- 478 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çocuk, İnancını Kendisi mi Seçmeli?
Çağdaş birer anne baba olma adına çocukları inanç konusunda bilgilendirmemek büyük yanılgıdır. Çocuk bu önemli konuda kafasında beliren soru işaretlerinin cevaplarını kendi kendine bulamaz. Kaldı ki inanç, yaşam için en değerli ve öğrenilmesi en gerekli şeylerdendir ve çocuk da bu önemli şeyi kendi çabasıyla bulmaya itilemeyecek kadar değerlidir.
Birçok anne baba çocuklarının gideceği okul -hatta yazın hangi sosyal faaliyette bulunacağı- konusunda dahi kararı kendileri verir. Ancak alacağı eğitime dair kararları çocuğa bırakmazken, dini eğitimi görmezden gelmek, neye inanacağını çocuktan kendi kararıyla almasını beklemek oldukça ilginç bir mantıktır. Bunun en önemli nedenlerinden biri, ailelerin, çocuğun dini öğrenmesinin onu dünya hayatında yanlış yönlendireceği gibi dayanaksız bir endişe duymalarıdır.
Oysa tam aksine inançlı yetiştirilen çocuk ruhsal yönden daha dengeli olur. Kaldı ki çocuk zaten cevabını bilemediği/anlayamadığı olayları, göremediği bir güce bağlar. O güç bazen izlediği çizgi filmdeki bir karakter bazen de Allah’tır. O halde zaten ’gizemli’ bir gücün olduğunu düşünen çocuğa, bu sorunun birden fazla değil, yalnızca bir cevabı olduğunu anlatmak gerekir.
Doğduğu andan itibaren, öğrenme isteği içinde sürekli etrafını araştıran çocuk, bilgiye ’aç’tır. Allah, insanı din fıtratı üzerine yaratmıştır Batılı psikologların, “doğal dinsel işlev, dini eğilim ve duygu, dini inanç tohumları, insiyaki temayül, dini potansiyel” adını verdikleri kavramlar, İslam inancındaki fıtrat prensibinin karşılığıdır. Son dönemde Batılı bazı psikologlar, tarafsız ve önyargısız yaptıkları araştırmalar sonucunda dinin, çocuğun ruhuna seslendiği ve onun ruhsal yapısına uygun düşeceği görüşünde birleşmişlerdir.
İman ile insan ruhu arasındaki özel ilişki, tıp dünyasında da çeşitli araştırmaların konusu olmuştur. Bir bilimsel araştırma sonucuna göre, inanan gençlerin inanmayan gençliğe oranla daha mutlu oldukları ortaya çıkmıştır. Associated Press bu araştırmayı,“Birçok çocuk için inanç mutluluğun anahtarıdır” başlığı ile dünyaya duyurmuştur.
Bilim adamı H. Benson’ın araştırma sonucu ise kendi ifadesiyle “insan Allah’a iman etmeye göre ayarlı olarak yaratılmıştır." Allah inancı çocuklara küçük yaşlarda öğretilmelidir. Dinin özü olan üstün ve güzel ahlâk özellikleri, çocukluk döneminde şekillenmeye başlar.
Din, insanların sağlıklı, mutlu, huzurlu olmasını sağlayan ruhsal bir ilaçtır. Allah’a inanan, O’na dua ve tevekkül eden insanların, diğer insanlardan hem ruhsal hem de fiziksel olarak daha sağlıklı olmalarının sebebi, yaratılışlarına uygun davranmalarıdır.
İnanan insanlar için bir pedagogun ya da bir öğretmenin önerilerinden çok Allah’ın emirleri önemlidir. Allah Kur’an’da, "Ey iman edenler, kendinizi ve yakınlarınızı ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır... (Tahrim Suresi, 6) buyurarak inanan insanları öncelikle en yakınlarına dini tebliğ yapmaları gerektiği konusunda uyarır.
Bu nedenledir ki, bir anne babanın çocuğunun iyiliği için yapması gereken ilk şey, Allah sevgisini ve Allah korkusunu küçük yaşta ona öğretmektir. Çocuğa Allah’ın varlığı, büyüklüğü ve gücü anlatılmalıdır. Çocuk, çevresinde gördüğü her şeyin, içtiği suyun, soluduğu havanın, yediği sebze - meyvenin, sahip olduğu bedenin, gözlerinin, kulaklarının, kalbinin nasıl var olduğu ve bunları kimin yarattığı hakkında düşünmeye yönlendirilmelidir.
Çocuğa kendisini Allah’ın yarattığı, bütün evrenin yaratıcısının Allah olduğu, O’ndan başka kimsenin hiçbir şeye güç yetiremeyeceği, bütün gücün Allah’tan olduğu açıklanmalıdır. Allah’ın her şeyi gördüğü, bildiği, duyduğu, tüm insanlara karşı çok merhametli ve çok adaletli olduğu, sahip olduğu her şey için O’na şükretmesi gerektiği, ahiretin kesin bir gerçek olduğu, bir gün ölüp Allah’ın huzuruna gideceği ve dünyada sergilediği tüm davranışlar için hesap vereceği öğretilmelidir.
Çocuk çevresinde gördüğü her canlıyı Allah’ın yarattığını, rengarenk çiçekleri, hayvanları, bitkileri, topraktan mükemmel tat ve kokuya sahip bir şekilde çıkan üzümleri, çilekleri, elmaları, portakalları, narları Allah’ın yarattığını, hastalandığı zaman ona şifa verenin Allah olduğunu, Allah’ın onu çok sevdiğini, dualarını işittiğini öğrenmeli, tek dostu ve yardımcısının Allah olduğunu küçük yaşlarından itibaren bilmelidir.
İnançlı yetiştirilen çocuk, yaşı ne kadar küçük olursa olsun, olgun bir akla ve ahlaka sahip olacak, karşılaştığı olaylar karşısında duygusal açıdan çöküntüye uğramayacak, hoşuna gitmeyen bir şeyle karşılaştığında ağlamayacak, yakınmayacak, olayların hep Allah’ın kontrolünde olduğunu bilecek, tevekkül edecek, güzel tavır gösterecektir. Unutmamak gerekir ki, dinimiz bir çocuğun dahi anlayacağı kadar açık ve kolaydır. Bu nedenle çocuklara Allah’ı tanıtmak, Kur’an okumak, ayetleri açıklamak, Peygamberimiz (sav)’in güzel ahlakını anlatmak ve her şeyin gerçek yönünü onlara öğretmek gerekmektedir.
Fuat Türker, Selam Haber
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.