- 476 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Alem-i İslam Kapısının Kilidi Türkiye'dir-II
![Alem-i İslam Kapısının Kilidi Türkiye'dir-II](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/resimli_yazi/buyuk/69915.jpg)
Birliğin Temeli ve Çatısı
Kurulacak İslam Birliği için Avrupa Birliği örnek alınabilir. Avrupa Birliği’nde, üye ülkelerin hepsi kendi ulusal egemenliklerini, yönetim sistemlerini korumaktadırlar. Birliğin değerleri ise ’Avrupa kültürü’ üzerine inşa edilmiştir.
İslam Birliği de, ’İslam kültürü’ temeli üzerine inşa edilen, üye ülkelerin bağımsızlıklarını ve milli sınırlarını korudukları bir birlik olmalıdır. Devletler yapısal olarak birleşmeyecektir ancak kuşkusuz ortak politika ve çıkarlar çerçevesinde karar ve yürütme organları olması gerekir.
Tarihte lideri olmayan bir topluluk yoktur. Kur’an’da kıssası anlatılan her kavmin bir lideri vardır; İslam Birliği’nin de kesinlikle bir lideri olacaktır. Bütün İslam ülkeleri, lider olarak Türkiye’yi işaret etmektedirler. Çünkü Türkiye hem Osmanlı’nın mirasçısıdır hem de dinin en güzel yaşandığı, marjinal ve fanatik görüşleri bulunmayan, gerçek İslam’ı yaşayan demokratik bir ülkedir. Gerçek İslam konusunda örnek olacak tek ülke Türkiye’dir.
Milletimiz coşkuyla bir büyük Türkiye’yi arzu etmektedir. Kasdettiğimiz Büyük Türkiye, sınırlarını genişletme ve ülkelerin kaynaklarını ele geçirme anlamında bir güç değil, manevi bir güçtür. Irk anlamında ya da diğer ülkelere hükmetmeye dayalı bir Türkiye değil, koruma anlamında bir güçtür söz ettiğimiz.
Kur’an’ın, "Allah’ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. dağılıp ayrılmayın." buyruğu gereğince ittihad yani birleşme zorunludur. Bediüzzaman, "İttihad-ı İslam bu devrin en büyük farz vazifesidir" diyerek, Müslümanların birleşmelerinin önemine dikkat çekmiştir. İslam dünyasında yıllardır yaşanan acı ve dökülen kan, bu parçalanmanın getirdiği sonuçlardan biridir. Kan ve gözyaşının durması ve insanların huzur içinde yaşamaları için İttihad-ı İslam’ın önemi açıktır. Her Müslüman bu süreçte çaba içinde olmalıdır.
Yaşamımızın her anında olduğu gibi, İttihad-ı İslam’ı amaçlarken de Allah’ın ve Peygamberimiz(sav)’in gösterdiği yolu izlemeliyiz. Kendi mantığına, kendi yorumuna ve uygun gördüğü koşullara göre farklı yolları izlemek ve Allah’ın gösterdiği yoldan başka yola uymak kayba götürür. Allah’ın yardımı, yalnızca Kendisinin ve resûlünün yolunda çaba gösterenler içindir.
Ey iman edenler, eğer siz Allah’a (Allah adına İslama ve Müslümanlara) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır. (Muhammed Suresi, 7)
Fuat Türker, Haber Vaktim
Dipnot: Samimi inanan insan için kıstas Kur’an’dır. Bakış açısı Kur’an penceresidir. İnanan insan baktığını yalnızca görmez; zahirinde kalmaz, batınını görür. Allah sonsuz gücüyle dilediğini sebeplere bağlı kalmaksızın yaratabilir.
Allah, -Cebbar sıfatının tecellisiyle- İslam Birliği konusunda da çok alakasız insanları hizmet ettirmeye gücü yetendir. Ne buyuruyor Allah Kur’an’da; kafirler ve müşrikler istemese de nurunu tamamlayacağını, İslam’ı tüm dinlere üstün kılacağını, yeryüzünde güçten düşürülenleri önderler yapacağını, onları mirasçılar kılacağını ve Kur’an ahlakının yeryüzüne hakim olacağını... Allah vaadinden asla dönmez. Allah’ın gücünü gereği gibi takdir eden samimi inananlar işte buna inanırlar.
YORUMLAR
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/53703.gif)
güne gelmesi gereken ikinci yazı.
Bu güne gelsin isteği elbette ki samimi kanaatimdir.
Ben böyle istiyorum diye güne gelen başka bir yazıyı değersiz bulmuyorum. Ama benim gönlümdeki güne gelen yazı değişmiyor seçkinin kararı ile.
Yazının içeriğinin doluluğu haricinde anlatımı da çok coşkulu ve samimi.
İnanan bir kalp var altında.
Tebrik ve teşekkürler.
Kıskandım sizi. Keşke ben akıl etseydim de ben yazsaydım. :))
Kıskançlık değil ama takdir.
Aynı kanaatteyim.
Selam ve sevgiler. 10 numara bir yazı.