- 696 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DİLİNDE AŞK VARDI YÜREĞİNDE İHANET 2 Bir Sevda Masalıydı Bizimki Bölüm-20
DİLİNDE AŞK VARDI YÜREĞİNDE İHANET 2 Bir Sevda Masalıydı Bizimki Bölüm-20
Sekreterin masasının önünden hiç duraksamadan hızla geçti. İhtiyarın bulunduğu odanın kapısı önünde durdu ve derin bir nefes aldı. Bu her zaman böyle olmuştu. Patronuna pek aldırmazdı ama bu güne kadar hiç saygısızlık etmemişti. Kapıyı sadece bir kere tıklattı ve içeriden duyulacak olan giriniz sesini beklemeden kapıyı açtı ve içeri girdi.
İhtiyarı yine gafil avlayamamıştım. Zira odanın yarısını kaplayan çalışma masasının ardında ayakta idi ve bana oturacağım koltuğu işaret ediyordu. Gösterdiği koltuğa oturdum. Kendiside hiç acele etmeden yerine oturdu. Odayı derin bir sessizlik kaplamıştı. Bu sessizlik fırtına kopmadan önceki sakin havaya benziyordu. Ama biraz sonra ihtiyarın hakkında ilk defa yanıldığımı fark ettim. Yumuşak ve yatıştırıcı bir ses tonuyla konuşmaya başladı. Bu yanında çalışan birine hitab etmekten çok bir babanın çocuğuna hitap etmesine benziyordu.
Fevzi Bey:
_Bugün bu şekilde karşıma çıkman beni hiç şaşırtmadı Emir. İlk birkaç seneyi saymazsak senin ben gidiyorum demek için karşıma çıkman benim için sürpriz olmayacaktı. Öylede oldu. Çalışmalarından çok memnun olduğum nadir insanlardan birisin. Seninle çok güzel bir çalışma dönemimiz oldu. Sabah şirkete geldiğimde Seval benimle görüşmek istediğini söyleyince işte dedim kendi kendime kuş kafesin kapısını açmaya çalışıyor. Öyleyse bende biraz yardımcı olayım. Muhasebeye haber verdirip tazminatını hesaplattım. Yalnız orada ikramiyeni göremeyeceksin orayı boş bıraktım rakamı sen yazmak istersin diye. Aslında bunların benim için bir önemi olmadığını da biliyorum. Burada yıllardır. İçimde sakladığım bazı şeylerden bahsetmek istiyorum. Sanıyorum ki bunları konuşmak seninde hoşuna gidecek. Yâda ben öyle olmasını istiyorum.
Seni ilk olarak gazetelerin ekonomi sayfalarında tanıdım. Kısa zamanda dikkatimi çektin. Ele aldığın bir iş için doğru zamanda ve çabuk karar verme yeteneğin benim için çok önemliydi. Buna içgüdü de diyebiliriz. Araya koyduğum bazı hatırlı dostlarım sayesinde, seninde işinden memnun olmadığını öğrendim. Bu konuda daha da ileri giderek benimle çalışmayı isteyebileceğini düşündüm. Buraya kadar doğru muyum?
Emir Dağlı:
_ İyi gidiyorsunuz efendim devam edin.
Fevzi Bey:
_ Sonrası; Öyle bir orta yol bulmalıydım ki ne sen benden bir iş istemiş ol ne de ben sana yanımda çalışmanı teklif edeyim. Bu kendi kendine olağan bir şeymiş gibi gerçekleşmeliydi. O sene daha yaz gelmeden çevreme tekne ile bir geziye çıkacağımı çevreme yaymaya başladım bu senin kulağına kadar geldi Bu gezi bazıları için normal olabilir ama benim iş çevremde hiç normal değil. Benim uzun iş hayatımda ilk ve son yaz tatilim olacaktı. Seni teknede görünce oltaya yakalandığını gördüm. Bu benim için kazanılmış ufacık bir zaferdi. Bir fırsatını bulup kaza süsü vererek kendimi denizin sıcak sularına bıraktım. İyi bir yüzücü olduğunu biliyordum. Beni ölüme terk edemezdin. Doğru mu düşün müşüm?
Emir Dağlı:
_ Uzun zamandır beklediğim fırsat aniden karşıma çıkmıştı evet düşündüğün gibi hiç düşünmeden ben de kendimi suya bıraktım ve sizi kurtardım ama sizde de mangal gibi bir yürek varmış Fevzi Bey. Böyle bir şeyi denemek her babayiğidin harcı değil. Hareket halindeki bir tekneden denize atlamak. Ya ben denize atlamasaydım.
Fevzi Bey:
_ O zaman ben yüzerek beni kurtarmanızı beklerdim. İyi bir yüzücüyümdür. Neyse ben eteğimdeki taşları ortaya döktüm şimdi sıra sende, anlat bakalım durup dururken nereden çıktı bu ayrılık?
Emir Dağlı:
_Bu ayrılık uzun, uzun düşünülerek alınmış bir şey değil. Aslında tamamen ayrıldığımda söylenemez. Çağınlar Holding İzmir’de Bulunan küçük ama o kadar da güçlü bir yapıya sahip kuruluş İş alanları zaman, zaman bizimle de kesişiyor.
Fevzi Bey:
_ Sahipleri arasında Şirvan çağın diye genç bir kadın var sanırım.
Emir:
_Sahipleri değil tek sahibi. Benim yeğenlerden biriyle şu anda evlenme aşamasında. Ve bana yöneti kulu başkanlığı teklif etti.
Fevzi Bey ve sende dayanamadın kabul ettin.
Emir Dağlı:
_ Aynen efendim kabul ettim.
Fevzi Bey:
_ bana bundan sonra olacakları anlat mutlaka bir planın vardır.
Emir Dağlı:
_ 48 ci katı terk ediyorum. Üçüncü kattan İstanbul’a geldiğim zaman içinde çalışabileceğim ufak bir ofis istiyorum. Bu bir yerime şimdilik geçici olarak sağ kolum Suat’ı atamanı rica ediyorum. Buradaki işlerin aksamayacağından emin olabilirsiniz.
Fevzi Bey:
_ Sağ kolumsun İstediğin her şeyi yapmaya yetkilisin.
Emir Dağlı:
_ Bana olan güveninizi boşa çıkarmayacağım efendim. Bu hafta sonu İzmir’e geçiyorum. Sanırım olağan üstü bir durum olmazsa bir müddet görüşemeyeceğiz.
Fevzi Bey:
_ İlahi Emir, sanki burada çok sık görüşüyoruz. Ha hatırlatta bu yaz bir tekne gezisine daha çıkalım. Sayende bende tatil yapayım.
Konuşma sona erdiğini hissedip ayağa kalktım. İhtiyarda arkasına gizlendiği masanın çevresini dolaşıp yanıma geldi iki eliyle omuzlarımı kavrayıp ‘ sana güveniyorum Emir Dağlı. Yolun açık olsun’dedi. İhtiyarın odasından karışık duygularla ayrıldım. İhtiyarı gerçekten seviyorum. Şimdi sıra Cevat’ı aramakta.
Tuğrul Ahmet Pekel/ 2010
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.