- 472 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hemhalliğin böylesi/ ARDAHAN ÖYKÜLERİ/ 151
Eşikten gireli ayakta.
Paltosu soğuk kokuyor.
Meltem ılıyor.
Kokusunun yeli çarpar yüzüne yüzüne.
Eşikten gireli bu adamın: Gençti adam.
Havanın elvan kokusunu ıtırlar dağıtıyor.
Itriyat deposo yakınlarda mıydı?
Mücaviren esanscı mı dolaner?
Eksi havanın nemi var. Bu’su da mı vardı?
Palto üstüne herifin antipatik kaçmıştı.
Gahveanenin müşterileri taaccüp gösterdiğine göre bu ve bunu hazetmemiştiler. Nasıl hal yola koyacaksın? İçerdekiler kurt. Eski kulağı kesiklerden. Kokusuyla içeri dalan adamı ti’ye alır bunlar. Yaşlıların içinde başka halli biri var. Allahtan o vaziyete el koysa. Garipadamı hacilletmeseler. Antipatiklik kolayı... iş o ki sen sempatiklik et. Soğuğu mahanayla eşduygudaymışın gibi kokla. Havanın gecenin gündüzün yüksek basıncın burcu burcu nefesini kokla... sindirsene! El aleme faş olanacak. Millete meymunluk yapana... cak.
Sempatiklik, zorsa da kolayı var. Hafif tarafı var. Sen duygunu benzet ona.
İnsanlık için: O Yunan demiş: Hiç birşey bana garip gelmez. İnsanlara aitse eger.
Babayani herif papağını çıkarmış masaya koymuştu. Kendinide kundaklamış. Kalın Kızılay’ın verdiği paltoya bürünmüştü. Ayağında çift çorap. Tuj kırmızılı.
"Empati kursana Fağo." diye bağırdı. Herkes belliklendi. Empatiye mi? Bağırtıya mı? Sustu bu ahali benim de bir fikir irat etmemi hak getire! Zira açık bir anlaşma yoktu ortada.
Konolya markasını serf annamış. Tuvaletin önü, masada Fağoydu. Cevap verdi:" Empati ey koğermi Hakko Dayi? "
" Sen beni bir tarafından mı dinleyen can-ı can!"
" Hele allahın seversen gene de: Empati miydi"
" Empatiyi denesez Kokan delganlıya taaccüp etmezdiz"
1977 yıl senesi.
Sanat olayı bomba patlar gibi patladı.
Dillerinde çarşıya çıkan erkişi milletinin.
Aşağıda açıklayacağız.Kadınlar gahveaneye çıkamadıklarından.
" Allaha çok şükür." Ataerkil söylem ile: Leylek Palas’ın duvara çizilen resim konuşuluyor.
Ahmet Işığın eczaneye duvar bloğu tamamen kareleme metoduyla konusu koyunu kolunun altına almış köylü oturmuş ve sağ kolunu koyunun boynundan aşırmış siyah beyaz bir çalışma.
Resmin konusu popülerdiye. Tema halkca beğenilmişti. Reytingleri toplamıştı. Resmi... resmi merakla seyrediyordu insanlar. 3x3 metrekare yekpare blok. Uygurlardan biriydi çizen. Geçmiş gündür. Yalan olmasın. Bir kartpostaldan şematik şablon tarzında çalışıldı. Kareleme tekniği ortaçağda bulunmuş aktarma tekniğidir. Resmin enine ve boyuna doğru çizgileri eşit oranda çeker ve yukarıya harf değerleri, enden de rakamsal değer verilir. diyelim: 7C karede ’dana’nın gözü’ var; duvar da 7C’ye aynı şekli koyacaksın. Ensonu bütün çizgiler transfer olur resmin yeni yuvası duvarda.
Uygurların ressam aynı usul ile iki günde bitirdi. Birinci gün: çırpıları çehdi.( ÇEKTİ)
İkinci gün başladı çizgi değerlerini boyamaya... renk zat-i bir değerdi. Siyah beyaz renk değildi. Siyah beyazın açık tonu olsun.
Şoşartmamak mümkün mü? Resim Leylek Palası yükleyip götürüyor. Her itibarla. Yoldan geçen herkim dönüp bakıyordu. Yaradan allah hakkı öyle... Gahveane köşebaşında Cengiz Çeliğin ordan gelsen; Ahmet Işığın burdan ha keza gözün içine gülüşüyordu resim. Kıdikli adam resmi diye eser anılmaya başladı..
" - Leylek Palasa ne resim yapmışlar Eziz! Hele gör!"
" Koyunnan adam kol-boyun helal olsun. Kaabilliyet!..."
Kağıt oynayanlar, çay içenler. Resmi alakeyf seyrederdi. Bayağı zaman resim reytingten inmedi. Resmin üzerinde izlenme ölçüm cihazı olsaydı. ’ YAPRAK DÖKÜMÜNE’ izlenmede yaklaşamaz. Bir haftada yayından kalkan dizilere kort yondururdu fakatleyin.
Bu lafımda samimiyim. Yondururdu... yondururdu da... yondururdu!
Neydecen sen efendi? Bak sen o zaman ne çıkardı ölçümden.
Kor (KÖR) kimi elimize ne verseler saymadan mı alacağız?
Pardon! Kulağımıza ne deseler cihaza bakmayacak mıyız?
- Ola oğlum ne satiyersin sen eleceme?
- Konolya!
- Kaça satıyorsun bir şişesini?
- ..........
- Seslensene
- Yav ne seslenecem. Babası rahmetlik.
- Niye yavrum zoran mı getti?
- Dayı hele sen bene bak! Ben de beç gözü var mı?
- Oğul ne deyin sen? Şüşeyi kaça verersin onu desene aşkolsun sene.
- Dayiii!..
- He emi kurban, de!
- Ben konolyanın fiyetini Susuz da dedim bir. Hoçvan da dedim İki. Gülabertte dedim üç. Ey ben enayi miyim, Ardahanda da diyem.
- Ola valla yegenim haklısın!...
Gahvenedekilerin kanı kurudu cevap’ın karşısında.
yalçıner yılmaz
31-12-2010
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.