- 3168 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
Donsuz karı sevme zamanı
Yazının başlığını okuduğunuzda dudaklarınızın bir bölümü sağa sola yayılacak hınzırca gülümseyeceksiniz. Oysa hiç de düşündüğünüz gibi değil.. Biliyorsunuz
Bu günlerde soğukların bastırmasıyla "Kış kışlığını, puşt puştluğunu" gösterdi. Her taraf kar, buz, don!.. Karı sever misiniz? diye sorsam, aklınıza muzırlık gelir. Yağan kar yerine yatağa uzanan
"Karı" gelir aklınıza ilk önce..
Bir arkadaşımla telefonlaştık önceki gün. "Bir köy evindeyim" dedi. "Ortada soba gürül-gürül yanıyor, üstünde su güğümü fokur-fokur kaynıyor, ben yer yatağına uzanmış Madonna dinliyorum. Dışarıda lapa-lapa kar yağıyor.." Keyife bak! Bu durumda gel de donsuz karı sevme! Yani don tutmamış, lapa-lapa yağan, pamuk gibi yumuşak karı.. (Son sözcük bile farklı anlam içerdi)
Önceki yıl bir dostumdan mail almıştım. Hatta son çıkan kitabım "Her İşte Bir Hıyar Var" da da yeraldı. Yurdumuz insanlarından ve sonradan görme olan biri Kanada’ya yerleşiyor. Ülkemizde kar yok ya, oralarda karın keyfini çıkaracak. Ağustos ayından itibaren de kar özlemi içinde günlük tutmaya başlıyor..
15 Ağustos: Kanada’da evime taşındım. Dağların karlarla kaplı halini görebilmek için sabırsızlanıyorum.
14 Ekim : Kanada dünyanın en güzel yeri. Yapraklar kırmızı ve turuncunun tonlarına dönmeye başladı. Atla kır gezintisi yaptım, geyik gördüm. Yer yüzünün en harika hayvanları. Burayı çok seviyorum.
10 Kasım: Geyik avlama sezonu başlıyor. Böylesi harika hayvanları neden öldürürler ki? Yakında kar başlar. Burayı çok seviyorum.
2 Aralık: Dün gece kar yağdı. Seyretmek için kalktım. Kartpostal gibi. Merdivendeki ve garajın önündeki karları kürüdük. Kartopu oynadık. Kar temizleme makinesi gelince, garajın önündeki karı tekrar temizlemek zorunda kaldık. Burası harika. Kanada’yı seviyorum.
20 Aralık: Dün gece biraz daha kar yağdı. Garajdan dışarı çıkamadım. Burası çok güzel bir yer fakat kürekle kar temizlemekten yoruldum. Kar temizleme makinesine lanet olsun!
22 Aralık: Bu beyaz şeyden dün gece biraz daha yağdı. Kürekle kar atmaktan ellerim su topladı ve belim ağrıdı. Kar temizleme makinesinin ben garajın önünü temizleyene kadar yolun köşesinde gizlendiğini düşünüyorum.
25 Aralık: Lanet olası şey yine yağdı. Eğer kar temizleme makinesi kullanan herifi yakalarsam onu geberteceğim.
28 Aralık: Ya Rabbim dün gece yine yağdı. 3 gündür karı kürekle atamadığım için eve hapis oldum. Hava durumunu sunan meteorolog, bu gece 25 cm daha yağacağını söyledi.
29 Aralık: Meteorolog yanılmış, kar 83 cm yağdı. Kar temizleme aracı kara saplandı. Sürücü benden kürek istedi. Karları temizlerken tam altı kürek kırdığımı ve sonuncuyu onun kafasında kırabileceğimi söyledim.
5 Ocak: Nihayet evden çıkabildim. Yolda geyiğin biri arabamın önüne atladı. Hasar üç bin dolar. Bu hayvanların hepsini gebertmek lazım.
3 Mayıs: Arabayı tamirciye götürdüm. Yollara dökülen tuz yüzünden kaportam çürümüş.
10 Mayıs: Türkiye’ye kesin dönüş yaptım ve bir daha ayrılmayacağım..
YORUMLAR
Sayın Yılmaz,uyardığınızdan dolayı çok teşekkür ederim.Yazınızı okudum.Çok beyendim.Kanada çok çarpıcı anlatılmış.Bizim ülkemizde de Kanada'ya benzeyen yörelerimiz çok.Hakkari'de yağan kar erimez.Üst üste yığılır.Mart-Nisan aylarına kadar.Yolda yürürken yandaki tek katlı evin çatısına basıp ayakkabınızı bağlayabilirsiniz.Damlarda biriken karların çatıdan kayıp kapıların açılmadığını görmek sık sık mümkündür.Zap Irmağının yanından geçerken şansınız varsa yamaçlardaki kayalıkların üzerind dağ keçilerini izleyebilirsiniz.Çarpıcı örnekleri çoğaltmak mümkün.Bana 40 yıl önceki hatıralarımı anımsattınız.Sağolun.Dört tarafından dağlarla kuşatılmış Hakkari'den Van'a geldiğimde beni en çok mutlu eden şey neydi biliyormusunuz?Ufku görmek..Selam ve sevgilerimi sunarım.
Sayın Yılmaz,Sayın Tacettin Yıldırım'ın "Bizim Şavaşımız" konulu yazısına yapmış olduğunuz yorum üzerine adresinize geldim.Ancak yazınızı göremedim.Nedenini de anlayamadım.Türkçemizin mükemmelliğinin sebep olduğunu sanıyorum.Dilimizdeki bazı kelimeler ve cümlelerle çok değisik anlamlar ifade edilebilmektedir.Kötü anlayanlar utansınlar.Günümüzde ayrılıkçı fikirleri savunanların bile amaçlarına ulaşabilmek için Türkçeye sığındıklarını ve bu dili çok mükemmel kullandıklarını biliyoruz.Hatta bu yüzden şöhret olanlar bile var.Günlük hayatta kullandığımız cümlelerimiz ve kelimeler şahsen benim çok dikkatimi çekmektedir.Amca,yaşam,tamam,eksik,yemiş, kuruyemiş vs.gibi kelimelerle yapılan cümleler sık sık beni güldürmetedir.OR-AN da oturan bayan arkadaşıma; orana kar yağdımı? veya oranda çiçekler açtımı? gibi sorular sormamaya dikkat ediyorum.Örnekleri çoğaltmak mümkün.Ben dilbilimci değilim.Ancak dillerin oluşumunda ilkel insandan günümüze seks olgusunun öncelik kazanmış olduğunu düşünüyorum.Konu hakkında bilgi sahibi olanlar beni de aydınlatabilirler.Mizahın hayata asılma nedenlerimizin başında gelen bir husus olduğuna da inanmaktayım.yazınızı iletebilirseniz sevinirim.Tam da karlı günleri yaşıyoruz.Bende donu çözük karı severim!Selam ve sevgilerimi sunarım.
Çokkk güzel bir yazı okudum.. Yazarını kutluyorum...
Arkadaşlar dervişin fikri ne ise zikride oymuş... Ben ben sizin anladığınızı anlamadım.. Basbayağı yağan kar anladım..
(Son cümle yalan) Bende sizin gibi düşündüm neye yalan söyleyeyim...
Selamlarımla....