- 980 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR ÖZLEMDİR KÖYÜMÜZ 6
Sırt sırta vermiş , eski, yorgun ve anı dolu evlerin birbirine yakın oluşu, komşuda konuşulur bizden işitilir şekline bir söz üretmektedir. Yer yer korunak olarak kiremitlerle örtülse de şimdi hemen her yeni ev , betonarme yapılmakta. Evlerin her türlü konforu düşünülmekte yeni nesil tarafından. Genellikle alt tarafa bir ahır düşünülüyor . Çünkü buralarda hayvan beslemezsen geçim zordur. Bahçenin bir köşesine bir kümes sıkıştırılmakta taze yumurta için. Çocukken biz de defalarca denedik tavuk beslemeyi. Ancak en sonunda tamamını çaldılar. Çok üzülmüştüm tavuklarımızın başına gelenlere. Daha sonra hırsız bulundu ama tavuklar da gitti.
Her evin önünde saksılara yerleştirilmiş rengarenk çiçekler bulunur. Fesleğen, karanfil, cennet çiçeği, aslan ağzı, gül, gelin mumu… her biri ayrı bir koku salar açtığında. Reyhanların ayrı bir yeri vardır saksılarda. Gülün her rengini bulmanız mümkündür. Bahar geldi mi evlerin önündeki bahçeler, biber , patlıcan, fasulye, domates, salatalık, tere otu, nane, maydanoz gibi sebzelerle boyanır yeşilin her tonuyla. Ara sıra mor fırçalar, kırmızı darbeler ayrı bir güzellik katar görüntüye. Kuşlar , böceğin her türü bayram eder o ağaçtan o ağaca. Evlerin çatılarına yuva yapan serçeler dünyanın yeni misafirlerine sürekli yiyecek taşır. Yolda yürürken ,karşınızdan son sürat gelen kırlangıçların size çarpacağını düşünürsünüz. Ama bu çevik kuş, size bir metre kala gökyüzüne doğru fırlayıverir aniden. Bunu her yaşadığınızda içinizde size çarpabileceği endişesi oluşur. Fakat kimseye çarpmaz. Kırlangıçlar , evlerin en içine girebilen kuşlardır. Dünyada hiçbir mimarın yapamayacağı güzellikte yapılan çamurdan evlerde, rüzgarın esiş yönü dahil her şey düşünülmüştür. Sarı gagalarıyla yuvadan başını çıkaran yavruların oradan ilk uçtuğu anı görmek için boşuna beklersiniz. Bir gün bakarsınız ki yuvadan artık hiç ses gelmiyor. Evinizin göçmen misafiri sizi terk etmiştir tekrar gelmek üzere. Bu doğa harikası yaratıklar her sene aynı yerlere nasıl gelirler onu düşünürsünüz.
Yine hemen her evin önünde bir asma bulunur. Olduğunda bir balı andıran görüntüsüyle aşağı doğru sallanan asmanın küpeleri, arıları çeker evin önüne. Her yıl bir sürü insan bu arılar tarafından sokulur. İlk tedavi çamur sürmedir. Çocukken ben de bir arının yuvasına basmış ve müthiş bir saldırıya uğrayıp canımı zor kurtarmıştım. Benim başıma da çamur sürmüştü babam.
Yaz geldi mi komşularınızın söylediği barak havalarını dinlersiniz. Ya da onlarla atışarak söylersiniz türküleri, damdan dama. Çünkü sıcaktan evde durulamadığı için herkes yatağını dama taşımıştır. Dam başı sohbetlerinin tadı bambaşkadır. Hele bu sohbete eşlik eden çay kaşıklarının sesi de varsa. Değmeyin milletin keyfine.
Yaşanası yerdir köyüm , doğasıyla ve büyük aşkı rüzgarıyla.
03/12/2010
Antakya /Hatay
Mehmet Ali Türkan
SOFULAR KÖYÜ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.