- 1747 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Güçlü Millet Güçlü Türkiye
Güçlü bir Türkiye herkesi korkutuyor. Cihan İmparatorluğu kurmuş olan Osmanlı’nın torunları bir ve beraber olursa yenilmez bir güç olacak, geleceğin tek hâkimi olacak dünyaya yeniden hükmedecektir. Bunu da birileri istemiyor, istemeyecektir de…
Evet cihangir bir milletin torunlarıyız. Kardeşlik mayamız Türk-İslam Ülkesi, Türk-İslam Medeniyetinin çağlara hükmettiğini de biliyoruz. Devletleri, hükümdarları, kralları dize getiren Osmanlı’nın torunları, maalesef bugün birbirleri ile kavga eder hale gelmiştir. Birileri böyle istiyor. Birileri bizim güç birliği yapmamızı istemiyor.
Birinci Dünya Savaşı’nın Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmaya-parçalamaya yönelik olduğunu biliyoruz. Kabak Türk Milleti’nin başında patlamış, son kale Anadolu’ya istila etmeyi amaçlayan güç Çanakkale’de adeta duvara toslamış, kahraman Mehmetçiğin göğsünde yanan alevlerden ateşle geri dönmek zorunda kalmışlardır. Bütün bunlara rağmen Birinci Cihan Harbi’nin sonuçları bizim için ağır olmuştur. Amaç belli, hasta adamın tamamen ortadan kaldırılıp yok edilmesi ve Anadolu’dan atılmasıydı. İstanbul gibi dünyanın ağzının suyunu akıtan bir merkezi ele geçirilmesiydi.
Son kale Anadolu’da o kadar tepki buldu ki bu harekât; Anadolu ayağa kalktı. Parça parça olsa yüzlerce grup binlerce kahraman insan ayağa kalkmış, kurtuluş savaşının temellerini atmışlardı. Çılgın Türklerin baş kaldırışıydı bu…
İki yüz yıllık fitnenin, iki yüz yıllık fesadın çöküşü olmuş, Anadolu insanı yeniden dirilişinin destanını yazmıştı.
Mustafa Kemal Paşa gibi güçlü bir kumandanın öncülüğünde kurulan Türkiye Cumhuriyeti bağımsız Türk devletinin ilanını haykırıyordu. 1923’de Misakı Milli kararı ile atılan bu temel günümüze kadar devam etti.
Ne yazık ki düşmanın oyunları, Türk ve İslam düşmanı güçlerin emelleri gerçekleşmeyince fitne bir dönem yeraltına çekiliverdi. Sinmiş gibi gözüktü… Yıllardır iç içe yaşadığımız, kardeşçe duyguları paylaştığımız, komşu olduğumuz, azınlıkları bize düşmen ilan ettiler. İstiklal Harbi öncesi ve sonrası katliamları dile getirdiler. Bu acı tabloları yaşadık ama şükürler olsun ki, parçalamayı, bölmeyi beceremediler…
Yıllar sonra 68 kuşağı diye niteleyeceğimiz gruplar sağ-sol, alevi-Sünni hareketleri ile bölücülüğe çanak tutanlar öğrenci hareketleri ile ülkemizi bir kaosa sürüklemeye zorlandılar. Bu fitne hareketi de durdurdu.
Kahraman ordumuzun olaya el koyması ile yerini sükûnete birlik ve beraberliğe bırakıverdi. Dün birbirleriyle kıyasıya vuruşan gruplar bugün “biz niçin birbirimizle kavga ettik” sorgulamasını yapıyorlar.
İki binli yıllara geldik. Alevi-Sünni çatışmasını temcit pilavı gibi önümüze koyanlar bugünlerde Alevi kardeşlerimizi tekrar örgütlemekle meşguller. Otuz bin insanımızın kanına giren hainler Türk-Kürt kavgasını yıllardır körüklüyorlar. Anadolu’da ve Doğu bölgelerimizde Şark Meselesi adı altında binlerce ajanın yüzlerce hainin cirit attığını biliyoruz. Misyonerlik faaliyetleri ile kimin ne halt karıştırdığını da tahmin edebiliyoruz.
Alevi kardeşlerimizle bu milletin bir sorunu mu var? Tabii ki hayır! Hz. Ali, Peygamber Efendimizin ailesi, ehlibeyti kendisine rehber edinen kardeşlerimizle bir sorunumuz olabilir mi? Türk İslam ülküsünde birleşen, Türklüğü ve İslami yeti kendine rehber kabul eden insanlardan bizim ayrı düşünmemiz mümkün olabilir mi?
Kürt kardeşlerimizle bir sorunuz olabilir mi? Türk- Kürt ayrımı taşıyan fitne ve fesadı çıkarların taşıdığı fikirler de, elinde bulundurduğu silah da bize çok şey hatırlatıyor. Türk- Kürt kardeşliğini bozmaya yönelik faaliyetlerin içinde kimlerin olduğunu çok iyi biliyoruz. Yanlış ve yasadışı olan hain güçlerin Türkiye üzerindeki emellerini de tahmin edebiliyoruz…
Sonuç mu?
Sonuç belli, bu fitne- fesat Türk milletini bölmeye, parçalamaya ve Anadolu dan atmaya yönelik hain ellerin uzantılarıdırlar.. Basiretli olmak, uyanık olmak, kardeşçe duygular içinde kalmak hepimizin tek arzusudur. Evet güçlü Türkiye’yi istemeyenler; 100 milyona ulaşan Türkiye Cumhuriyetinin ağabeyliğine de karşıdırlar. Türk -Müslüman birliğini hedefleyen güç, birilerinin uykusunu kaçıracaktır. Uyanık olalım, kardeşliğimize sahip çıkalım ve geleceğin güçlü dev uyanışını birlikte paylaşalım. Tarih; bu millete ihaneti, affetmez…
Ahmet SARGIN
YOZGAT ŞAİRLER VE YAZARLAR BİRLİĞİ BAŞKANI
YORUMLAR
Kahraman ordumuzun olaya el koyması ile yerini sükûnete birlik ve beraberliğe bırakıverdi.
-----------------------------------------
Ne kadar haklı gerekçeleri olursa olsun cuntaya karşıyım. Cuntayı çağrışım yaptıracak her harfe de karşıyım.
Demokrasinin faziletini tercih ederim her zaman.
Bunun dışında yazınız çok güzeldi.
Kutlarım.
selamlar saygılar.
Ahmet Sargın
Eleştirinize de saygı duyuyorum selamlarımla.....
sargın kardeşim.....aziz vatanımız üstünde oynanan oyunları ne kadar güzel özetlemiş....çok yakından tanıma imkanım oldu.....yüzüde yüreği kadar sevecen saygın bir kalem....haklısın.....haklısın usta......saygılar
Ahmet Sargın
Yozgat tan selam ve saygılarımla....