- 564 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SEVAPTIR SEVAP/ ARDAHAN ÖYKÜLERİ 152
Ardahan’a dönmüşüz.
Sabah uyanmışım.
Rahmetli annem sağ. Ya da ölmemiş.
Fırından iki ekmek al diyor. Anne hangi fırından demişim.
Biraz herslendi:
" - Hangi fırından olacak. Celil Ağanın fırından tabi ki."
Güneş evin yıkılsın ay... güneş çıkmış. Her köşe bucak aydunluk.
Fırına güneşle birlikte ışıkların altında girdim.
Rahmetli Selçuk’ta sağ. Ekmek seçmeme izin vermedi.
" - Çay söyledim. Hele dur iç." dedi.
Ziko Abi Sümerde çalışer. Fırında, sabahtan gelmiş Mirza Abiyi bekliyer.
Kars’a pırtı almaya gidecekler. Bekleşerler.
Fırın ekmek kokusundan durulası değil.
Mübarek bereket kokuyor.
Biz alışgınız. Nimetin kokusuna haşa itiraz ne söz... sümme haşa.
Ekmek musaf hakkı için: Ardahan’a dönmüşüz.
Ben’em, Bahattin Sural, Savaş, Timur Dayının Gökhan’dı.
Büyük bir ’ Tır’ kiralamışız.
Evin köçünü yüklemişiz.
Kendimizde trenle Haydarpaşa’dan binip, zırt Ardahan’a.
Dönüşümüzün sevincine Ardahan ve gökyüzü yağmur yağışla hassaten; sıtk-ı kalb ile hususen cevap veriyordu.
Göya saat kadran düzlemi mennuniyetinden işar’ı münazır buyurmuyor...
Susuş ebedi, defalarca susuştu herşeyiyle sustu.
Ardahan sevincinden çatlayacak nerelerdeyse.
Neye ki?
Gidenler Ardahan’a gerisin geri gelmişiz.
Gidenler gitmeyin! diyen olsaydı.
Ah diyen olsaydı. Cemaat rezillik çekmezdi.
Balkondan Mütrüf Mahallesine uzun uzadıya yetişti gönlümüz. Zira alışgınız.
Kayboldum mu?
Allaha şükür dedim. Ola neler gelmiş başımıza. Tüüüüü! Allahın seversen!
Nereleri gittik. Nerelere?
Çark-ı felek, dayan dayan ayrılık.
Kurmaca mı? Tapmaca mı?
Sahi miydi mi?
Cenne’molsun o ki geçti.
Ne büyük fırıldağa düşmüşük.
Ter- kan kesmişiz.
Aklım başıma geler.
Kendi kendime " ...rüya" diyorum.
İstanbul’u... ne hanyası, ne konyası... rüyaydı canım aha annem: "ekmek al" dedi.
Hem, Celil Ağanın fırından tembihledi.
" - Anne Mustafa Çinitaş’tan alem dedim. kabul etmedi. Celil Ağaya yazdır dedi."
Yerimizden hiç oynamamışız.
Şükür allah’a.
Ardahan’dan fersah fersah firkat eylemiş ayrılık.
Evrende kaybolmaktır.
Beni galaksiler, tanımamak demektir. Allahım beni koru.
Kimliksiz, evrende dolaşacağıma canım al daha iyi.
Ben ne yaparım?
Ardahan neresi denilen bir galaksiye gitmişsem.
Ağa olsam kaç yazar; Beg olsam kaç yazar?
Rabbim bizi Ardahansız olmaktan ırak eyle!
" YARAMA TUZ SERPME BENİM!"
Birden şeyin ortasında buluyoruz kendimizi. Savaş bene : "Yalçın iyi ki günah işlememişiz." diyor. Yoksa Ardahanı unut!
- Savaş hakkatten. İyi sıyırdık. diyorum.
Bir daha yerimizden oynamayalım. Bahattin de hak verdi.
Şeyin göbeğine gelmişiz gele gele... mütrüf davulcu döşenmer mi?
Laf attı. Hoca ucuz sıyırdız. Allah esirgesin Ardahanın dışında kalacaktınız nerdeyse.
Ben melleştim. Söylemesi ayıp yüksek irtifada fizik dışına alışık değilim. Yolda kaç sefer kusmamak için poşet almışım. Gene gorğherim. Bereket,Turgut, mütrüf’e sabaş mı, sadaka mı ne sayarsan say onu verdi. İyice düğünün ortaya girin, dedi. Bizi siteştirdi!
Girdik:
"BEZENİN KIZLAR BEZENİN
GÜZELİN HIZMASI VAR
BEZENİN KIZLAR BEZENİN"
Güzel kızlar etrafımızda halğa halğa. Her biri su sunası. Aşık Şenliğin payına, mayına tebelleş olmayalım. Ayıp olur sora dedişdik öz aramızda.
Kızlar fırındaki ekmekten önce kokularının yayıldığını anlayamadılar: Maraldılar. fakat anlayamadılar. Her güzelin bir kusuru...
İki koku dünyadan ah-u zar ederim demişler: Fırından henüz çıkmış ekmeğin kokusu. Hamamdan çıkmış arvatların kokusu...
Kızlar ter- mer değil. Çiçek kokuyordu.
Ne güzel kokuyordu.
Ey etdinizde geldiniz Ardahana,
Ne eytinizde geldiniz Ardahana,
Kızlar bezenmiş ve kokuyordu.
" - Men ölmüyömde kimler ölsün ay allah?
"AŞK ELİNDEN GELDİM DAD’A
AHIR MENİ SALDIN ODA
ÖLÜM YOKSA BU DÜNYADA
GALEM YALVARA YALVARA..."
Kızların ocağı sönmesin meniydim, oyuydu, buyuydu.
Hamımızın ağlı tağayyer oldu.
Bastı nağrayı arkadaş.
"- BIRA MEYLEEEE!"
Dur he gardaş dur.
" EL’DE NE GÜZELLER VAR!"
- Bakma paraynandır?
- Yok Şemo yok. Sevaptır, sevap.
- HELE MEYLE! MEYLE HELE! FANİ DÜNYA NE TATLIYMIŞ!
- Hiç olmadı seyreyle!
- Ay aman allah sevaptır; güzele bakmak aman allah sevaptır.
YALÇINER YILMAZ
01-01-2011
GEBZE
yalçıner yılmaz
01_01_2011
gebze
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.