- 904 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Kelebek
Adını bilmediğim mevsimlerin anlamını yüklüyorsun zamana... Gecelerine aşk deniyor. Gündüzüne özlem... Sessiz ve sakin yol alıyorsun... Her adımın çıt çıkarmadan kimseyi kırmadan olsun istiyorsun.
Kara gecelere ışık oluyorsun her zaman. Güneş seni arayıp duruyor! Herkes kıskanıyor… Gözlerine bakınca koca bir dünyanın boşluğuna düşmüş gibi olur insan. Hoş ben hiç bakamadım gözlerine, orada kaybolup da bir daha seni bulamamaktan korktum...
Uzaktan uzağa sevdim seni. Öznesi yitik cümleler kurdum. Ki yüklemlerim de hep devrikti, tıpkı bakışlarım gibi. Ne vakit sen olmasan ben de öyle oluyordum...
Kızıl ırmaklar aştım seni ararken. Renksiz dünyama renk kattım işte o vakit... Ben bir şeyler yaptım! Direndim... Yaptıklarımın tortusu da ruhuma iz bıraktı... Demek ki iyi bir şeyler yaptım seni aramakla, sana hasretlik duymakla...
Benim pili olmayan saatim var... Bilmem ne zaman bitti... Kavramlardan uzağım bu nedenle. Zaman mekan benim için sen demek. Bu yüzden de saat hep sana geç kalmışlığı gösteriyor!
Yoksa ben değil de sen mi bana geç kaldın...
Otobüse yetişmek için koşan kişilerin telaşındayım şuan. Biliyorum sen bir yerlerde hareket halindesin... “A” noktası ile “B” noktası arasını ne kadar da yol alıyorsun kim bilir. Zaten beni ilgilendiren de bu değil. Sadece yavaş git...
Sana yetişmeye çalışıyorum…
Pusulam yok benim... Yüreğimin sesi yol gösteriyor! Tabelalarda hep tek yön var!
Tek yön üzerinde ise sen yazıyor...
Çatlamış topraklara basıyorum. Birden yağmur başlıyor, toprak suya doyuyor. Artık eskisinden de mutlu.
Gözüme suya düşmüş bir kelebek ilişiyor. Avucuma alıyorum , kısa ömürlerinde kim bilir onlar kimi arıyor…
Birlikte düşüyoruz yola…
Artık yalnız değilim!
Az gidip uz gidiyorum, dereleri tepeleri geçiyorum adı olmayan bir kentteyim. Yokluğunda her şey adsız benim için, bu kentin adını görmezden gelmem de bundan belki de.
Kelebek yol gösteriyor bana. Şimdi daha yakınım sana!
Uzaklardan görüyorum seni. Sesim ulaşmıyor, dokunamıyor ruhuna bir türlü. Kelebek ömrünün kalanını benimle tüketiyor, vefasını canıyla ödüyor. Ben yas tutuyorum artık.
Son kez bağırıyorum sana! Dönüp bakıyorsun , az önce duymayan sen birden yanıma geliyorsun ve uzatıyorum ellerimi.
Elimi tuttuğun vakit son buluyor zifir karanlık. Mavi bir ışık doğuyor yedi tepenin ardında… Adına ihanet denilen her şehir maviyle bezeniyor…
Artık gözlerine bakabiliyorum. Son buluyor sızılar. Gözlerin dokunuyor ruhuma.
Gözlerin…le görüyorum akıp giden zamanı!
Ser"can" SARACA