- 528 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
“Yalnız(sın)ız
Selam, dünyaya kendi gözleriyle bakabilenler,
Selam, toplum denen canavarın maymuna çeviremediği aklı başındalar,
Selam, -inci, -ıncı, -üncü ve –izm’lerden uzak, kendi kurallarıyla yaşayabilenler,
Ne kadar, az ve yalnızsınız !!!
Ne kadar, cesaretli ve atılgansınız!!!
Ne kadar, bildik tanıdık ve uzak durulması gerekensiniz!!!
Sizler gibi olmak isterdim,
Çünkü, kendi iradenizle gelmediğiniz bir yerde kendi iradenizle yaşamak için direniyorsunuz. Ama bir şeyi bilmek uygulamak için yeterli gelmiyor. Uygulama cesaret ve sabır istiyor.
Çünkü, türdaşlarınızın sizi parçalamak için fırsat kolladığını bilerek yürüyorsunuz yolunuzda. Topluluk halinde yaşayan her canlı türü farklı olanlarını yok eder.
Çünkü, herkesin her şeyi bildiğini, sizin düşünmeye gereksiniminiz olmadığını, yapılması ve olması gerekenleri emredildiğinde yapmanız gerektiğini unutuyorsunuz. Siz doğmadan önce başladı her şey. Annenizle babanıza artık evlenmeleri gerektiği söylendi. Kural buydu ve evlendiler. Bir süre sonra çocuk yapmaları gerektiği söylendi. Mecburdular yaptılar. Ve Siz doğdunuz. Kimin koyduğunu bilmedikleri, bunu sorgulama cesareti bile gösteremedikleri kuralları Size aktardılar. Ama olmadı işte. Bazıları firar edebiliyor.
Ayrıca,
Sürüden ayrılanın kurt’la karşılaşma olasılığı, Kurt’un sürüye saldırma olasılığından daha azdır. Buradaki tek teselli, kalabalıkta sıranın kendisine gelme olasılığıdır. Bu kadar bencilce işte.
“Yalnız(sın)ız”