- 5836 Okunma
- 76 Yorum
- 5 Beğeni
Okuma AŞKıM
Isparta ilimiz halısıyla,gülü ile gölleri ile dünyaya adını duyurmuştur.Hele tıp fakültesi ve Üniversitesiyle adına yakışan değeri almıştır.Hergün binlerce öğrenci üniversiteye giderken sanki kendim gidiyor gibi gurur duyuyorum.Geçen gün çarşıya yürüyerek gidiyordum.Geri dönerken hafiften yağmur çiseliyordu.2’si kız 4 Üniversiteli taşınma telaşesindelerdi. Etraftan mis gibi güllerin kokusu geliyordu.Onları görünce içim burkuldu. Keşke diyordum içimden, keşke okutsalardı.Edebiyat öğretmeni olsaydım,topluma yararlı insan olurdum diyordum.Bu düşüncelerle gençlere yaklaştım.Fazla olan eşyalarını gelişigüzel yola atmışlardı.Halbuki her tarafta çöp konteynerleri vardı. Başımı çevirip atılanlara baktım. Aman tanrım ne göreyim ; sayısız dergi ve kitapları atmışlardı. Atılanların içinde Karacaoğlan,Namık Kemal ve Türk Dünyasına damgasını vurmuş diğer isimlerinde kitapları vardı.Gerçekle düş arasındaydım sanki.Aklım durmuştu. Hele İmam Gazeli’nin kitabı. İslamiyeti öğrenmek ve öğretmek için çabalayan bu insanın kitabı yağmurda ıslanmış ve binlerce kişinin gelip geçtiği sokağa atılmıştı.Ne kadar kitap var poşete katıyor ve ağlıyordum.Bizim gençlerimizden beklediğimiz bu olamazdı. Yanıma kulağı küpeli erkek öğrenci yaklaştı ve “teyze” dedi. “Hastamısınız? Niye ağlıyorsunuz?” dedi.Biraz oturdum.Delikanlı diğerlerine “teyze hasta galiba,bilseydik de sabah ki kitaplarıda verseydik “ dedi.” Belkide sobasında yakacaktır”.Artık sabrım bitmişti.”Asıl hasta sizlersiniz”dedim.”ne diye bu kitapları yola atıyorsunuz. ”Ömrünün bir gününe 18 yaprak yazı düşen o mübarek zatı nasıl atarsınız? Yazık sizleri okutan anaya babaya ,yazık sizlere verdiği bunca emeğe diye haykırıyordum.” Bana bakıp gülüştüler.Ben kitapları alarak evime götürdüm onları bi güzel sildim ve kuruladım.Sonrada en güzel kaplıklarla kaplayarak kütüphanemin en güzel köşesine yerleştirdim.
İmam gazeli ve diğer büyüklerimiz sanki teşekkür ediyorlardı bana . Hoşgeldiniz ,sefalar getirdiniz evime değerli büyüklerim.Sanki kitaplığımda bir gül bahçesi vardı ,mis gibi kokular saçılıyordu ,mutluydum…
Yadigar atila
02.01.2011
Pazar
YORUMLAR
O atılanlar kitaplar değil,bir milletin değerleri...O atanlar öğrenci değil,olması istenilen,beyinleri boşaltılmış robotlardır.iyi ki varsınız...
SAYGILARIMLA
-IspartaGülü-
meğer yıllar öncesine aitmiş..
daha dün de aynı manzaralar yaşandı
Isparta Gülü kokusu sinmiş
tavan arasında tozlanmış ne kitaplardı
26 ağustos 1977 de de ben yaşamıştım..
binden fazla kitap..
"artık oyun oynamıyor müşteriler" diye sutlandığımızda köy kahvesinden
kasalarla taşındı yine tavan arasına
canın sağ olsun Isparta..
tebrikler.
Ben kitap okuma alışkanlığıyla ilgili çok sayıda makale yazdım. maalesef bu anlatmış olduğunuz hadiseye muhatap çocukların annesi babasıda aynı düşünce kervanındadırlar. Dimloma almak cahillikten insanı kurtarmaz. Duyarlılığını kutluyorum.
-IspartaGülü-
-IspartaGülü-
Güzel arkadaşım böyle bir yazıyı kaleme aldığın ve okumanın ve kitabın değerini bilmeyenlere anlattığın içinçok teşekkür ediyorum,gerçekten biz toplum olarak hem okumuyor hemde kitap nasıl okunur onu bile bilmiyoruz örneğin kitap okuduğunu sanan bazı arkadaşlarımızı görüyorum alıyor kitabı beş altı sayfa okuyor sonra kaldığı yeri bulmak için kitabın o sayfasını katlıyor ve her on sayfada bir sayfa katlanmış oluyor hatta bazılarıda alıyor kitabı sonuna kadar açıyor birde kapanmasın diye yumruğuyla üstünden ileri geri yapıyor tabi bu arada kitap ortadan kopuyor ve dağılmadan kendisi bile zor okuyor o kitabı tabi okuma bittiği zaman kitap parçalanmış hale geliyor.
Halbuki kitap okuyacağımız zaman elimize bir yarım sayfa kağıt alsak ve okumaya ara verdiğimiz yere onu koysak,gerektiği yerdede notumuzu ona alsak ve kitabıda yarım açarak okusak okitabı bizim gibi en az on kişi daha okur ama nerde öyle düşünce biraz tuhaf olacak ama bu kitap nasıl okunur konusunu bu öğrencilerte okulda ders olarak öğretmek lazım diye düşünüyorum sevgiler saygılar duygulu yürekli can arkadaşım sağol varol o duygulu yüreği saygı ile selamlıyorum
İbret vesikası niteligindeki,kaleme almış olduğunuz duyğu yüklü,makalenizi okudum.inanın çok duyğulandım.ecdadımıza göstermiş olduğunuz,bu ahdevefayı inanın Rabbim boş çevirmeyecektir,inş.ve bu arada duyarlı yüreğinizi kutluyor.
Selam ve sayğılarımı sunuyorum.
Derebey tarafından 10/26/2012 4:50:21 AM zamanında düzenlenmiştir.
Okuma Aşkım başlıklı yazınızı okudum.Gerçekten duygulandım.Maalesef bugünkü gençlik
böyle. Yalnız gençlik mi? Toplum da eski yoplum değil.Ne saygı kadı, ne de güven veriyorlar.
Eskiden köylerimizde İMECE vardı, herkes birbirine yardım ederdi. Şimdi ise para konuşuyor.
Çok güzel bir konuya temas ettiğiniz için teşekkürler.
Selam ve saygılar.
SEVMEK İBADETTİR
Benim babam beni okumadı diye allahın her günü ağlıyordum yirmi yıldır babamı suçluyorum ama bu yazınızı görünce artık suçlayamayacağım neden mi biliyorsunuz küpe takip saç uzatıp kültüru mu unutup kitapları dergileri çöpe atmaktan sa bu halinden razıyım çok güzel bir konu yu ele almışsın tebrik ederim saygılar
Duyarlı yüreğinizi kutluyorum değerli yazarım.Gerekli tepkiyi çok güzel göstermişsiniz.
Kitap sevgisini neden veremiyoruz şimdiki gençlere ben de merak ediyorum,bir eğitimci,bir okul müdürü olarak inanınız bu konudan muzdaripiz.Başta öğretmenlerimiz kitap okumanın önemine inanmıyorlar,bu çok acı bir durum olsa gerek...
Hassasiyetinizi bir kez daha yürekten kutluyor,saygılar sunuyorum...
-IspartaGülü-
Mevlüt GÖZDE
Okumanın öğrenmenin yaşı yoktur derler,buna inanıyorum sizin gibi...
Bir yazar "Kitaplar bizi asla aldatmayan dostlarımızdır" diye tanımlıyor kitapları.Okumanın önemine inanmış bir yürek görüyorum karşımda ve can-ı gönülden kutluyorum efendim...
Saygılarımla...
Kimi kitabı, yani bilgiyi yakar, kimi ne kadar eskirse eskisin onların kıymetinin düşmediğini bilir ve baş tacı eder, çok anlamlı bir yazı okudum, kaeminizi kutluyorum, duyarlılığınızn devamlı olması dileklerimle selam ve saygılarımı yolladım....
-IspartaGülü-
...
-IspartaGülü-
AYSE 09
saygım büyük keşke imkanımız olsa bizde yapabilsek
gül kokulum
okumadım diye üzülme hep okumadık içimde ukte benimde
sevgimlesin
Kitabın kıymeti okuyan içindir üstadım. Kaldı ki, İnternet ortamında her bilgiye rahat erişimin olduğu bir dünyada artık kütüphaneler anlamını çoktan yitirdi. Yine de o değerli eserleri sokağa atmak çok yanlış bir harekettir. Ne demişler "altının ayarını sarraf bilir." Bu sözünde doğrusu aslında "altının kıymetini sarraf bilir" amma yanlış bulduğum için o şekilde ifade ediyorum. Altının kıymetini herkes bilir ama, ayarını ancak sarraf tutturur..
yakılan ve atılan kitaplara öyle bir gün gelecek ki ihtiyaçları olacak ama o kitapları bir daha göremiyecekler hayatlarına mal olacak.ama iş işten çoktan geçmiş olacak.sizinki güzel bir ders çıkarılacak anı.kitaplığınız bir gül bahçesi.onlarınki ise dikenli bir hayat bekliyor olacak.
a.topal tarafından 9/30/2011 10:08:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
Güzel yazınızı okudum,emeğinize yüreğinize sağlık,Duyarlı insanlara ihtiyacımız o kadar çok ki...Selam ve sevgiler gönderiyorum...
OKUSUN BÜTÜN ÇOCUKLAR
Cahil kalmasın çocuklar
Okutalım onları
Kültürüyle nakış nakış
İşletelim onları
Vatanına sahip çıksın
Dostu,Düşmanını bilsin
Ülkesine hizmet etsin
Okutalım Çocukları
Türküsünü söylemeli
Halayında oynamalı
Cumhuriyeti sevmeli
Okutalım Çocukları
Kalem tutsun elleri
Kitap okusun gözleri
Bilimle dolsun yüreği
Okutalım Çocukları
Mecruhi der Okumalı
Öğretmen,Doktor olmalı
Dünya ile yarışmalı
Okutalım Çocukları
MECRUHİ UĞUR ARSLAN
Bedri bey güzel ve anlamlı söylemişş. ADAMLIĞIN BELGESİ yoktur,,,
Kitap düşmanı üniversiteli küpeli gençlik,, küpe takıp saç uzatmayı medeniyetten sanan, ancak bir baş örtülü gördüler mi gericilikle yafta vuran kalabalıklar topluluğu,,,
Ne diyeyim,, Allah herşeyin hayırlısını versin,,
Okuma azminize ve duyarlı yüreğinize saygı duyuyorum,,,
Çok değerli kardeşim,yazmış olduğunuz güzel ve içinde bir o kadar da derin ibret dersi olan yazınızı okudum.Çok duygulandım.Size,o değerli eserleri alıp,temizleyip kütüphanenizin bir köşesine bir kültür mirası olarak yerleştirmenizden dolayı çok teşekkür ediyorum.Benim ne iş yaptığımı söylememe gerek duymuyorum.Benim sitemi ziyaret ederseniz kısa biyografimde ne iş yaptığım yazılı.Benim ne iş yaptığımdan ziyade yaptığım işi ne amaçla yaptığım önemli.Ben,Türk kültürüne sevdalı ve okumayı çok seven bir insanım.Yıllardır,öğrencilerime okumanın faydalarını anlatan birisiyim.Bizim insanımız özellikle öğrencilerimiz teknik bilgileri öğreniyor ama asıl öğrenmeleri gerekenleri öğrenmiyor.Bir örnek vermişsiniz" kulağı küpeli genç"diye.Bize,Türk insanı olarak yakışan bu mu?Ne idüğü belirsiz,saçları farklı tıraş,kulaklar küpeli,yüzde kirli ve çok kötü görünen bir bir sakalla gezmek mi yakışır?Bizim,köklü bir Türk İslam Kültürümüz var.Orda her şey dini ve ahlaki olarak belirlenmiş.Bize,başkalarına benzemeye çalışmak mı yakışır?Bizim örneğimiz kendimize yeter de artar bile.Kadınıyla,erkeğiyle bizim uymamız gereken özel ve güzel kurallarımız var,bunlar bize yetmiyor mu?İşte gerçek kültürümüzden uzaklaşmanın sonucu değil mi bunlar?Bu güzel yazıyı yazdığınız için size ve duyarlı yüreğinize çok teşekkür ediyorum.Biz öğretmenler,gençliğe bunları vermiyoruz ama bizim sözümüzü dinleyen kim.Sorsanız çoklarına gelmiş geçmiş Türk büyüklerini ve onların,insanlık için ne yaptıklarını bilmezler.Ama bir yabancı toplumda sivrilmiş şahısları sorsanız birde abartarak böbürlene böbürlene anlatırlar.Sizin düşündüklerinize aynen katılıyorum.Sonsuz saygı ve selamlarımla.
ekici tarafından 10/7/2011 11:25:46 AM zamanında düzenlenmiştir.
Oku-y0rum!
Güller diyarından bir güzelin
Gül-güzeli'nin..
Okuma AşK'ını oku-y0rum..
Aşk-ı-ma benzetiyorum sonra aşk-ı-nı
mest-u-Hayran olu-yorum..
okumak kadar güzel bir eylem,kitaplar kadar güvenilir dost yoktur gülgüzeli..
Yüreğinizdeki sevgi ,bu yazıya okadar dökülmüş ki..sanki okudukca ılımanlaştım.
Ve..kendimi buldum..Aşk-ı-na..Aşk-ık-oldum..: ) sevgiler gülgüzeli..
Duyarlı yüreğinize sağlık. Etkileyici ve düşündürücü bir anektod olmuş. Okuma aşkını kazandırmak için biz eğitimcilere çok iş düşüyor. Selamlar. Emeğinize sağlık Yadigar Hanım.
-IspartaGülü-
Diploma "Sen artık cahil değilsin " anlamına gelsede,adamlığın belgesi yoktur be hemşehrim...
Selam ve sevgilerimle...
-IspartaGülü-
Bu güzel yazıyı okumakta çok geç kalmış olmama rağmen,
biraz hüzünle ama, çokça da sevinçle okudum.
Atılan kitaplar kıymet bilir bir kimseye düşmüş.
Ya yakılsay dı!
Ben de, komşunun attığı kitapları alıp kütüphaneme koyarım. Böyle çok kitabım var.
Duyarlılığınız için sizi kutlar, saygılarımı sunarım.
Okumak güzel şey, okuyup anlamak daha güzel, okuduğunu başkalarıyla paylaşmak bildiklerini başkalarına anlatmak daha da güzel bir davranıştır. Köroğlu demiş ya tüfek icat oldu mertlik bozuldu. Fatih İstanbul'u fetettiği yaştaki bugun ki nesil malesef hala çocuk olarak görülüyor. Tek marifetleri sigara onu güzel beceriyorlar. Çok değerli Yadigar Hanım , İlim, bilgi ve beceri Allah'ın bir nimeti. Nadir de olsa üniversite bitirmesine rağmen dünyadan haberi olmayan gençlerimiz var. Buna mukabil 05 yaşında Kur'an- Kerimi ezberliyen Fatih nesli var.Geleceğin Türkiye'sinde Fatih'in nesli haksızlıkların, yolsuzlukların, arsızlık ve hırsızlıkların karşısında olacak ve Hakk'ı savunacaklardır. Sizin yaptığınız her zaman olduğu gibi saygıdan ibarettir. Değerli dost teşekkür eder kalemin daim olsun.Has bahçendeki Güller solmasın. Saygılar.
Malesef güzel arkadaşım malesef bizim toplumumuz bi türlü kitap okuma alışkanlığını öğrenemediği gibi okuyanlarda kitap nasıl okunur nasıl saklanır bunu bilmiyorlar kendi okudumu o kitabın görevi bittiğini sanıyor halbuki o kitabı adam gibi okusa adam kibi korusa o kitabı bir ihtiyacı olana yani okumak isteyen birine verse ve elden ele okunarak geçse birsürü insan o kitaptan yararlanıp gereken bilgiyi almış olur ama bizim okuyanımızda bir alışkanlık varki ne deyim,kitabı alıyor eline birkaç sayfa okuyor sonra usanınca hemen kaldığı sayfayı katlayıp koyuyor böylelikle bir kişinin okumasında nerdeyse yirmi sayfa katlanmış oluyor,birde kitabı sonuna kadar açıp okuyanlar varki buda yetmiyormuş gibi bide yumğuğuylaiyice düzlüyor tabi bu arada kitabın sayfaları kopuyor kendisi zorda olsa o şekilde okuyor ama başaka kişinin o kitabı okuma şansı kalmıyor.
Halbuki bilinçli okuyucu bir kitaba başlarken eline yarım sayfada olsa bir kağıt alsa ve kitabı okurken önemli gördüğü yerleri hem o kağıda not alır hemde usandığı zaman o kağıdı kaldığı sayfaya koyar daha sonrada ordan devam eder ve kitapta hiç zarar görmez tabiki okurkende kitabı yarım açıp okumak gerekir. İnşallah bu güzel alışkanlıkları kazanırız da bu güzel arkadaşımız gibi duyarlı insanların üzülmesine vesile olmayız bu güzel yürekli arkadaşımızı kutluyor her şeyinin gönlünün güzelliğinde olmasını diliyorum. Ankara dan Sevgiler Saygılar Gönlü güzel Çorumlu Ahmet YARDIMCI
Sevgili Yadigar Hanım ,
Hani diyorsunuz ya beni, okutmadılar diye . Okumamış haliniz buysa , bir de okumuş olsaydınız nasıl olurdunuz merak ettim. Bizim, işte Sizin gibi her şeyin değerini ve onu kullanmasını bilerek , tüm insanlığa ışık tutan Yadigar'lara, analara,bacılara ve hülasa kadınlara ihtiyacımız var. Sizler olmasaydınız, biz erkeklerde olmazdık.
Üniversite gibi yüksek bir kurumda okuyan ve geleceğimize ışık olacak gençlerimizin şahsında yapılmış olan büyük bir yanlışı, kitaba ve okumaya verdiğimiz değersizlik yarasını toplumsal bir davranış biçimi olarak ve de neler yapılması gerekliliğini ortaya koyarak , gayet bariz bir şekilde bizlerle paylaştığınız için ve de hepimize iyi bir ders verdiğiniz için tüm kalbi şükranlarımla kutlarım. CEHALET EN TEHLİKELİ SİLAHTIR !!!
Berlin'den , dostça sevgiler ve selamlarımla
HALİFE TATAR
-IspartaGülü-
Başkaları belirledi hayatımızı nasıl yaşamamız gerektiğini malesef malesef.Biz seçmedikki anne babamızı,ama onlar karar verdi yaşam şeklimizi büyük bi ölçüde.yinede canlarımız onlar tabiki,her ne kadar kalbimiz kırık gönlümüz buruk olsada.
onlarda deyişti aslında şimdi torunlarına okuyun diyorlarya daha bi içim burkuluyor.neden diyorum neden ,benim suçum neydiki okutmadınız.
Şimdi ayağım taşa takılsa sen diyorum baba senin yüzünden tökezledim gene.Ve diyorumki bir özür borcun var bana hayatıma karşılık bi özür.şimdi yaşlanmış iki melek onlar ama ben hala alamdım o beklediğim özürü.
Kardelen bile olamadı içimdeki küçük kız kar altında ölecek ama malesefki onlar bunu bilmeyecek.çünki beklediğim özür hiçbir zaman gelmeyecek.
o gençler onlar bilmezki o kitapların deyerini çünki istedikleri zaman ulaşmışlar bizim hayal bile edemicemiz her şeye.ellerinin altında bilgisayarlar bilmem ne marka telefonlar dersaneler özel hocalar.tabiki hepsi için geçerli olamaz bunlar çokta bilinçli gençlerimiz var şükürki,iyikide varlar .Ben geleceğimizi amenet edebileceğimiz çok deyerli gençlerimizinde olduğunu düşünüyorum.ALLAH hepsinin yolunu açık etsin.
Tanık olduğunuz bu olayı bizimle paylaştığınız için size teşekkür ederim yadigar hanım,ellerinize sağlık.
Harika yetiştirmişsiniz kendinizi (Kader arkadaşım ,ve hemşerim)
-IspartaGülü-
Sizi yürekten kutluyorum.
Saygılarımla.
-IspartaGülü-
-IspartaGülü-
Günümüzün en büyük yarasını çok güzel bir örnekle anlatmışsınız,kutlarım hassas yüreği.
metran tarafından 4/7/2011 4:14:46 PM zamanında düzenlenmiştir.
-IspartaGülü-
Öyledir yazık ki günümüz gençliği.
Öğretmenleri ödev vermese kitap yüzü açmazlar.
Gülerler benim kitap tutkuma.
Ama yine de ödevleri olan çocuklar, gençler çalar kapımı.
Kitaptan okumaktansa bana sormak daha kolaydır ne de olsa...
Çok önemli bir konuya dokunmuşsunuz Yadigar Hanım.
Kutluyorum...
Kadir Tozlu
-IspartaGülü-
selam...deyeri büyügüm...önce sayfama hoş geldiniz..sizi tekrar görmek...kış ayının.bahar ayına dönmesi kadar mutlu etti ..sagolunuz....teşekkürler efendim .güzel övgüleriniz için...YÜCE ALLAH .YÜREGİNİ DAİMA GAMDAN UZAK TUTUP GÜLDÜRSÜN....GÜLLER DİYARINDAN SELAM LAR...
Çoktandır siteye uğramamıştım bazen girmiş olsamda geniş araştırma yapmamıştım,bu gün tevafuken baktım sayfana ,okuma ile güzel bir konuya tabirim caiz görüle tıpkı amelıyata hazır olana hasta gibi konuyu ameliyat masasına yatırılmış olan,enfes yazınızı okurken,bazen tebessüm etmeden duramadım.Bütün yorumları da beraberinde okudum.
Yazı hoş konu üzerinde yoğunlaşmış toplumu ilgilendiren sorunlara parmak basmıştı.
Şiirlerdeki performansı bu düz yazıdada da görmek daha da güzeldi..Yeni ve yine yararlı yazılarınızı okuma umuduyla.
elinize sağlık....efendim..
gununbirinde tarafından 3/22/2011 11:46:44 PM zamanında düzenlenmiştir.
Merhabalar Aziz Sultanım;böylesine manidar bir yazı için zât-ı âlinize teşekkür ederim.Sevginiz daim olsun inşaallah amin.Aşk-ı Niyâz eder saygılar sunarım.Allâh'a emanet olunuz huuu...
Fakirullahmelâmî.
www.fakirullahmelami.com
Fakirhenemize de beklerim inşaallah.Ziyaretiniz bizleri Onore edecektir.
Tebrik ederim...
Bu günkü toplumumuz kendi değerlerinden habersiz...(Çoğunlunu kastediyorum)
Her kitab; ayrı dünyalardan haber getiren gönül elçileridir...
Onları okuduktan sonra, evimizin en güzel köşesinde ağırlamalıyız.
Yaptığınız bu güzel davranıştan dolayı sizi kutlu/yorum.
"İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir"
Demiş Koca Yunus...
Kitab kadri bilmeyenlerin elindeki kitab için ne kadar üzünülse az...
Paylaşım için teşekkürler.
Selam sevgi ve muhabbetle.
-IspartaGülü-
Bir toplumun bağımsızlığını yok etmek isteyenler,önce o toplumun insanlarını bilgisizleştirir.Bunu gerçekleştirmek için eğitim sistemine bir virüs gibi girerler.Sistemi bozarlar.Yazınızda değindiğiniz üniversiteli çocuklar eğitim sistemimizi bozan bu virüsün ürettikleridir.Kadın ve erkeği okuma alışkanlığından yoksun kalan bir toplum ,ciddi akıl tutulmalarına yakalanır.Ülkesini ve insanlarını ilgilendiren cidi boyuttaki olayları ve olguları doğru yorumlayamaz.Bir insan için,okuyup bilgi edinme,bilgiyi beceriye dönüştürme çok önemlidir.Çok yakınında,1940'lı yıllarda kurulan Gönen Köy Enstitüsü var. Oraya git bir gör.Yoksul köy kardelenleri olarak tanımladığım köy erkek ve kız çocuklarının dikip yetiştirdiği çamları ve meyve ağaçlarını göreceksin.Bizim yetiştirdiğimiz, ozamanın köy hamamının bitişiğindeki gül bahçemiz duruyor mu bilmiyorum.Köy Ensttitüsü'nde okuyan bizler yılda en az 25-30 kitap okurduk.Marangozluk,demircilik,güzel sanat atölyelerinde iş eğitimi alırdık.714 sayfalık"Karamozof Kardeşler"adındaki kılasiği okuduğumda 3.sınıfta idim.Sanırım sağ.Isparta'da oturan İbrahim Sakarya öğretmeni ,öğretmen evinden ya da Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneğinden sor ve tanış.Size; Türkiye Cumhuriyeti'nin Çağdaş,okuma alışkanlığı edinmiş,işbecerili gençliğini yetiştiren Köy Enstitüleri Eğitim sistemini anlatır.Okuman gereken kitaplar önerir.Yazdığınız bu güzel yazıda sizi oldukça yetenekli buldum.Kendi dönemlerinde,o günün insanlarına,Arapça ya da farsça dillerin yazısıyla bilgiler aktaran insanları elbette okuyacağız.Ancak; günümüzde güzel Türkçemiz,kendi coğrafyamız,kendi insanımız,kendi toplumsal sorunlarımız üzerinde,çağdaş düşüncelerde yoğunlaşarak okumaya ve yazma denemelerine devam etmelisiniz.Eğer çevreniz genişse,kadınlardan bir okuma grubu oluşturmaya çalışın.Basitten zora onlara okuma alışkanlığı kazandırma gayretine giriniz.Ama çok zorlanacaksınız.Kadınlarımız günlük çok sınırlı işlerini görüşmekle yetiniyorlar..Bunun için de kendi çocuklarının okul çalışmalarına katkıda bulunamıyorlar.Kadını okumayan ve her geçen gün bilgi erozyonuna uğrayan toplumlar,sağlıklı bir kültüre sahip kız ve erkek çocuk yetiştiremezler.Bu kadarla yetinmek istiyorum.Olayları gözlemlemeye ,düşünmeye ve yazmaya devam edin.Başarılı olacağınıza inanıyorum.Sizi kutluyorum.
insanlara ve insanlığa faydalaı olmak ne güzel bir davranış biçimi...bu güzel hareketinizden dolayı size adanadan
çokk çok selam ve saygılarımı yolluyorum....takdire şayan bir duyarlılık örneği....hep diyoruz ya mükemmel insan şöyle böyle diye işte bu insanların arasında sizde yerinizi almışsınız...selamlar..
mehmet ali unsal tarafından 1/23/2011 5:26:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
selam...efendim..ne demek ben ilkokul mezunuyum ve il birinisiydim ögrt okullarını yatılı kazandım okutmadılar..binlere kitap okudum ama hala okumaya açım...ve 4 bine yakın kitabım var..kasabama kütühane yaptım ama malesef....iflas ettim ALLAH BÜYÜKTÜR..en büyük hayalim herkesin okuması.....teşekkürler sayfama ugradıgınız için
SELAM VE SAYGILARIMI SUNUYORUM . VE BENDE MAALESEF YENİ YETİŞEN GENCLIKTE İNSANI DEĞERLERE SAYGI VE RUH EKSİKLİĞİ GÖRÜYÖRÜM BU KUSURU EĞİTİM SİSTEMİMİZDE GÖRÜYORUM SAYGIYI VE TEŞEKKÜR ETMEYİ BİLMİYORUZ YAŞADIĞIMIZ ÜLKE VE İSLAMİYET BİNLERCE İNSANIN BİZLER İCİN VERDİĞİ MUCADELEYLE OLMUŞTUR . ÖZÜR DİLİYORUM
O KİTAPLARI YERDEN KALDIRDIĞIN İCİN SİZE İSTANBUL DOLUSU TEŞEKKÜRLER DEDİYORUM
İbretlik bir öykü. Harikasınız. İşte diplomayla ve okumayla insan olunmuyor. Ne fayda ki içler acısı halimiz. Günden güne kendi değerlerimizi kaybediyoruz. Gelecekte böyle bir nesil bizi yönetecekse vay halimize. O koca yüreğinizi ve o kalem tutmadan tutmadan bu değerleri yücelten ellerinizi öpüyorum. Fazlasıyla haz aldım öykünüzden. Adeta yüreğimin sesiydi haykırışlarınız. Teşekkürler. Sevgiler.
-IspartaGülü-
SENİ KUTLUYORUM ıSPARTA gÜLÜ. BİR ÇOK OKUMUŞ ,BELİRLİ MEVKİLERE GELMİŞ İNSANLAR SENİN YAPTIĞINI YAPMAZLAR BİLİYOR MUSUN? HELAL OLSUN DEMEKTEN BAŞKA NE SÖYLEYEBİLİRİM. TEBRİK EDİYORUM SENİ. SELAM VE SEVGİLERİMLE.