Dur durak bilmez bir yolda, çaresizlik içinde sadece bekliyorum
Gerçeklerin kıyısında süzülen bir avuç gözyaşı. Hayatımı anlatan kelimeler bütünü işte bu. Her hayal gerçeğe dönüşmeden sadece hayal olarak kalıyor hayatımda. Kurmak istemediğim hayallerimde oldu benim. ama bazen dayanılmaz bir şekilde hayatımı kaplayan kapkaranlık bir keder kurdurdu bana bu hayalleri. Saramayacağım hiç bir bedeni istemedeim aslında hayatımda. Ama her defasında istemeden de olsa bazı şeyler duruma istinaden girdi hayatıma. Duruma istinaden diyorum ama tabii ki benimde bu duruma çeşitli katkılarım olmuştur bunları da inkar etmiyorum. Sevdim. Bazen deli gibi sevdim. Hiç bir şeyi gözüm görmeden sevdim. Hayatımı hiçe sayarak sevdim.
Ne elde ettim diye bile sormuyorum kendime. Elimde kalan sadece ilk cümlede bahsettiğim bir avuç gözyaşı. Hüzün bulutları sardığından beri benim hayatımı ne yana baksam bir acı var yüreğimde artık. Hiç bir zaman mutlu olamayacak hissine kapılmamın sebebi de bu. Bazen yaşamımda çok mutlu günlerimde oldu yalan değil. Ama geneli toplar ve güzellerden çıkarırsak hüzünler daha fazla misafir edildi bu yürekte. Her başlangıcı yeni bir umut sayan, her gönlünü kaptırdığı kızı hayatının en büyükaşkı sanan bu yürek bana eziyet olarak verilmiş bir ceza sanırım.
Çok fazla bir şey beklemedim hayatımdan. Sadece beni sevecek gerçekten yüreğine saracak bir insan hayal ettim hep. Sadece benim olan bir insan. Yüreğimde yanan ateşi benimle birlikte yaşayacak, bana değer verecek bir insan. Çok bir şey değildi oysa istediğim. Bir umuttu benim ki. Yıllarca çekilen acılar ve kederlerin ortasında durup tükenmek bilmeyen bütün sevda yanıklarına iyi gelecek bir aşktı istediğim. Sardığım saracağım bütün vücutlara istinaden tek bir vücut olabilme ihtimali. Kadersiz bir yaşayabilme savaşı. Sarsıldığım her anda yıkılmamak için direnmeme rağmen hayatımın bazı dönemlerinde gerçekten yıkıldım. O kadar üzüldüm ki bazen. Akıttığım gözyaşlarım yüreğimin içine akıp sürekli benim benliğimi eritmeye çalıştı. Kafamı duvarlara vurmak istedim bazen.
Bazen yumruklar attım duvarlara. Kaderime isyan ederken biri çıktı karşımave duruldum onun gözlerinin buğusunda. Bütün içtenliğimle, bütün kalbimle sevdim onu. Her şeyimi uğruna verebileceğim düşüncesiyle hareket ederkebn yine aynı şeyleri yaşamaya başladım onun gözlerinde. Beni sevmiyordu. Bunu fark ettiğim anda bütün dünyam başıma tekrar yıkıldı, defalarca olduğu gibi. Bir kez daha acıların en büyüğü içimi kaplamıştı. Bir kez daha sarmıştı hüzünler yüreğimi. Kaçıp kurtulmak istiyordum bu sevdadan. Yapamıyordum. Başaramıyordum.
Dur durak bilmez bir yolda, çaresizlik içinde sadece bekliyordum. Sandığım bütün gerçekler, kurduğum bütün hayaller koca bir yanlıştan ibaretmiş. Oysa onun da beni sevdiğini, en azından benden hoşlandığıını düşünmeme yol açan çeşitli hal ve hareketleri vardı bana karşı. Ama yanılmışım. Hiç bir zaman haklı bir cümle kuramamıştım. Gene haksızdım. Tutmak istediğim yaşam pınarımın kıyılarına yaklaşırken birden gemimin rotası değişmişti. Farklı bir sahile götürüyor artık gemi beni. Onun bulunduğu kumsallar yasak bana.
Tutulduğum günden beri yüzüne, gözlerine baktığım anlarda hissettiğim o saf ve temiz duygular geliyor aklıma. Ne kadar yürekten ve temiz duygularla sevmiştim onu. Hayıflanıyorum. Kaçırdığım bu güzel fırsata yanıyorum. Gerçi ben kaçırmadım o kaçırttı. Nedenini bilmediğim bir umudum var hala. Kalbimin bir köşesinde onun bir gün gelip de benim yüreğimi isteyeceğini düşünmeden de edemiyorum.
Kafam çok karışık. Artık bir şeylerin sonu gelecek. Ya ben son bulacağım ya da bu acılar...