Yılbaşı Gecesi Tarihin Aristokrat Saltanatı
Umarsız üstünlüklerin bedeli, yılbaşı gecesi tarihin aristokrat saltanatını sergiler...
İnsancıl ideolojilerin yenildiği bilhassa mantığın harmanlaştırıldığı bir yüzyıl...
Radyo, televizyon, gazete, dergi; ’’Yılbaşında kim nerede?’’ baskı-yayın-yayım dalgasıyla yeni yıla makbul kurgularla ifade etmeye başlayacaklardır...
Bedeli henüz belirlenememiş toplumun özlenen tablosuna bir çizgi çekip; özlenmeyecek olanı özletmeye yatkın ekran salyaları yeni yayın döneminde yılın prodesörünü uygulamaya koyacaklardır...
Ne demektir bu?
Referansın vasıfsız pislikleri, akıl bulandırma ve fikir keneliğine devam edeceklerdir.
Hani gerek olsa ’yılbaşı gecesi akşamcı tayfası da eğlenir’ savunmasını yapanlara, akşamcıların çilesini anlatabilsek...
Burada yürürlüğe irade ve tercüme giriyor...
İrade; tipolojiler (insan çeşitleri) arasında farklılık gösterir... İrade’nin başka bir anlamı isyandır.
İsyan her insanın harcı değildir.
İrade yoğunluğu yaşayan insanların isyanı şiddetli olur.
Kimi şiddet güvencesizdir; hayat sigortanızın maddelerinde yer almaz!
Tercüme; diller arası menfaat yönetmeliğidir.... Aynı dili konuşanlar arasında da bir tercüme hevessizliği yaşanır. Çeşit çeşit heves vardır. Senede bir kere heves birliği yaşanır. Bu da yılbaşı gecesine tekabül eder...
Heveslerin çoğunlukla bir olduğu bu gecede; günümüz dünyasında insancıl görünümlü ideolojilerin maskesi düşer...
Ya da insancıl ideoloji sahiplerinin maskesi düşer...
Gelelim ki yılbaşının karakterize analizine...
Şu sanatçı yılbaşı gecesinde 250 bin tl alacak, diğeri 200 bin tl alacak, öbürü 150 bin tl alacak...
Türkücü 100 bin tl’ye anlaştı....
Oklar gurultusu direk sanatçılara çevrilir...
Elini yakma maşa kullan gevezeliği devreye girer.
O sanatçılara o parayı işletme sahipleri verse de, işletme sanatçıya 250 bin tl verirken o gece bu paranın 5 katını kazanacak...
Nasıl kazanacak?
Paralar gökten zembille inecek!
Para madenlerinden deste deste paralar çıkarılıyor!
Yılbaşı gecesi için bu otellere üç günlük rezevasyon yaptırmak şart. Üç geceliği kişi başı 2200 tl. Yılbaşı gecesi sanatçıyı izlemek için ön sandalyeler 1000 tl, arka sandalyeler 750 tl...
Ben gitmiyorum. Sen de gitmiyorsun.
Kaşif amcanın oğlu da gitmiyor. Çilingir sofrası kuracaklarmış evlerinde.
Yılbaşı gecesi için bu oteller de rezevasyonlar doldu taştı. Yer yok!
Peki kim bu rezervasyon yaptıran insanlar...
İbrahim Tatlıses’i, Tarkan’ı, Ajda Pekkan’ı Melbourne’den, Pekin’den, Washingontan’dan izlemeye gelecek değiller ya!
Kim bu insanlar; bilinmiyor... Bilinmeyen bir zamandan geldik, bilinmeyen bir zamana gidiyoruz...
Yoksullukla okey taşları gibi oynandığı bir ülkede zenginlik hep gizli kalır...
İstanbul’un nüfusu 14 milyon’a geldi de geçiyor... Toplu taşıma araçları tıklım tıklım dolu.
Yarım ekmek tavuk döner 2tl kapış kapış gidiyor...
Caddeler, sokaklar 3 boyutlu hayaller kuran insanlarla dolu. Mazlumun cüzdanından simit kırıntıları çıkıyor. Bu cüzdanlar alabildiğine çokca...
Yoksulluk da bilinmiyor. Çünkü yoksulun onuru var...
’’Yılbaşı gecesi kim nerede?’’ Ultra-modern enfeksiyonu geçirenlere bir tavsiyemiz var:
Uyumak koalalara yakışır...
Emir almak köpeklere, yalvarmak kedilere...
Bön bön bakmak öküzlere...
Şirin görünmek maymunlara yakışır....
Hakkının yenildiği gördüğü halde ses çıkarmamak muhabbet kuşlarına yakışır...
Sen köleliği benimsediğin sürece;
Onlar yılbaşı gecesi her yerde olur!
Koray Demirkılıç
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.