- 1321 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
I. ÂŞIK PAŞA ŞİİR ŞÖLENİ
I. ÂŞIK PAŞA ŞİİR ŞÖLENİ
Murat DUMAN* . Sıcak bir ağustos günüydü. Telefonun diğer ucunda saygı duyduğum bir hanımefendi olan Şair Zübeyde GÖKBULUT ile konuşuyordum. 6 Kasım 2010 günü I. Âşk Paşa Şiir Şöleni’ne davet ediyordu beni. bu nazik daveti hemen kabul ettim. 5 Kasım akşamı hocam Mustafa FİRANGİZ, Ahmet EROĞLU ve ben Ankara’dan yola koyulduk. Rahleyi tedrisinden iki sene ders aldığım Mustafa FİRANGİZ, yolculuk sırasında öyle nezih bilgiler sundu ki, zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım. Kırşehir’e geldiğimizde saat 20.00’yi gösteriyordu. Emniyet Müdürlüğüne davet edildik, yemek salonuna alındık. İçeri girdiğimizde katılımcı arkadaşlardan saygıdeğer Şair Şevki DİNÇAL, Emin ZEYBEK, Pakize ALTAN, Şair-Yazar Zübeyde GÖKBULUT, İl Emniyet Müdürü Osman ÖZTÜRK bizleri salonda karşıladılar. Sofraya oturduk. Emniyet Müdürü misafir perver ve lütufkâr tavırlarıyla insana şevk veriyordu. Yemek ve çay ikramlarının ardından şiir faslı başladı. Şairler birer şiirle sunumlarını yaptıktan sonra Grand Termal Otel’de istirahata çekildik. Organizasyona baktığımda şunu gördüm; önemli kuruluşlardan destek alan GÖKBULUT çifti hiçbir masraftan kaçınmayarak etkinliğe mükemmel bir şekilde hazırlanmışlar, yurdun dört bir köşesinden gelen şairlerin üzerlerine titriyorlardı âdeta. Ben, bir çok etkinliklerde bulundum ama, çok az etkinlikte bu ilgiyi gördüm. Ertesi sabah açık büfe kahvaltısından sonra Kaman ilçesi yakınlarında Kağırkan kasabasında bulunan Japon Bahçesi’ni ve Kaman’ı gezmek üzere yola çıktık. Japon Bahçesi’ne geldiğimizde gözlerime inanamadım. Mükemmel bir şekilde dizayn edilmiş, bilimsel çalışmalar yapılarak eski çağlara uyarlanmış mükemmel bir maket izledim. Türk halk müziği sanatçısı Abdullah GÜNDÜZ’ÜN uzman ellerinden resimler çektirerek Kaman’a hareket ettik. İlçeye geldiğimizde grubumuzu halk türkülerimizin, oyunlarımızın duayenleri olan abdallar davul zurna ile karşıladılar ve bizlere bozlak ve türkülerimizden örnekler sunup kıvrak hareketlerle oyunlar sergilediler. Birçok şair arkadaşımla beraber abdalların oyunlarına eşlik ettik. Abdal bir baba-oğulun sunduğu türküler içimi acıttı, hatta gözlerimden akan yaşlara mani olamadım. Kaman, ceviziyle ün salmış,tarımla geçimini sağlayan yemyeşil bir ilçeydi. Yüksek bir tepeye çıkan otobüsümüz Kaman’da bulunan Âşık Dadaloğlu’nun heykelinin önünde durdu. Rivayete göre Âşık Dadaloğlu’nun mezarının burada olduğu bizlere anlatıldı. Orada bolca resim çektirdikten sonra yemeğe geçmek üzere Kaman’ın içinde bir lokantaya gittik. Konya’nın meşhur etli ekmek pidesini sundular. Ata’mızın heykelinin bulunduğu yerde resim çektirdikten sonra Kırşehir’e doğru yola koyulduk. Katılımcı şair arkadaşların memnuniyetleri yüzlerinden okunuyordu. Organizasyonu düzenleyenler geleneklerini-göreneklerin, kültürlerini yüzyıllar da geçse kaybetmeyen insanlara konuk olmanın zevkini yaşatıyorlardı bizlere. Kırşehir’e geldiğimizde Türkçemizin mimarı, Türk boylarını birlik içinde tutmayı sağlayan, dilimize sahip çıkarak bize armağan eden, eserlerini Türkçe yazarak dilimizi Arapça ve Acemcenin istilasından kurtaran, Türkçe konuşmayan Türkleri daima yadırgayarak yazılarıyla yeren Türk dilinin büyük üstadının türbesine geldik. Yapılan anıt mezarın yapımındaki zarafet ve ihtişam Türk milletinin özüne yakışan bir yapıt örneğini sergiliyordu. Hayran olmamak ne mümkün. Dilimizin babası olan Âşık PAŞA’nın türbesine gelip dua ederek Caca Bey Camisini ziyaret ettik. Toplu resim çekindikten sonra otele dönüp istirahata çekildik. Bir saat dinlendikten sonra kültür müdürlüğüne yemeye geçtik. Geldiğimizde katılımcı konukların şaşkın bakışları gözümden kaçmadı. Eski geleneklere bağlı kalınarak yer sofrası serilmiş, otantik bir hava sergilenmişti. Envai çeşit yemekleri yemeye başlayacaktık. O sırada Kırşehir Valisi Mehmet U. ERDEN ve İl Emniyet Müdürü Osman ÖZTÜRK teşrif ettiler. Vali Bey nazik edasıyla biz katılımcıları selamladıktan sonra yemeğinizi yemeye başladık. Yemekten sonra otobüse binip toplantı salonuna gittik. Gözlerime inanamıyordum. Sanki tüm Kırşehir halkı oradaydı. Kırşehir Belediyesi İl Genel Meclisi üyesi yeğenim Bekir KOÇYİĞİT’le karşılaştım. Kısa bir süre hasret giderdikten sonra Türk halk müziği sanatçısı Abdullah GÜNDÜZ’ün sunumuyla gönlümüzün ve dilimizin mimarı I. Âşık Paşa Şiir Şöleni başladı. Önce İstiklal Marşı okundu ama ne okumaydı eminim ki; kulaklarım bu güzelik debir istiklal marşı duymamıştı bütün hayran kalmıştık. Yetkililer tarafından kısa konuşmalar yapıldıktan sonra şiirlere geçildi. Kura çekme sistemiyle şiirler okunuyordu. Bütün şiirler güzel şiirler okudular ama, hocam Mustafa FİRENGİZ ’in Mehmet ÂKİF ERSOY’un Çanakkale şiirini ezberden okuması, şiire kattığı içtenlik ve duygu sayesinde salonda yer yerinden oynuyordu. Şiirin bitimiyle FİRENGİZ hoca dakikalarca ayakta alkışlanıyordu. ve hocamın karşısında nasıl şiir okuyacağım diye içimi bir korku bir endişe sardı her kura çekildikçe heyecen sarmıştı içimi çünkü benim korkum diksiyon hocamdan ziyada bana 12 yıl emek vermiş mükemmel Şair olan şiirde kanatlanıp uçmama yardım eden kendiside Kırşehirli olan Vedat FİDANBOY Hocam ve edebiyat öğrt olan Mamak kültür merkezinde teknik bilgilerinde istfade ettiğim saygı değer İlesam genel başkanı M.Nuri PARMAKSIZ da salondaydı Sıra bana geldiğinde bacaklarım titremeye başladı. Sahneye çıktım. Nasıl şiir okuduğumu bilmiyorum ama, kan-ter içinde kalmıştım. Sahneden indikten sonra hocam Mustafa FİRENGİZ’in beni kucaklayıp alnımdan öpmesiyle kendime geldim. Emekli eğitimci Şair Zübeyde GÖKBULUT’un; “Murat Bey, sizden istirham ediyorum, bütün şiirlerin çok güzel ama, gittiğin toplantılarda bu şiirini oku. Bu şiir gerçekten harika bir şiir. Halk, mutlaka bu şiiri duymalı.” diyerek hayranlığını dile getirmesi beni ziyadesiyle memnun etti. Dinletinin bitiminde Abdullah GÜNDÜZ’ün talebesi olan Kırşehir’in yetiştirdiği değerli sanatçı Cemile YÜCEL’in yorumuyla güzel sazlar eşliğinde iki türkü dinledik. Tabiki dinletinin sonunda Abdullah GÜNDÜZ’den bir türkü dinlemeden ayrılmak olmazdı. Ormancı türküsünü ilk defa bu kadar net ve güzel sesten dinlemenin de mutluluğunu yaşadım.Organizasyona emeği geçenlere yetkililer tarafında plaket, katılımcılara da katılım belgeleri verildikten sonra salona bir baktım ki, dinletinin başındaki kalabalık olduğu gibi duruyordu. Ben, on sekiz yıldır şair camiasının içindeyim. Birçok etkinliklerde, dinletilerde bulundum. Kırşehir’de gördüğüm manzara başka illerde gördüğüm manzaraya hiç benzemiyordu. Halkla bir bütün olan Vali, milletvekilleri, yöneticiler diğer illerde olduğu gibi bizleri ve dinleyenleri çok işlerinin olduğunu söyleyerek selamlayıp gitmediler. Dinletinin sonuna kadar saygı değer eşleriyle beraber salondaydılar Kırşehir’de yani, güzel bir uygulamaya şahit oldum. Kırşehirli şair ve ozanları dinlemek üzere yine kültür merkezine geldim ve bizlere ziyafet verilerek Şair ve ozanları dinledikten sonra katılımcı konuklara tahsis edilen Grand Terme Oteli’nde istirahata çekildik Sabah kahvaltısından sonra Ahi Evren Türbesi’ni ziyaret ettikten sonra Kırşehirli Şair İbrahim Özdemir’in evinde toplamış olduğu antikaları gördük. Yeşil bahçesinden bir kasa elma getirerek Şairlere sunduktan sonra, bu etkinliğe önemli destek veren Türkiye’nin en genç Belediye Başkanı Yaşar BAHÇECİ ile tanıştık ve Kırşehir’in Mucur ilçesine hareket ettik. Burada yer altı sığınaklarını gezdik. Amerika’da spor yapmış olan Necdet ÖZBAY’ın bahçesini de ziyaret edip öyle yemeğini yedikten sonra bütün etkinlik boyunca yanımızda ayrılayan Saygı değer Kırşehir Kültür Müdürü Fuvat DURSUN ve Saygı değer Müzeler Müdürü Adnan GÜÇLÜ Yanımızdan etkinlik boyu hiç ayrılmadılar engin bilgilerinden hep faydalandık yemekten sonra lüx otbüsümüze binerek dostlarımızla Kırşehir otogarında vedalaştık. I. Âşık Paşa Şiir Şöleni şenlikleri bitmişti. Ancak, Kırşehir’de yapılan etkinliğin en önemli noktası bence şuydu; orada bizleri karşılayan Sayın Valimizin, Garnizon Komutanımızın, İl Emniyet Müdürümüzün, programı düzenleyen Zübeyde ve Uğur GÖKBULUT çiftinin, Kırşehir halkının Türk diline, Şairine ve Ozanına verdiği değer gözler önüne serilmiş olduğu gibi gelen katılımcılara adeta yüreklerini sergileyerek sevgilerini sundular.Ben Ankara’da ikamet eden Yozgatlı bir iş adamı olarak Kırşehir’in kültürümüze ve dilimize hizmetini bu şenlikte bir kez daha derinlemesine öğrendiğimi gördüm. Emeği geçen Türkiye Cumhuriyetinin müstesna devlet ricaline ve özellikle harika Kırşehirli duygu insanları Şair dostlara ve Kırşehir halkına sonsuz saygılarımı sunar, bu tür etkinliklerin bütün yurt genelinde yapılmasını canı gönülden diler geçmişine sahip çıkan herkese saygılarımı sunarım…
DİLİMİN MİMARI ÂŞIK PAŞA’M
Gönlünde gül açıp bir lahza durdum,
İlminden bir kadre ver Âşık Paşa’m.
Gezdiğin zamana bin hayal kurdum,
Türkçemden gülleri der Âşık Paşa’m.
Hâkimken kargaşa devrin bağında,
Arapça dem sürdü Türk ocağında,
Türk Türkçe bilmezken can otağında,
Türkçeme can verdin Fer Âşık Paşa’m.
Güneş oldun bize şahsında doğdum,
Sayende yeşerdim yokluğu boğdum,
O gün yazmasaydın bugün yoğudum,
Ruhumda bin eser var Âşık Paşa’m.
Farsça konuşmadım acem değildim,
Türbende el açtım Hakk’a eğildim,
Diller sundun bize millet sayıldım,
Türkçe sizden bize kâr Âşık Paşa’m...
Senin yolundayım sana yazarım,
Kem sözle bakana mezar kazarım,
Türkçemi cihanda söyler gezerim,
Ulusum emrinde er Âşık Paşa’m.
Dumanoğlu aciz beyni boş testi,
Gönlünden rayiha Türkçeme esti,
Türkçem olmasaydı hayat kafesti,
Sensin gönlümüzde yâr Âşık Paşa’m.
ARŞ Yazar ve Şair Murat DUMAN 25.11.2010 ANKARA
YORUMLAR
Kaleminiz ve yüreğiniz var olsun Murat Bey. Harika bir anlatımdı, aldım ve gidiyorum. Çok teşekkür ederim saygılarımla
1.Aşık Paşa Şiir Şöleni
Sn.Murat DUMAN beyfendinin yazılarından da anlaşıldığı üzere,muhteşem bir şiir etkinliği olmuş. Tartışmasız Vatanımızın her bir köşesi cennet hamdolsun Allahım’a böylesi güzel bir Vatanda yaşadığımız için hele de bu Vatan yaşayan insanlar da güzel ve güzel yürekli,imanlı,vatanını seven,bayarağını seven bir de gönül adamı oldumu tadına doyulmaz. Bütün rekleri,güzellikleri veren Allah’a şükürler olsun.
Bütün İl yetkililerine ve kurum,kuruluşların destek verdiği Sevgili can dost Zübeyde GÖKBULUT ve değerli eşi Uğur GÖKBULUT’u(Ablam diyeceğim kadar sevdiğim ve değer verdiğim Emekli öğretmen güçlü kalem şair örnek aldığım) Şair ve konuklarına unutulmaz anlar yaşattıkları ve sanıyorum bundan sonra gelenek haline geleceğe benziyor “1.AŞIK PAŞA ŞİİR ŞÖLENİ”Emeği geçen herkesi kutlarım.Emeklerine,yüreklerine sağlık selam ve saygılarımı gönderiyorum.
Zaten Sn.Murat DUMAN en inçe ayrıntılarına kadar tet tek kaleme almış güçlü bir kalem ve şair örnek aldığım insanlardan biri de Murat beydir. Şiirinden öyle etkilendim ki düzgün türkçesinden ve çarpıcı özelliğinden
“DİLİMİN MİMARI ÂŞIK PAŞA’M”çok şey anlatıyor şiirin de yorumlamaya kalksak sayfalar yetmez kalemin daim olsun üstad örnek alınacak insan yaşayış tarzıyla sanat adamı olması, düzgün insan olması bunlar yeterde artar bile Murat hocam.Selam ve saygılarımı gönderiyorum.
Müzeyyen KESKİN