- 2344 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Üşüyorum zifiri karanlığın başkentinde (deneme)
Üşüyorum zifiri karanlığın başkentinde (deneme)
Aşk için düştüğüm yolun bir yerinde saptım geceye, yoldaşım yalnızlık ve rehberim deli gönülle. Bir meydana girdim ki hayalle gerçek arası bir dünya. Kimin dünyasıydı bu ? ev sahibi de misafiri de belli olmayan mahşere denk bir kalabalığın ortasında kendimi aradım.
Güneş tutulmuş, ay kaybolmuşçasına her yer karanlık, herkes ceplerinde ki maskelerden birini takmış yüzüne. Etrafa maskeli yüzler ve gölgeler hakîm olmuş, benim ise yüreğime zırh giydirmekten başka seçeneğim yok. Bir ben maskesiz kaldım gölgeler diyarında birde yalnızlığım.
Anlamıyorum benim burada ne işim var, belli ki yanlış adresteyim. Aradığım aşkı bunca gölge arasında ve maskelerin arkasında bulamam, burada ki aşklara da hiç inanmam. Kimden yardım istesem, kim yardım eder ki buradan kurtulmama. Nasıl çıkılır ki bu karanlık yerden. Belki de bunca maskelilerin arasında maskesiz oluşumdur yalnızlığıma sebep. Taksam mı ben de bir maske, ama takamam ki, maske kullanamam ki ben.
Sorular soruyorlar, öğütler verip ağıtlar yakıyorlar sanki, ama anlamıyorum çünkü kelimeleri boş, cümleleri yavan geliyor bana.
Hangi gölgeye el atsan bir maskeli düşüyor gözümden, hangi maskeliye uzansam bir gölge çıkıyor altından. Öldürüyorum bitmiyorlar, vuruyorlar öldüremiyorlar ama yaralar alıyorum ufakta olsa. Anlıyorum ki boşuna çırpınıyorum bu zifiri karanlığımın başkentinde.
Anılarımı, geçmişimi, geçmişimdekileri, resimlerimi, resimlerimdekileri hatta gölgeleri ve maskelileri toplayıp bağladım raylara. Şimdi beni bu gölgeler diyarından götürecek treni bekliyorum ayaz bir gecenin işkence saatlerinde.
Üşüyorum, Kanım donuyor sanki.
Duygularım ve düşüncelerim ölüyor kan kaybından ve ben titriyorum yalnızlığın kollarında. Sıkıyor nefes alamıyorum bir şeyler düğümleniyor boğazımda ne haykırabiliyorum, ne de yutkunabiliyorum, tam uyanacak gibi oluyorum ama zaten uyumuyorum ki.
Son arzum; çaresiz beklediğim trene binerken raylar üzerinde bıraktıklarıma el sallayacak kadar yaşayabilmek.
O kadarı yeter bana….
07 / 01 / 2011 - Erzincan
Adem Yıldırım
YORUMLAR
ray üzerinde bıraktıklarımızın inlemelerinde ya susturacağız ya da çığlığında yeniden savuracağız üşüyen yanlarımızın gölgelerini...
kutladım...
gizemli__mavi
Okuyan gözlerinize sağlık efendim...