- 1977 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
Öyle Bir Geçer Zaman Ki...
Hayatımızın içinde olup da çok önem vermediğimiz, dikkatimizi çekmeyen, olaylar vardır. Onlar yaşanırlar, bizler izleriz.
Aradan zaman geçer, ateş söner, olaylar küllenir, küller soğur.
Bir gün gelir, biri çıkar, o yılları filme alır.
Bu, bir tarihin yeniden yaşanması gibidir. Bir devrin, sorgulanmasıdır. Bir devre, üçüncü gözle bakılmasıdır.
“ Tarih, unutmaz “ denir. Tarih, unutmuyor.
Neyi, ne kadar, yok saysanız da yaşananları değiştirmeniz mümkün değildir.
Çünkü yaşanan, yaşanmıştır. Artık geriye dönüş yoktur. Ve yaşananlar, gün geldiğinde, ortaya konacaktır.
Bu konuda pek çok dizi izledik: Çemberimde Gül Oya, Bu Kalp Seni Unutur mu? Gibi. Hepsi dönem dizileriydi.
Gençlere bir şeyleri anlatmamız lazım. O günleri, ders kitaplarında, okuyorlar mı? Sanmıyorum. Ama gençlerin, o günleri ve o günlerde yaşananları bilmeleri lazım. Bunu kim / kimler yapacak? Siz, ben, o. Bizler yapacağız.
Hatırlarsanız; Tacettin Bey ile ard arda yazılar yayınladık. Deniz Gezmiş’in idamını ve o dönemi anlatan, farklı bakış açılarından yazılmış, yazılardı.
Deniz Gezmiş, 6 Mayıs 1972 tarihinde idam edilmişti. Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte.
Şu günlerde izlediğimiz Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisi; o günlerin öncesi dönemi anlatan bir dizi.
Dizide bazı yanlışlar var. Sadece o günleri yaşayanların fark edebilecekleri yanlışlar.
O günlerde toplum, tepkilerini özgürce ve cesaretle ortaya koyardı.
Hele hele bu günlerde ki gibi tepkisiz, suskun hiç değillerdi. Neyse, bu başka bir olay.
Siz, bir mahallede yaşayacaksınız. Eviniz yanacak. Eşiniz sizi tekme, tokat sokağa atacak. Bir tek mahalleli çıkıp da size sahip çıkmayacak… Mümkün değil.
İnsanlar, ne zaman korkmaya ve susmaya başladılar, biliyor musunuz? Seksen ihtilalinden sonra.
Çünkü Seksen İhtilali’nin içeriği farklıydı. O dönemde insanlar, sadece düşmanlıkları oldukları için insanları, asılsız sebeplerle, ihbar ettiler. İnsanlar, tutuklandılar. Yargılanmadan, asıldılar. Ve insanlar, konuşmaktan, korkar oldular. Tepkisiz hale geldiler.
Dolayısı ile Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisinde, çok büyük, tarihsel ve toplumsal bir yanlış vardır.
Rağmen dizi, mükemmeli yakalamışsa, alkışlanacak bir olaydır. Ki; ben de alkışlayanların arasındayım.
Bir dizi daha var: Güneydoğu’dan Öyküler – Önce Vatan.
İzliyor musunuz? Muhteşem bir dizi. Her iki kültürü, her iki görüşü karşılıklı getiren bir dizi. Önümüzdeki hafta son bölümü yayınlanacak ve yayından kaldırılacak. Neden? Çünkü dizilerin reytinglerini ölçmek için kullanılan cihazlar, varoşlara yerleştiriliyor. Varoşlar da Güneydoğu’dan Öyküler – Önce Vatan dizisini değil Fatmagül’ün Suçu Ne, Aşk ve Ceza, Gönül Çelen gibi dizileri izliyorlar.
Dizi ile bağlantılı bir haber: Genel Kurmay’ın tarihi adımı: Şehit ailelerine, çocuklarının nasıl öldüklerini 1/1 anlatacaklar.
Bu nasıl bir mantıktır? Nasıl bir acımasızlıktır? Eğer bazı görüşlerin, tarafların yanlışını anlatmaksa amaç; Daha farklı, daha acımasız bir yol bulunabilirdi diye düşünüyorum.
Öfkeleri, acıları kışkırtmamak lazım.
Bu, benim görüşüm. Genel Kurmay, farklı düşünüyor demek ki.
Dediğim gibi; Tarafım ama Fanatik değilim.
Yanlış, yanlışsa; yanlıştır.
Genel Kurmay’ın kararı, bana göre, yanlıştır.
Dizilerden başladık, nereye geldik…
Susma zamanı…
Eser Akpınar
25.12.2010
İzmir
YORUMLAR
Her ne kadar dizilerden söze başlamış olsanızda... Anlamasını bilene çıkaracak çok ders var...
Sağ ol yiğit bacım...
Eser Akpınar
Sevgili Eser, benim de en büyük korkum; bir gün yazdığım roman dizi olarak çekilirse, rayından çıkmış tren gibi başka türlü lanse edilmesinden korkuyorum. Okuduğum kitaplar farklı yazıyor, dizi yapılanlar çok farklı. Elbette, Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisinde, çok büyük, tarihsel ve toplumsal bir yanlış vardır.
Ve biz o yanlışları çok iyi görüyoruz. Çünkü, o zamana şahit olan tanıklarız. Benim fikrim; diziyi uzatacağım diye bir emeği heba etmemeliler. Aslı neyse o şekilde dizi yapılmalı. Bir kadını sokak ortasında dövüp sokağa atacaksın da kimse sahip çıkmayacak! Şimdi olsa mümkün ama bahsettiğimiz tarihte mümkün değildi. Kalemini kutlarım arkadaşım.
sevgimlesin...
Eser Akpınar
Dediğin gibi o zamana şahit olanlar yakalayabiliyor bu yanlışları.
Bir diziyi izlerken: Emine Uysal'ın kitabından senaryolaştırılmıştır yazarsa... Aman aman ne büyük keyif olur. İnşallah olur.
Teşekkür ediyorum arkadaşım. Sevgilerimle.
Dolayısı ile Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisinde, çok büyük, tarihsel ve toplumsal bir yanlış vardır.
------------------------------------------
Bence de yanlış ve taraflı.
On yaşında çocuğum " baba ülkücüler köpek gibiymiş, yüzlerinde insanlık yok " diyor.
İşte böyle olsun istenen bir dizi.
"Yok yavrum, o filimde öyle. Ben de ülkücüydüm o zamanlar. Bize göre de tam tersiydi." diye izahat getiriyorum.
PKK ve KCK ırkçıları bazı dizilere takmış.
Bunun kendilerince önemli sebebi var. Onların tuzağına düşmeyelim.
Onların karşı oldukları bizim faydamızadır.
Askeriye bunu iyi görmüş bence.
Yine de emeğinize teşekkürler. İçten bir anlatım vardı.
Selam ve saygılar.
Eser Akpınar
Sizi rahatsız eden açıdan hiç bakmamıştım. Her bakışın bir " Bize göre " si bir de başka bir " Bize göre " si vardır, illa ki.
Teşekkür ediyorum. Saygılar.
evet Eser cim..
bende aynı dizileri takip ediyorum..
birde Mesut Yar var listemde..
Yarından itibaren her sabah haber sunacak artık..
hazır cevapları ve nükteciliği ile parmak basıyor olarlara ..
hoş bir ironi çıkıyor ortaya..
sevgi ile selam olsun can.
Eser Akpınar
Sevgilerimle.
Televizyonda yayınlanan dizileri seyretmediğim için, haklarında yorum yapamıyorum.
Ancak o günleri yaşamış biri olarak , o günlerin tekrarlanmamasını diliyorum.
Toplumun tepkisiz hale getirilmesi ise yürütülen politikaların neticesidir diye düşünüyorum.
Düşünmeyen, sorgulamayan tepkisiz bir toplum, yönetenlerin arzuladıkları bir durumdur.
Yazınızı ilgi ve beğeni ile okudum. Tebrikler.
Saygılarımı sunarım.
Eser Akpınar
Böyle değildik.
Teşekkür ediyorum, Bekir Bey. Saygılar, selamlar.
Duyarsızlaştığımız çok doğru Eser hanım, katılıyorum.Seksen öncesi olsa sokakta zorba erkekler eşlerine haksız şiddeti uygularken bu kadar pervasız davranamazlardı.
Göz göre dayak, cinayet gırla gidiyor, insanlar da bana bulaşmasın diye yardıma yeltenmiyor.
Bütün darbe yönetimleri halka korku ve sinme duygusu veriyor.
Öyle bir geçer zaman ki, sizin gibi arada kısa kısa izlediğim bir dizi.
Size katılıyorum, komşuluk ilişkilerinin güzel işlediği bir mahallede, evi yanan, yaka aça sokağa atılan aileye komşuların ilgisizliği dizinin yanlış tarafı.
İnsani duygularımızı kaybetmememiz dileklerimle, sevgiler.
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum, Handan Hanım. Güzel dilekleğinize yürekten katılıyorum. Sevgiler.
yazan güzel kalemler....hep ...lay..lay..lom... yazmamalı....yaşadığı hakikatleri o devri yaşamayanlara aktarmalı....bir çıkar gözetmeden özünden sapmadan....yalın ve dobra haliyle....bu cennet vatanımda erozyon evet 12 eylülle başladı....benim memurum işini bilir zihniyeti...ile ayyukaya çıktı.....vicdanın yerini cüzdan aldı.....dizilerle aram hoş değildir....hevesle takibine başlarım işin içine reyting girince yaprak dökümü.....oluyor yaprak yağmuru....hanımın çiftliği...oluyor...herkesin çiftliği....adı aynı konusu at babam at....nasılsa seyreden var....hemende reklam...ve hepimize bir müzik eşliğinde....UYU UYU YAT UYU.....YAT YAT UYU.....AMAN CANIM UYANMA....UYANIRSAN KIZARIM....BİR GÜZEL PATAKLARIM...... Yine bir güzelliğe imzanı atmışsın.....usta.....saygılar
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum. Saygılar, selamlar.
80 li yılları da, ondan bir öncesinide bilemiyoruz tabi.
ama "öyle bir geçer zamanki" dizisi müdavim boyutuna ulaşmadan takib ettiğim bir dizi.
özellikle geçtiğimiz hafta Mete nin o muhteşem oyunculuğu yüreğimi ne çok burktu.
bir babanın evladına duyduğu merhametsizliği ve sevgi içinde büyüttüğü nedamet kokulu şefkati şah damarımda hissettim.
olurmuydu bir babanın ailesine ve evladına bu denli müthiş bir düşmanlık duyması bir ecnebi bir avrat yüzünden onları gözden çıkartıp katre katre öfke ile yakması. olmuştur belki ve oluyordur şu an bile...
elbetteki doğrular vardır ve misliyle yanlışlarda vardır. önemli olan yanlışlar içinde doğruyu adilce analiz edip üzerimize düşen gerçeği kavrama kabiliyetimizi keşfetmemizdir...
ve diğer diziler...sakarya Fırat,Tek Türkiye ve yine Samanyolu ekranlarında yayımlanan Ölümsüz Kahramanlar ve yeni başlayan Şefkat Tepe dizileri...
bir senaryod bir oyunda olsa aslında yaşanan ve ekrana yansıyanlar tümüyle bir gerçeğin aynasıdır...
o aynaya hangi gözle baktığımızda önemli tabi...Rabbim ülkemizi ve Milletimizi birlik beraberlkten ayırmasın...
Ve dileyelim her güzellik ülkemiz ve Milletimiz adına gerçek olsun..
tebriklerimle...dua ve selam üzre...
Eser Akpınar
Dualarınıza yürekten katılıyorum: Rabbim ülkemizi ve Milletimizi birlik beraberlkten ayırmasın...
Alıştığımız ve yaşaya geldiğimiz kardeşliği tekrar yakalayalım.
Teşekkür ediyorum Mehtap Hanım. Selam, sevgi ve saygıyla.
Eser hanım,doğrusu televizyonla aram yok. Haberlere bile doğru dürüst bakmıyorum.
80 Eylülünden sonra pasifize edildiğimize katılıyorum.Doğrusu polis devleti olmaya doğru gidiyoruz. Bir şeyler söylediğinde kafana copu yiyorsun valla. Pazarlarda da mafya aman vermiyor. Ne olacak bu işin sonu.En iyisi mi evde oturup pembe diziler seyredelim ,ha. Olmaz mı?
Selamlar...
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum. Selamlar, saygılar.
Ben de susuyorum canım. Susmak aynı zamanda konuşmaktır. Tebrikler ... Sevgilerimle
Eser Akpınar
Sevgilerimle.