlikler görünüşte Osmanlı Sultanı’na bağlıdırlar ama görevden almalar, toplu tutuklamalar ve işkenceler başlamıştır. Hamidiye Öğretim Gemisi’nde eğitim devam etmektedir. Yahya Kemal hem tarih hem de edebiyat derslerine girmektedir. Okulda Divan şiiri, Baki, Nefi, Fuzuli ve Yahya Kemal’in şiirleri okutulmaktadır.
14-Nazım Hikmetin ilk hayal kırıklığı ve tepkisel şiiri
Nazım Hikmet’in dedesi Mehmet Nazım’dan sonra temelleri iyice sağlamlaşmaktadır. Mehmet Emin Yurdakul ve Yahya Kemal gibi güçlü kalemlerin ve hocalarında tezgahında işlenerek geleceğe hazırlanmıştır. Bu dönemde İman- İlk Yıldız, Namus-Ayşe’nin Mercanları, Dört Sevgilim var, Gölgesi gibi şiirleri somut olaylar üzerine yazılan şiirlerdir. Şiirler Nazım Hikmet’ten daha yaşlı, siyah gözlü bir kadın olan Sabiha’ya adanmıştır. Bu aşk uzun sürmeyecek Sabiha’nın vali olan babasının tayini çıkacak sessiz sedasız çekip gideceklerdir. Nazım Hikmet şiirde pes etmeyecek “Herkes Gibi” isimli şiiriyle Sabiha’dan ve aşktan intikam alacaktır. Şiirin ilk hali aşağıdaki gibidir.
Herkes Gibisin
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.
Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim
Kalbimde kalbine yok bile kinim
Bence artık sen de herkes gibisin.
Bu dönemde aşk şiirleri yazmaktadır. Bu döneme kadar aşk şiirleri Nazım Hikmetin vazgeçilmezlerindendir ki “Azize” de bunlardan biridir.
15-Nazım Hikmetin Askeri Okuldan Atılışı
1919 da Askeri okuldan atılacaktır. Atılış sebebi sağlık sorunları olarak gösterilse de asıl sebep gemide M. Kemal harekatının bilinmesi ve ona katılma istekleri olarak geçmektedir. Ufak bir isyan başlangıcı olarak kabul edebileceğimiz bu durum komutanlarından birinin ani gelmesiyle şaşkınlık sonucu çatal kaşığın olmayışına isyan gibi dillendirilecek, birkaç gün sonra karaya çatal kaşık almak için çıkılacaktır ama geri döndüklerinde okuldan atılacaklardır.
16-Nazım Hikmetin Mevlana şiiri
Nazım Hikmet’in üzerinde Mehmet Nazım etkisi sürmektedir. O dönemde gelgitler içinde olduğunu da biliyoruz. Sürekli düşünce hali vardır. Sebebine gelince modern dünyayla yaşadığı dünyayı bölme çabasındadır. Annesi Fransız Kültürü , Dedesi Mevlevi okuyucusu dolayısıyla Farsça ve Arapça öğrenmesi taraftarıdır hala.
Bu süreçte Celal Sahir 1920 yılında Mevlana şiirini yayınlar. Bana göre bu şiir 1917 veya 1918 yılında yazılmış olmalıdır diyorum.
Mevlana
Sararken alnımı yokluğun tacı
Silindi gönülden neşeyle acı
Kalbe muhabbette buldum ilacı
Ben de müridinim işte Mevlana
Edebe set çeken zulmeti deldim
Aşkı içten duydum, arşa yükseldim
Kalpten temizlendim, huzura geldim
Ben de müridinim işte Mevlana
Bu şiir de Mehmet Nazım imzasıyla yayınlanır. Dedesi Mehmet Nazım Beyi tanıyanlar bu şiirin kendisine ait olduğunu düşündüklerinden çıkıp kendisini ziyarete gelirler. Mehmet Nazım bu şiirin kendisine ait olmadığını söylerse de inanmazlar. Bilinen başka Mehmet Nazım yoktur. Oysa şiir vezn-i benan ile yazılmıştır (yani hece vezni) oysa dedesi Mehmet Nazım Bey şiirlerinde aruz veznini kullanmaktadır. 16 Mart 1920 de İstanbul resmen işgal edilecektir. İşgal sonucu değiştirmeyecek ve Nazım Hikmet şiirlerinde alegori (gizli anlam) kullanacaktır. Yayalar Köyü romanında da bunu görüyoruz. Nazım Hikmetin edebiyat çevresi git gide genişlemektedir. Bu halkaya basın yönetmeni Yusuf Ziya Ortaç ve Celal Sahir’de katılmıştır.
17- Nazım Hikmet ile alakalı efsaneleşen temelinde yalan olan söylentiler
Nazım Hikmet’in bu yaşına kadar olan hayatıyla alakalı anlatılan üç efsane…
a. Nazım Hikmet 6 yaşında mı şiir yazmıştır?
Ekber Babayev Nazım Hikmet’in eserlerini Rusça’ya çeviren kişidir. Nazım Hikmet ile arasındaki ilişki hem dava (Marksizm) adamlığı hem de bir küçük kardeşi gibidir. Nazım Hikmet’i üstadı olarak görür ve kabul eder. Nazım Hikmet’tin de ona karşı dostluk adına ileri düşünceleri vardır. Kitabında Nazım Hikmet’in ilk şiirini altı yaşında yazdığını iddia eden ilk kişidir ama bu iddiayı yine Nazım Hikmet çürütecektir. Nazım Hikmet aynen şöyle demektedir. “Kardeş beni harika çocuk yapmak istiyorsun benim altı yaşında yazdığım şiirim yok on üç yaşında yazdım”
b- Mevlana şiiriyle tasavvufi inanç gereği dedesi Nazım Hikmet’in elini öpmüş müdür?
Nazım Hikmetin Mevlevilikle sıkı alakası olduğunu bilenler belki de bu tarafını kapatmak için Mevlana şiiriyle tasavvufta dedesi Mehmet Nazım a el öptürdüğünü daha doğrusu Mehmet Nazım Bey’in Nazım Hikmeti Mevlevilikte daha ileri derecede gördüğünü, daha gönülden bağlı olduğunu bu şiiri yazarak ispat ettiğini ve Nazım Hikmet’in elini öptüğünü beyan ederler ki bunu aslı yoktur. Bu da lafta Nazım Hikmet’i üstün yeteneklerle donatma çabasından başka bir şey değildir.
c- Alegori şiirlerinden dolayı en azından bu noktaya kadar yazdıklarından dolayı İttifak güçleri tarafından takibe alınmış mıdır?
Hayır bu da söylentiden ibarettir. Eğer takibe alınacak olsaydı önce basın yönetmeni Yusuf Ziya Ortaç’ın, sonra Celal Sahir’in takibe alınması gerekirdi. Böyle bir takibat yapılmamıştır. Çünkü ittifak güçleri ne alegori şiirlerdeki ima ve göndermeleri ne de Nazım Hikmet’in o aşlardaki düşüncesinin boyutunun farkında değillerdi.
Yarın. Nazım Hikmet’ten dolayı babasının sorgulanması ve dövülmesi, Nazım Hikmet’in Mustafa Kemal hayranlığı, Nazım Hikmet’in üç genç şairle Anadolu Harekatına katılmak için sahte kimliklerle İstanbul’dan kaçışları ve Nazım Hikmet’in Marksist düşünceyle ilk teması
Bekir K Ahıskalı
02 Aralık 2008
Törelere İsyan Eden Adam Nazım-2