KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
Düşse De Kimseyi Irgalamaz
Bilgisayar başında yazılarımla uğraşırken ev halkı da televizyon izliyordu. Televizyonda bir ara, “Kadın kısmına söz düşmez, düşse de kimseyi ırgalamaz!” diye bir söz duydum kahkahayı patlattım.
Özellikle “düşse de kimseyi ırgalamaz” bölümü çok komik ve bir o kadar da gerçekçi geldi.
Filmin konusunu anlamadım çünkü televizyona konsantre değildim ama o söz üzerine filmin hangi ilimizde geçtiğini öğrenme ihtiyacı hissettim. Film Nevşehir’de geçiyordu.
Hoş, İstanbul’da geçse ne fark edecek, Amerika’nın göbeğinde geçse ne fark edecek! Dünyanın neresine giderseniz gidin kadın da erkek de hep aynı.
Bulunduğunuz ülkeye göre tek fark; kanun karşısında kadın-erkek eşit olması.
Bunun dışında, erkek kendini her zaman her anlamda kadından daha üstün görüyor. Bu iyi midir kötü müdür bunun hesabını yapmayacağım. İyi ya da kötü olması birşey değiştirmiyor. Erkeğin doğasında olan şeyler bunlar. Önemli olan onları mantık sınırları içinde biryere oturtabilmeleri.
Aksi halde, erkek beyninin kadın beyninden daha iyi çalıştığı gibi bir saçmalık yok yani. Tıpkı, kadın-erkek eşittir saçmalığının olmadığı gibi. Eşitlik kanun çerçevesinde olandır, bunun dışında eşit olması sözkonusu olamaz.
İşin kötüsü kanun çerçevesinde eşit değiliz. Boşanmalarda mal paylaşımlarında daha yeni yeni düzenlemeler getirildi. Onun öncesinde boşanan erkek, “mallar benim, çalışan kazanan benim” diyor kanun da kadının bütün emeklerini hiçe sayıp malı mülkü erkeğe veriyordu.
Bu nasıl bir mantık anlamak zor. Kadın ev kadını bile olsa erkeğin aşçısı, temizlikçisi, çocuklarının annesi, evinin bekçisi v.s.
Tüm bunları hadi erkek inkâr ediyor da kanun nasıl inkâr ediyordu anlamak zor. Şimdi de KEY ödemelerinde boşanmış kadınlara bu ödeme yapılmıyormuş. Paranın miktarını bilmem ama böyle bir para ödeniyorsa eşit paylaştırılmalı.
Öyle ki kadın bu parayı alıp çöpe atacak bile olsa o parayı devletten almalı!
Boşanmaları önlemek için mi ısrarla boşanan kadınlarımıza garip kanunlar uygulanıyor diye düşünmeden edemiyorum.
İşte yine başa döndük;
“Kadın kısmına söz düşmez, düşse de kimseyi ırgalamaz!”
:) İyi bayramlar.
YORUMLAR
Üzüldüm aslına bakarsanız, hakikaten ne kadar kötü bir şey. İnsanın kadın-erkek denilerek değil de insan denilerek ağırlandığı kalpler diliyorum herkese.
Esma KAHRAMAN
:) Sevgilerimle.
Esma KAHRAMAN
:)))) Sevgiler Sayın Yazarım.
Uzun bir konu bu.
Sunu söyleyesim geldi simdiki devir bir baska igrenc bir devir.
Bakiyorlar adamin geliri nedir nesi var nesi yok.
Tipsiz olsada olur gibisinden...
Bizde de esitlik olurdu eger ki insan insani insandan saysaydi hayat garantisi yerine.
Sanki bir erkek mecburmus gibi kadina sadece rahat bir hayat vaadetmeye yasatmaya.
Bir de hani bosanmayan kadinlar var zorluk cikariyorlar erkege,yaa bu erkek seni istemiyorsa onun malini ne yapacaksin.
Cok gurursuz onursuz insan var bu dünyada.
Ben cok farkli bir yere geldim farkina varmadan.
Ama bunlarda bugünün gercegi.
Yüregine saglik
Sevgilerimle
hicbitmez tarafından 12/2/2010 2:25:41 PM zamanında düzenlenmiştir.
Esma KAHRAMAN
Güzel bi konu tabi. Katılmamak ne mümkün.
:) Sevgiler Sayın Yazarım.
:))
Gördük işte konuşunca ha bire istiyonuz.
Ağır işi yapan biz, kavga dövüşe katılan biz, savaşlarda ölen ve sakatlanan biz, evde dolma sarıp evlilik proğramları seyredn siz.
Anası ağlayan biz, gözleri ağlayan siz. Bir çorbaya kanan biz, beyin yiyen siz. Maymuna dönen biz, süslenip bebek olan siz.
Hiç külfetsiz her şeyimizi aldınız. Gözünüzü donumuza diktiniz. Zinada da bizinle yarışa başladınız.
Ne olacak sonumuz?
Onca ezilmenize rağmen en az 10-15 yıl fazla yaşarsınız erkeklerinizden. Dul kalan hep siz. Gazi, şehit ve Niyazi biz.
Şaka ile karışık biraz ağladım.
Kadınlar elbette çiçektir. Anadır, bacı ve evlattır. Yar'dır.
Kadının değerini bilmeyen erkek hıyardır.
Lakin üzücü ama kadınlığını bilmeyen kadınlar ve kadını koruyamayan kanunlar da vardır.
Güzel ve akıcı bir yazıydı.
Tebrik ederim kardeşim.
Selam ve sevgiler.
Esma KAHRAMAN
SİİZZZZ
Çorbaya falan da kim kanmıyoooo
SİİZZZ
Süslenmezsek süslü kadınlara kim gidiyooo
SİİZZZZ
:)))))) Sabah sabah bu kadar kavga yeter. Zarif ziyaretine teşekkür ediyorum Sayın Yazarım.
Sevgiler.
