VALLA THE CHRISTMAS[*] OLDUK SONUNDA
Bir yılbaşı daha yaklaşıyor. Bir yılın sonunu bitirip de yeni bir yıla giriş yapacağımız şu günlerde her tarafta bir coşku bir heyecan almış başını gidiyor.
Yılbaşı... Tabii ki miladî yılbaşını kastediyorum. Yoksa hicrî yılbaşını hatırlayanımız çok sınırlı. Sebeplerini izaha lüzum yok. Amacım da bunu belirtmek değil zaten.
Aslında bir kutlu zaman dilimidir yılbaşı. Sevgili Peygamberimiz ve son peygamber Hz. Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesellem)’den önceki peygamberimiz Hz. İsa (a.s)’nın doğumudur bu vakit. Birçok Hıristiyan aileler bu geceyi büyük bir coşku ve heyecanla idrak ediyor, sabırsızlıkla bu günün gelmesini arzu ediyor. Bu geceye özel o kadar çok kültürleşmiş olay, kalıplaşmış şekiller vardır ki... Hindi, Noel Baba, Yılbaşı Ağacı benim aklıma gelenler sadece. Ya bir de bunların sahne olduğu öyle çok ortamlar var ki...
Ne güzel değil mi? Her yerde insanlar bir peygamberin doğumunu kutlama telaşında. Ama şurada birçoğunun aklına gelmeyecek kadar ince bir fark var. Hıristiyanların kutladığı ve değerlendirdiği bu coşkun etkinlikler bizim benliğimize de o kadar çok salmış ki onlara taş çıkartırız evelallah.
Hatırlıyorum küçüklüğümde hep hayal etmişidir. Bir yılbaşı ağacı olsa evimde rengârenk... Noel Baba gelip bana da hediye getirsin diye. Ama nedense benim o küçücük dimağım Efendimizle özdeşleşen Gül’ü hayal etmiyordu. Hayal etmiyordum, ne yazık ki bilmiyordum. Ve ben halkı Müslüman olan bir ülkede doğup büyümüştüm hamdolsun. Çok eski değil daha ortaokuldayken sınıf arkadaşlarımla yılbaşı hediyesi adı altında hediyeleşirdik. Yine geçen gün memleketimin insanından gördüklerimi arz edeyim size. Çok büyük, bilinen marketler zincirinin bir şubesinde girişte maket bir Noel Baba karşılıyor beni. Ve güzelce süslenmiş bir çam ağacı... Gece arabamda eve doğru gidiyorum ve karşıma çıkan apartmanın son katında bir şey dikkatimi çekiyor.
Dikkatlice bakınca yine güzel lambalarla süslenmiş yanıp sönen bir çam ağacını görmüş oldum. Çarşı pazar da zaten Noel Baba olmuş insanlar kaynıyor hepinizin de bildiği gibi.
Peki, neden anlattım size bunları? Dedim ya ben küçükken Gül’ün mahiyetini, neyi temsil ettiğini ve doğumunu bilmezken diğer bir güzel kutlamayı bilinçaltımda bulmuştum.
Medya... Her şey şu gazete ve televizyonun elinde şu anda. Ülkemizde yayın yapan gazete televizyonların %80 i yılbaşı zamanında etkinlik, eğlence düzenlerken yine bu % 80’lik kısım Sevgililer Sevgilisi’nin doğumunu yani Kutlu Doğum’da etkinlik düzenlemediği gibi, yapılanlara da zerre kadar yer vermez. İşte bu verilmedikçe de gelecek nesiller, çocuklarımız –aynen benim yaptığım gibi– bacadan Noel Baba’nın gelip ona hediye vermesini, yine o gün için sanki farklı birisiymiş gibi Rabbimize “tanrım” diye dua etmeyi öğrenecekler ne yazık ki.
Bu medya, ...star düzenleyedursun, yılbaşının güzelini seçedursunlar elbet ki usanırlar bir gün. 4-5 kişilik bayandan oluşan müzik grubunun söylediği ve seslendirdiği müziklerle de küçük çocuklarımızı benim bile şu güne kadar görmediğim farklı kültürlere çekmeyi başardı. Eyvah bir kültürün başını kesiyorlar!...
Son olarak şunları arz etmek istiyorum. İstemiyorum ki yılbaşını kutlamayalım, eğlenmeyelim. Demiyorum ki yılbaşı ağacı almayalım, süslemeyelim. En doğal hakkımızdır o geceyi değerlendirmek. Hem yeni bir yılın başı olarak, hem de Hz. İsa da bizim peygamberimizdir, onu anarak. Ama neden Efendimizi bu kadar tanıyıp, tanıtmıyoruz. Ya da medya neden bu kadar mesafeli buna. O medyadaki insanların Müslüman olmaması gerekir ki tenezzül etmesin. Ama %90’ı İslam dinine tabi olan bu insanlar kendi dinlerini yaşama-yaşatma mevzuunda hep arka plana atıyor etkinlikleri. Çoğu arka plana atmıyor, çünkü plana bile almıyor. Yapanlara da hemen “gerici, yobaz” yakıştırması yapıyor aynı medya. Hangi dine hizmet için...
Efendim soruyorum size hangi kanallar Kutlu Doğum haftası için özel programlar hazırlarlar bu %80’lik dilimde olanlardan. Medyada olmayınca halk da çok ağyar kalıyor bu etkinliklere. Sonuç ortada. Nereye bu gidiş, nereye?
[*] Kullanma sebebim tenkit amaçlıdır.
İlhan KAPLAN
Bu yazım 23 Aralık 2007 Pazar günü tarihli Zaman Gazetesi Gençlik ekinde yayınlanmıştır.
www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=796720&keyfield=76616C6C6120546865204368726973746D6173204F6C64756B20536F6E756E6461
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.