- 1033 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Az zamanda çok yol almak.
Mürekkep balığı gibi bazen izi kalır. Bazen sıradan izi silinir hayatın. Şekilsiz üçgenlere açı oluşturur insan. İkilemlerin arasında bocalar bildiği doğrularla.
Kısa anlarda uzun dakikalar yaşamak var ya işte en çok o zamanlarda sinsi mutlu bir tebessüm konar dudaklara. Aradan seneler geçse de değişmez tadı kalıcı izdir bir tebessüm. Şimdilerde en çok o tebessümlerle oynuyorum ki geçmişin kapısına hasır serdim. Ne garip hazan yaprakları kuş tüyü yastığa geçmişin dikenli yolları kırdan patikaya dönüştü.
Annemin dudaklarının kenarındaki çizgi mirasım şimdilik. Ve aynada baktığım yüz hem çok tanıdık hem çok uzaktaki bir dost. Sahi ne zamandır ayaklarım tersine gidiyor ve kim bana çıkmaz sokakların da bir çıkışı olduğunu öğretti. Çocukken korktuğum gök gürültüsü meğer şarkıların en hareketli ve en eğlenceli haliymiş. Annemim öfkesi gibi babamın öğüdü de hayatmış. Oysa sıkıcı sandığım hüzün içimim tembellik saatiymiş. Tam evet büyüdüm derken insan hep küçükmüş.
Az zamanda çok yol alıp dönüp dolaşıp aynı yerde ağlarmış insansan. Canı yanan kedi aslan olur ya işte öyleymiş yaşam. Bazen izi kalır geçenlerin bazen unutulur.