- 990 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kayısının Bulunuşu
Çok eski zamanlarda etrafı insan boyunda dikenlerle kaplı bir köy varmış.Bu köy koca koca dikenlerle kaplı olduğu için kimse giremezmiş.Bu köyde çeşit çeşit ağaçlar yaşar,ağaçların arasından da güzel mi güzel bir dere geçermiş.
Köyün her tarafı çeşit çeşit ağaçlarla kaplıymış,fakat derenin kenarında tek bir ağaç türü yaşamazmış.Bu ağaç yazları sap sarı meyveler verir,kışları yapraklarını dökermiş.
Komşu köylerin birisinde Sezgin isimli bir genç varmış.Bu genç çok cesur ve zekiymiş.Bu genç her yeri dolaşır sürekli seyahat edermiş.Köylülerde buna "Gezgin" adını vermiş.Gezgin her yeri gezer sonra gördüklerini köylüye anlatırmış.Köylülerde Gezgini severmiş.
Gezgin birgün düşünmüş taşınmış bu kimsenin gitmeye cesaret edemediği köye gitmeye karar vermiş.Köyün etrafı dikenlerle kaplı olduğu için nasıl gideceğini düşünmeye başlamış.En sonunda dereden gitmeliyim diye düşünmüş ve yola koyulmuş.Dere yaz mevsimi olduğundan öyle gürül gürül akmıyormuş ve fazla derin değilmiş.Gezgin atlamış dereye bakmış suyun boyu beline kadar bile zor geliyormuş.Yüzemeyeceğini anlamış ve derede yürümeye başlamış.Yürümüş yürümüş...
En sonunda dikenleri geçince o köye geldiği anlamış ve derenin kenarına çıkmış.Sonra derenin kenarında yürümeye devam etmiş.Karşına up uzun,sap sarı meyveleri olan ve daha önce görmediği kadar güzel bir ağaç çıkmış.Ağacın dibine oturmuş.Yorgunluktan uykuya dalmış.Tamda bu sırada ağaçta sallanmakta olan meyvelerden birisi Gezgin’in kafasına düşmüş.Gezgin uyanmış etrafına bakmış ve meyveyi görmüş.
Meyveyi almış eline koklamış kokusu çok güzelmiş sonra içinden böyle güzel kokan meyve zehirli olamaz diye düşünüp atmış ağzına.Çok güzel bir tadı varmış.Yumuşacık,sulu suluymuş.Ağaca tırmanmış karnını doyurana kadar yemiş.Biraz daha o meyveden toplayıp köye geri dönmeye karar vermiş.
Gezgin köye gelmiş.Hemen köylülerin sürekli birlikte oturup sohbet ettiği yere gitmiş.Köylüler Gezgini görünce hemen yanlarına çağırmışlar ve aralarında şu konuşmalar geçmiş:
-Yine nerelerdeydin Gezgin?
-Dolaşıyordum.
-Ee ne gördün bize de anlatsana?
-Hani şu gitmeye korktuğunuz köy varya...
-Eee
-İşte oraya gitmeye karar vardim.
Diye başlamış anlatmaya Gezgin.En sonunda da orada gördüğü ağacı ve meyveleri anlatmış.Köylüye meyvelerden vermiş.Köylü meyveleri çok beyenmiş.Onlarında hoşuna gitmiş bu sulu sulu güzel,sarı meyve.Köylüler karar vermişler bizde gidelim,görelim demişler.Gezgin yorgun olduğu için eve gidip dinlenmek istemiş.Onlara nasıl gitmeleri gerektiğini anlatmış.Köylüler çıkmışlar yola.
Derede yürümüşler yürümüşler bir türlü ağacı bulamamışlar.Hepsi yorulmuş tabi.Daha fazla yürüyemiyeceklerini anlayan köylüler geri dönmeye karar vermiş.Köylüler yorgun argın köye dönüp hemen evlerine gitmişler.O yorgunlukla sabaha kadar uyumuşlar ama akıllarında hep bu güzel meyveli ağaç varmış.
Sabah uyanıp her zamanki toplandıkları yere gitmişler ve Gezgin’i beklemeye başlamışlar.Gezgin gelmiş.Köylüler Gezgin’e bulamadıklarını ve onları kandırdıklarını söylemişler.Gezgin demiş:
-Tamam ben şimdi tekrar oraya gidicem ve o meyvelerden size getiricem gelmek isteyen gelsin benimle.
Köylüler hala inanmıyorlarmış.O yüzden kimse onunla gitmemiş.
Gezgin yine düşmüş yollara,dereyi aşıp gelmiş ağacın yanına.Yanında götürdüğü poşete doldurmuş meyvelerden tam köye dönecekken köylüler burayı kolay bulsun diye bir şey yapıyım demiş.Oturmuş düşünmüş ve ağacın etrafına kayaları yuvarlamış.Tamam artık gidebilirim köye demiş.Köye dönerkende başlamış kendi kendine sayı saymaya.
Köye dönmüş Gezgin yine köylülerin yanına gelmiş ve topladığı meyveleri onlara vermiş.Köylüler meyveleri görseler de inanmamışlar gezgine.Gezgin köylüye:
-Gittim meyve ağacının yanına,topladım meyvayı.Ağacın etrafına da,yuvarladım kayaları.İster inanın bana ister inanmayın karar sizin.Ama bir daha getirmem size bu meyvayı.Bana inanıp ağaca gitmek isteyen gitsin dereye.Başlasın dereden yukarı doğru yürümeye.Yürürken de adımlarını saysın,ben saydım 3450 adım attım.Sonra dereden yukarı çıksın.Etrafına dikkatlice baksın.Kayalarla çevrili bir ağacı görünce yanına varsın.İşte o ağaç bu meyvelerin ağacıdır.
Köylüler ne kadar inanmasa da gezginin kararlı sözlerinden etkilenip düşmüşler yola.Saymışlar adım adım yürüdükleri yolu.Gitmişler gitmişler...
Tam 3450. adımda çıkmışlar denin kenarına bakmışlar etraflarına ve kayalarla çevrili ağacı görmüşler.Sevinçle koşmuşlar yanına ağacın başlamışlar meyveyi yemeye.Yedikçe daha çok yemek istiyorlarmış,ama hava kararmaya başladığı için biraz daha meyve toplayıp dönmüşler köye.Hepsi birden Gezdin’in evine gitmişler.Gezgin:
-Yinemi bulamadınız?
-Hayır,sen doğru söylüyormuşsun ağacı bulduk senden özür dilemeye ve sana meyve getirmeye geldik,ve senden birşey istiyoruz demişler.
-Gezgin meyveleri alıp teşekkür etmiş ve söyleyin bakalım başka ne istiyorsunuz benden demişler.
-Köylüler biz düşündük bu ağacı sen buldun ona sen isim ver demişler.
Gezgin durmuş,düşünmüş düşünürken de sürekli:"derenin kıyısında,kayaların arasında." diyormuş.Köylü şaşkın şaşkın bakarken buldum diye bağırmış.Köylü heyecanla sormuş:
-Neyi buldun?
-İsim buldum.Bu ağaç kayaların arasında,derenin kıyısında bu meyvenin adı da "kayısı" olsun demiş.
Köylü ismide meyve gibi çok beyenmiş.Bu güzel meyvenin adı da Kayısı diye kalmış...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.