10 ARALIK
İnsanlar arasında hiçbir ırk,din, dil renk,yaş ve cinsiyet ayırımı yapılmadan,insanın insan olmasını yeterli kabul ederek sahip olması gereken hakların hepsine “İNSAN HAKLARI” denir.
Bu haklar, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10 Aralık 1948 tarihinde “İnsan Hakları Evrensel Bildirisi “ ile kabul edilmiş ve tüm dünyaya duyurulmuştur.
10 Aralık ile başlayan hafta, Birleşmiş Milletlere üye ülkelerde “ İnsan Hakları Haftası “ olarak kutlanır.
İnsan Haklar Evrensel Bildirisi, insan haklarını kesin bir tanımla ortaya koymuştur.
Bu bildiri sayesinde , bu tanıma uyan insan haklarının tüm dünyada uygulanması amaçlanmıştır. 30 maddeliktir. Bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvencesi olmuştur.
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.
Bütün insanlık için,1215’de İngiltere Kralına kabul ettirilen ve “MAGNA CARTA” olarak tanımlanan belge yayımlanmış.
Daha sonra ABD ‘de 1776 yılında yayımlanan bağımsızlık bildirisi ile 1789 Fransız Devrimi ile başlayan özgürlük,kardeşlik, eşitlik anlayışının esas alan insan hakları bildirisi insan haklarında yeni açılımlar getirdi.
Bu gelişmelerle birlikte demokratik anayasalda temel insan hakları yer aldı ve insan haklarının korunması,geliştirilmesi ve uygulanması konularında yeni bildiriler yayımlandı..
Temel medeni haklar, siyasi haklar, toplumsal ve kültürel haklar,yaşama hakkı,özgürlük,kişi güvenliği,keyfi tutuklanma yasağı,adil ve kamuya açık yargılanma, düşünce,vicdan,din,toplantı,örgütlenme,sosyal güvenlik,çalışma,eğitim,kültürel yaşama katılma, bilimsel gelişmelerden yararlanma özgürlükleri ayrıntılı olarak bildirilere yer aldı.
İnsanı insan olarak yaşatmayı esas alan bu esaslar kişiyi özüyle yaşatmayı amaçlamıştır.Bu esaslar daha önceleri de vardı ama her ülkede farklı uygulamalar,anlayışlar bulunuyordu ve insan hakları güvence altında değildi.
Savaşlar ve keyfi uygulamalar insanla birlikte geçmiş uygarlıkları da acı sonuçlara götürdü. Köle olarak yaşayan insan, işkence gören insan ,keyfi olarak yakılıp yıkılan uygarlıklar tarihe insanlığın yüz karası olarak geçti.
Büyük ozan Veysel’in dediği gibi insanların dereleri dolduracak kadar çok derdi bulunmaktaydı:“Derdimi dökersem derin dereye/Doldurur dereyi düz olur gider…”
Bir halk sözümüz şöyle demekte:
“İnsanın kıymeti öldükten sonra anlaşılır.”
Önemli olan ,ölmeden önce insanın kıymetini bilmektir.
Âşık İbrahim Güleç, insanlara yol göstermekte ve yapılması gerekeni anlatmakta:
“Bayramda seyranda bu ana yurtta
İnsan bir birine sarılır oğul
Barışır birleşir sevinçte dertte
Taş taşın üstüne örülür oğul.”
İnsan hakları konusun da herkese ders veren ozanlarımıza kulak verilse çok faydalı olacaktır diye düşünmekteyim.
“Severim doğayı bir de insanı
Her ikisi birbirinin sultanı “ diyen Âşık Veysel insanlara yol göstermektedir:
“Gel birlik kavline girelim gardaş
Çalışalım kurtulalım buhrandan
Nedir senlik benlik uzandık candan
Irkımız,neslimiz aynı bir kandan
Yurdun yaraların saralım gardaş.”
İnsanlığın sorunlarını çözümünde en güzel uygulamaları tarihe geçirmiş Atatürk’ün dediği gibi : “ Hak verilmez alınır.”
Haklarını almasını bilmeyenler sonuçlarına katlanmak durumunda kalır.
YAHYA AKSOY
YORUMLAR
insan gerçekten insan ise, bunu özünde hissediyor ve bu anlamda kendini diğer canlılardan farklı algılayabiliyorsa o zaman yalnızca insanın haklarına değil, doğada yaşayan bütün canlıların haklarına riayet eder. güzel bir yazıydı. tebrik ediyorum.
ipekyolu
selamlar,başarılar.
bütün insanlar insan hakkına saygılı olmalıdır
AŞIK SALİMİ tarafından 12/6/2010 12:48:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
ipekyolu
Sizi de bu alanda mücadele eden bir insan olarak kutluyorum.
İnsan haklarını hatırlatan yazınızı dikkatle okudum.
İnsanlık tarihi adına önemli bir belge.
10 Aralık 1948 de kabul edilen ''İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi''ni imzalayanlar, bir de uysalar!
Bilgilendirmeleriniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
ipekyolu
evrensel belgeleri mzalayanların uyması için toplumsal-evresel baskılarönem kazanmakta.Esas olan bu anlamda dünya toplumunu yaratmak.
ilgi ve katkılarınıza teşekkürler.