- 568 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
SUSKUN YÜREKLER-12
Yeni bir umuttu doğacak bebek… Anne ve babasının onu affetme garantisiydi. Belki de hiç biri… Firari bir yaşama mahkum yeni bir can demekti aynı zamanda. İkisine ait varlıktı, aşk bebeğiydi, cesaret timsaliydi. Aklına bebeği düştüğünde, karnını sıvazlıyordu. İçine tatlı bir heyecan musallat oluyordu.
Neredeyse, iki buçuk aylık olmuştu bebek… Melike, biraz kilo aldığını fark ediyordu. Duygusallaşmıştı iyice. Her şeye ağlıyor ya da kendi kabuğuna çekiliyordu. Musa bir arkadaşıyla konuştuğunda öğrenmişti ondaki bu değişiklikleri. Kadınlar hamileyken bu duruma çok sık rastlanıldığını, o zamanlarda sessizce onu izliyordu. Bazen kollarıyla onu sarıyor, yalnız olmadığını hissettiriyordu.
Geçirdiği korkulu bir gecenin ardından, düşük tehlikesi riskini atlattığında, yeniden dünyaya gelmiş gibi hissetti kendini. Doktorun önerilerine uyuyordu son zamanlarda. Sadece, annesine özlemine engel olamıyordu. “Bir kerecik duysam yeter annemin sesini “ Diyordu içinden. Yapamayacağını bildiği halde büyük bir arzuyla istiyordu konuşmayı…
Dayanamadı en sonunda… Telefon kulübesine gitti. Numaraları çevirdi. Beklemeye başladı.Karşısındaydı… Sesini duyduğunda, kalbi hızla çarpmaya başladı.Biraz dinledikten sonra kapattı telefonu. Sesini duymak bile rahatlatmıştı onu.
Her gün aynı saatlerde aramaya başladı. Her arayışında, daha fazla kalıyordu telefonda… Bu aramalardan hiç kimseye bahsetmemişti Halime; onun aradığını biliyordu çünkü. Ahizenin öbür ucundan nefes alışını duymak, onun var olduğunu bilmek bile yetiyordu.
En son konuşmalarında, ağlamaya başladı Halime kadın.
- Melike ! Sensin değil mi kızım. Kuzum, yavrum… Konuş benimle kızım. Sesini duyup rahatlasın bu garip anan.
- Anammm ! Garip anam. Çok özledim seni. Evet benim Melike. İyiyim anacığım. Ben de iyiyim…. Bebeğim de…
- Bebeğin mi ?
- Evet anne bebeğim… Karnımdaki bebeğim. Hamileyim ben.
- Kızım neden yaptın bunu bize… Niye kaçtın. Yüzümüzü yere çaldın… Kimsenin yüzüne bakamadık. Baban hâla insan içine çıkamıyor. Kardeşin ise çok öfkeli…
- Sevdim anne; sadece sevdim. Sen aynı şeyi yapmaz mıydın anne? Sevdiğimin peşinden gittim. Ben iyiyim anne! Merak etme beni. Sesini duymak istedim sadece. Kimseye bir şey söyleme…
- Yavrum ! Sana ben kızabilir miyim? Ben anayım ana ! Sana bir şey olacak diye uyku tutmuyor. Mutlu ol yavrum. Ara beni hiç olmadı sesini duyarım. Kimseye anlatmam yavrum. Neredesin sen şimdi?
- Söyleyemem anne. Bilmemen daha iyi. Hem senin için hem de benim için…
Telefonu kapattı. Hıçkırıklarla ağlamaya başladı. Son günleriydi Marmaris’te. Kış sezonuna gireceği için otel çalışanlarının çoğu memleketine gidiyordu. Musa, uzun süredir ne yapacağını düşünmekteydi. İş bulup çalışması ve doğuma hazırlanmaları gerektiğini düşünüyor ve çözüm bulamıyordu. Buradan gitme zamanı gelmişti. Eşyalarını toplayıp, otelden ayrıldılar. Çok fazla masrafları olmadığı için epeyce bir birikim yapmıştı. Eskişehir’ e biletlerini aldılar ve otobüs saatini beklemekteydi terminalde. Daha önce hiç görmedikleri, sadece haritadaki yerini bildiği bir şehre, iltica eden yabancıların tedirginliğiyle adım attılar. İl gece, uzuz bir otele yerleştiler. Ertesi gün, Kemal’ in verdiği adresi bulmak üzere yola çıkacaklardı.
Kemal’in arkadaşı, Yeni Bağlar Mahallesinde, erkek kuaförüydü. Kemal’in adını ve selamını aldığında; gelen iki yabancıyı teyit etmek ister gibi telefonla aradı Kemal’ i. İçi rahatlamıştı. Son zamanlarda, kimseye güvenilemeyeceğini öğrenmişti.
Misafirlerini alarak evine götürdü. İçeriye tedirgin bir şekilde girdi Melike… Ev sahibesi Esma Hanım, çok güler yüzlü bir hanımdı. Onları sanki kırk yıldır tanıyormuş gibi davranıyordu. Melike’ nin yorgun olduğunu anlamasıyla misafirleri için ayırdığı odaya alarak, uzanmasını sağlamıştı bile… O akşam gecenin geç saatlerine kadar konuştular Musa ile Erdal Bey.
Ertesi gün, küçük bir dükkan kiraladı Musa… En iyi bildiği işi yapacaktı. Ev yemekleri yapan minik bir lokanta… Esma Hanım’ da, aynı mahallede, küçük bir ev bulmuştu aynı gün. Möbleli küçük bir daire… Aylar sonra kendilerine ait bir eve girerken; heyecanlıydı ikisi de.
DEVAM EDECEK !
YORUMLAR
Musa'nın serüveni bitecek gibi değil. En güzeli bildiği işi yapması.Karısı da hamile.Diğer taraftan kzın annesi yeşil ışık yakıyor;bence barışacaklar gibi.Gerçi ana yüreği,dayanamaz ayrılıklra...
Dizi film gibi oldu valla.Okumadan bana uyumak yok.
Kalemin her zaman yazsın Nermin.
Selamlar.