HOŞ GELDİNİZ SAYIN MİSAFİRİMİZ;PAYLAŞIMIMIZIN ADINI SİZ KOYUN
Gün öncesinden hazırlıklar. yer yer asfaltlamalar. cadde bakımları. budanan ağaçlar bir ayak seslerini müjdeliyordu.zaman geldi .gün cuma oldu. Saatler birbirini kovaladı, Valiiğin kapısına insanlar yığıldı ve yağmur dans edercesine yağıyordu. Kimi dua ediyordu. ’inşallah hızlı bir yağmur yağarda konuşma yapamaz’ diye. Kimisi de aynı tanrıya bir başka dua ediyordu. Havanın açılması için.kimi ’ah eşinin başı açık olsaydı’ derken;kimisi hayırlı kadının baş örtüsünün gurunu yaşamak istiyordu.inancın fakirlerin,köylülerin ,çobanların dini değil; toplumun her seviye ve makamın da İslam ın tesettür şıklığının yaşanabilirliğinin zenginliğine şahit olmak istiyordu.Ve saatler geçti.Aziz misafirimiz, geciktikçe gecikti.Toplanan halk,Kul hakkından söz etmeye başladılar. Fetva verenler çoğaldı. kimi geldi, kimi gitti.Ve ayak üstü sohbetler,gün görmemiş sözler ,şakalar,’biri diğerine ’hoş geldin şeriatçı ak sosyalist’ diye takılırken diğeri ’sende hoş geldin ak kurt’ diyerek geçmişe ait hatıraların yeni misyondaki yönüne göndermeler yapıyordu. .Ve yüzler kalplerde saklananı yansıtmadığı bir gerçekti.Zira lensler çıktı çıkalı göz renkleri,boyalar çıktı çıkalı saç renkleri,vücut dili eğitimleri çıktı çıkalı yalan ve gerçekler bir birine karışmıştıtı.Kalpten geçenler okunamaz olmuştu.
Beklenen misafir geldi. Cuma Namazı vakti geldiğinde zaman daralmıştı.Cuma Namazı kılacak olanlar sabırsızlanıyordu. Bir kısmı sahayı boşaltmışlardı bile.Vakit dar hal böyle olunca da; ’hoş geldim gidiyorum’ babından selamlama ve kalabalıktan ayrılış.Onca hazırlık ve bekleyiş.Bir şair arkadaşın elinde değerli misafirin siyasette adının geçtiği ilk yıllarda,aklı rüyalarının görüldüğü bir dönemde yazılan şiiri kendilerine verememenin hüznünü gördüm .o satırlar şöylece devam ediyordu;
. . . . . . . . GÜL
Gül; Ele uzanır, el Güle
Nispetcesine de bülbüle
Tel örgüye mahkum güle
Özgürlük esaretten çile
Bu özgürlüğün
ADINI SİZ KOYUN
Şartlı solcu yeminli sağcı
Resmi dinlide, şucu bucu
Kim bilir nerde ipin ucu
Düşünce özgür doğumda sancı
Doğacak çocuğun
ADINI SİZ KOYUN
Çocuk doğar, adı sizden
Yönü batı, fikri bizden
Asılın susup, vekilin seçtiği reisin
Biz Gülünü gördük, siz dikenini
Gülle dikenin birleşiminin
ADINI SİZ KOYUN
Çocuk büyüyor, gün be gün
Oysa aş ister ,iş ister
Bahar ister, kış ister
Ya eğitilip topluma kazandırılacak
Ya medrese i Yusufların ’ralı’ sına
Diplamo vermek zorunda kalacağız
Bu diplamonun ve açacağı kapıların
ADINI SİZ KOYUN
Şiir böyle. Şaire; şiirin hikâyesini sorduğumda çok eski bir şiir olduğunu, ‘ilk beyitte Anayasanın tamamen değişmediği güdümlü Demokrasilerde Partilerden ve kişilerden bir şey beklemek doğru değil, onu anlatmak istedim’ dedi. İyi ve kötü fikir denen çocukların büyürken mahrum bırakılacağı maddi ve manevi değerler bize ne olarak döneceğine tarih şahittir.Şairle fikir jimnastiği yaparken aziz misafirimizde meydandan ayrıldı.
cuma namazı için camiye gidenler.ezan satinin geçiktiğini bildiler ama islami edepten ses çıkarmadılar. ama namaz sonrası mırıldanmalar başladı.Sayın Misafiri bekleme adına; Cuma namazını gecikmesinin fetvasını sordular;
Şair dost yine irticalen mırıldandı.....;
REİSİM
Cuma namazı gecik ti
Fetvasını sorarlar reisim
Çoğunun karnı açıktı
Kul hakkı diyorlar reisim
........
Siz Allahın kulusunuz
Ablamız hayırlı kadın
Siz (halkın)cumhur reisisiniz
cumhur elinizi tutamadı reisim....
Şair dostumuzun mırıldanması bitince; bende ;kulakları çınlasın ..sevgili ağabeyim Karakoç un ’BİZ NE BİLEK AĞAM BÜYÜKLER BİLİR’ şirini okuyarak geçiştirdim.
Türkiyemizin en büyük köyü, Memleket Adana, Yer Yeni Valilik. Adliye görüntüleriyle meşhur Adanamıza Sayın Reisi Cumhurumuz ABULLAH GÜL kendileri ve saygı değer eşleri geldi...hoş geldi sefa getirdi,umarım adanmızın sorunlarına ,işsizlik, aşsızlık,eğitimsizlik göç ve FABRİKALARIMIZIN kapanma sorunlarına önderlik eder..Bizimkisi şikayet değil paylaşım ,umarım yanlış anlaşılmaz ne diyelim bu paylaşımın ADINI SİZ KOYUN…….
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.