- 895 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
BAKTIĞIN YERDE NE GÖRMEKTESİN?
************************************************************
“Ey oğul! Şakîlerin, kötü kimselerin alâmeti sende bulunmasın. Bu alâmetlerin evveli zulmetmektir. Zulüm üç kısımdır.
Birincisi Allahü teâlâya âsî olmak.
İkincisi zulmeden kimselere yardım etmek.
Üçüncüsü kendi emri altında bulunanlara ezâ-cefâ etmek, onların ibâdet yapmalarına mâni olmak. Bu üç çeşit zulmü işleyenlerin varacakları yer Cehennemdir.”
Vaktiyle doğruluktan ve insanlıktan uzak bir kimse, Muhammed Bâkî-billah hazretlerinin komşularından birine eziyet verir, zulmeder. Muhammed Bâkî-billah hazretleri, o kimseye nasîhat eder. Fakat zâlim kimse, nasîhatleri kabûl etmez. Bâkî-billah hazretleri, mazluma merhametinin çokluğundan, o zâlime;
-Merhameti gibi gayreti de çok olan büyük velîlerin komşularına yaptığınız bu iş sizi helâk eder, haberiniz olsun buyurur.
İki, üç gün sonra o zâlim kimse, çok büyük bir suç işlerken yakalanır ve öldürülür.
HİÇ KİMSEYİ İNCİTMEYİNİZ!
Hadîkada buyuruluyor ki:
“Zulüm ile öldürülene, idâm edilene, eziyet edilene bakmamalıdır. Zulüm ile ölmek ihtimâli bulunduğu için, böyle cezâ verilirken hiç bakmamalıdır. Hadîs-i şerîfte;
(Bir kimse zulüm ile öldürülürken, orada bulunmayınız! Orada bulunup da, kurtarmayana lânet yağar) buyuruldu.”
Netice olarak, hiç kimseye eziyet vermemeli, zulmetmemeli, kimseyi incitmemelidir. Allahü teâlâ, zâlime imhâl eder yani belli bir müddet verir fakat ihmâl etmez. Her şey inceldiği zaman, zulüm ise kalınlaştığı zaman kopar, yıkılır. Hadis-i şerifte buyurulduğu gibi:
(Bir kimse zulüm ile bir karış yer alsa, kıyâmet gününde o kimse yedi kat yerin dibine batıncaya kadar o yer boynuna takılır.)
YORUMLAR
'' Güçsüz olana tutunacağı bir dal, güçlü olup da zulmedene ise balta olup, kökünden kesmeliyiz ki; adil bir hakkaniyet anlayışının hakim olduğu toplum düzenine kavuşabilelim. ''
Çok güzel..
hüzün şairi
Varsın karanlık geceler yokluğuna ağıt yaksın, sahte sevgilerle avutsun hicranını zaman...Yeter ki insan insan olmaktan gitmesin ve bakmayı bilsin...
çok tşk ediyorum kalemkar dost.
hüzün şairi
Varsın karanlık geceler yokluğuna ağıt yaksın, sahte sevgilerle avutsun hicranını zaman...Yeter ki insan insan olmaktan gitmesin ve bakmayı bilsin...
çok tşk ediyorum kalemkar dost.
Ah bu insanoğlunun Eşrefii Mahlükat havaları yok mu...beni deli eden o .
Her halükarda "eşrefi"yin anasını....
Yok ben anlamam bu dilden..
Ben emekten anlarım...
Aşk dedin mi apışırım..
Apışmak mı nasıl ..
Aha böyle..
Aşk dedin mi yük dersin...
Acı dersin...
Erimişsin yağ gibi tavada..katılmışsın soğana,kıymaya...
Ha nerdesin?
Burdayım mı diyecen seni sorana..
Ben yokum babam..
Ben artık yokum..
Ben artık ben değilim demek..
Ben artık bir sıcak yemek..
Ama olmaz..
Aşk ne demek..
İnsan aşk mı zanneder heveslerini..tutkularını.
Bir zamanında zamanın heycanlı hallerini..
Ben dedi kadın aşıktım ama....geçti artıkın.
Vaz mı geçti..aşk mı geçti abla dedim. Bana abla deme salak dedi.
Sustum.
Emek ister dedimya..
Hakikat ister..
Gül kokusunu çekmek için mağara gibi burun ister.
Yoksa ne kokular düşer yamacımıza.
Kibirden nefsin tatavalı hallerinden uzak insan belli olur her halinden..
bakışından..
Başındaki yazmasından..
Yazısının renginden ..
Havadaki denginden belli olur ...
Dervişler belli olur çıkınlarında sadece bir lokma olur.
Hal ehli belli olur
Çıkınlarında bir doyumluk acı olur..
Vesselam..
Ellerin dert görmesin Kardeşim..
erolabi tarafından 12/4/2010 2:59:31 PM zamanında düzenlenmiştir.
hüzün şairi
kimse kimseye eşrefi halinde anasını... gibi bir üslup kullanamaz bu bir.
aşk apışmayı değil sımsıkı yapışıp koruyup kollamayı gerektirir bu iki.
yağda değil korda erisen bile soğanla kıymayla karılıp karıştırılmakta senin elindedir bu üç.(nerede, nasıl ve kimlerle olduğuna bakman yeterlidir bu anlamda.)
aşkla; hevesleri tutkuları karıştırıyorsan eğer, sende yerine oturmamış eksiklikler var demektir. bu dört.
emek istediğini bildiğin yerde dalga geçer vari bir tutum içinde isen, zaten inanmadığın bir şeyde ve yerdesindir ki; bu da ne yaptığının farkında olmadığını gösterir. bu beş.
Gül kokusunu almak ve içine sindirmek, mağara gibi bir burnu değil mangal gibi bir yüreği gerektirir ki; bu da herkeste değil ona meyledende, inanan da, iman eden de vardır.Gül (S.A.S) ' EFENDİMİZDİR. bu altı...
kibrin ve nefsin halleri ise insanın urbasından değil, yaşam tarzından belli olur.Yaşadıklarına ve yaşadığı yere bakmak yeterlidir.''Aslan yatağından belli olur'' gibi...bu da yedi.
herşeye rağmen yorumunuz adına çok tşk ediyorum.
Yalnızlığın en derin uçurumuna yaslanmış kalmış insanlık yangın yüreklerle ey hayat. Sonunda gücü tükenip düşecek belki ya da kendi yüreğinden taşınıp gidecek kimsenin bilmediği, ulaşamadığı, uğramadığı bir yüreğe...
Varsın karanlık geceler yokluğuna ağıt yaksın, sahte sevgilerle avutsun hicranını zaman...Yeter ki insan insan olmaktan gitmesin ve bakmayı bilsin...
çok tşk ediyorum kalemkar dost.
Her cümle yerli yerindeydi.
Değerli paylaşımınıza yürekten teşekkür ederim. Herkesin alacağı bir şeyler vardı bence.
10 numara.
Selam ve sevgiler.
hüzün şairi
Varsın karanlık geceler yokluğuna ağıt yaksın, sahte sevgilerle avutsun hicranını zaman...Yeter ki insan insan olmaktan gitmesin ve bakmayı bilsin...
çok tşk ediyorum kalemkar dost.