- 544 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
SUSKUN YÜREKLER- 6
Salih Usta’ nın yanından hiç ayrılmıyordu Musa. Dikkatlice onu izliyor, yaptığı yemeklerin püf noktalarını usunda tutuyordu. Melike’ yi düşündüğü zamanlarda zaten her şey birbirine karışıyordu. Tuz yerine şeker ilave ediyor, yemeği mahvediyordu. Bu durumda, usta kızsa da ses çıkarmıyor, sanki anlıyormuş gibi anlayışla karşılıyordu. Ne haber vardı ne de kendisi…
Epey alışmış olduğu Güzelbahçe’ ye. Akşam güneşinin ufuktaki son anlarındaki görüntüsüne baktığında, bir günün daha geceye dönüşü onu hüzne sürüklese de, ertesi gün sabah yine geleceğini düşündüğünde, sanki Melike’ ye kavuşacağı anın heyecanı gibi kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Gözleri bir müddet anlamsızca baktıktan sonra hayata dönüyordu hayal dünyasından.
Melike, mantığına ters gelse de; sevdiğinin yanına gitmeyi aklına koymuştu. Çok dikkatli hareket etmesi gerektiğinin bilincindeydi. O haliyle yola çıkması, onun için tehlikeli olacaktı. O yüzden de; upuzun saçlarına kıydı. Kısacık kesti. Bir pantolon ayarladı kendine. Üstüne bir ceket. Başına da bir kasket. Aynada kendine baktı. Kendisi bile hayretler içinde kaldı. Üzerini değişti. Ertesi sabah yola çıkacaktı yeni kimliğiyle. Adresi tekrar etti, ezberine aldı. Sabahın ilk ışıklarıyla tıpkı Musa gibi ayrılacaktı köyden. Yakalanırsa farklı bir şekilde dönüşü olacağının bilinciyle, huzursuzluğuyla… Dikkat çekmemek için elinden geleni yapıyordu. Annesini seyretti son gece. Kardeşlerini kucakladı olur olmaz zamanda. Gece olup herkes yatağına girdiğinde, yolun heyecanı sarmıştı.
Çok erken kalktı. Ses çıkarmadan giyindi. Kapıdan çıktı. Son kez baktı evlerine… Yürümeye başladı: Köyden çıktı. Ana yolda geçecek ilk yolcu minibüsünü beklemeye başladı. Yeni bir yaşama yol alacağı yolculuktaki ilk vasıtaydı.Bindikten sonra camdan etrafa bakmaya başladı. Önce uzaktan köyü kayboldu sonra ağaçlar, tarlalar ve her şey… İlçeye indiğinde, tanıdık birine rastlamamak için otobüs terminaline gitti. Gidecek ilk otobüsün kalkmasına yarım saat vardı. Biletini aldı. Heyecandan, tuvaleti gelmişti. Tedirgin oldu. Bir anda erkek gibi davranması gerektiğini unutup, bayanlar tuvaletine yöneldi. Tam içeriye gireceği sırada, kapıda yaşlı bir kadınla karşılaştı.
- Oğlum ! Burası kadınlar tuvaleti. Yan tarafa gireceksin !
Uyarısıyla aklı başına geldi. Özür dileyerek, yan tarafa girdi. İçeride kimse yoktu neyse ki ; işini bitirdi aceleyle dışarıya çıktı. Otobüse bindi. Etrafına baktı. Tanıdık kimsenin olmayışına sevindi.
Motorun kızgın sesiyle otobüs hareket etti. Melike gözyaşlarını gizlemek için başını önüne eğdi uzun süre. Ta ki molaya kadar…
DEVAM EDECEK