- 587 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bitecek Bir Gün
Hastahaneler ve bekleme salonları hakkında daha önce de bazı sıkıntıları dile getirmiştim. Gittikçe iyileşen bir şeylerin olduğunu kabul etmekle birlikte daha çok yol alınması gerekiyor diye düşünüyorum. Sistemden ve insandan kaynaklanan sorunlar hala sürmekte.
Bekleme salonu deyince neler geldi geçti aklınızdan biliyorum. Bir türlü isminizi çağırmazlar. Bir kuyruktan diğer kuyruğa göndererek bekletirler. Bazen bir kaç dakikada halledilebilecek bir konuyu doktorla irtibat kuramamanın yüzünden saatlerce uzatırlar. Bu yüzden hastahaneye gitme zorunluluğunuz doğduğunda önce "bekleme muhabbeti" ile başlarsınız içten içe savaşmaya. O bekleme salonlarında üzerlerine gökten nur yağmış gibi bekleyen hastalar, işte bu savaşı kazananlardır. Bir de kazanamayanlar vardır ki neredeyse doktoru muayenehanesinden yaka paça çıkarıp iyi bir meydan dayağı çekeceği izlenimini verirler bekleme esnasında. İşin garibi sizden de gizli gizli destek alırlar sanki…
Hastahanelerin bekleme salonları bizim içindir. Ruhunuz hastanelere gitmek istemez ama bedensel arızalar başka bir yerde de felaha ermez. Mecbur her şeyi bir kenara bırakıp yola koyulursunuz. Randevu alırsınız saatinde muayene olamayacağınızı bile bile. Şartlara, sisteme ve insandan kaynaklanan extra sıkıntılara teslim bayrağını çekerek düşersiniz hastahane kapılarına.
Ama bu defa yemedi bu"herze" yi yani bu "bekleme saçmalığını" bendeniz. Yanıma uzun zamandır okumayı planladığım bir kitap aldım bugün hastaneye giderken. Ve herkes beklerken ben bek-le-me-dim. Her işlem arasında bir kaç satır okuyarak hallettim meseleyi. Meğer ne kolaymış. Sistemi kendi yöntemlerimle alt ettim. "Bekleyebilecek misiniz?" diye soran memurların ta gözlerinin içine bakıp gülümseyerek: "Ben beklerim, vaktim var" dedim. Hatta tam kitabın en dikkat çekici bölümünde kendimi kaybederek nerede olduğumu dahi unutmuşken beni çağırmalarından rahatsız bile oldum. Niye bu kadar çabuk çağırıyorsunuz yahu, ne çabuk geldi sıram filan dedim kendi kendime; ama itirafımı da yapayım; içten içe sevindim tabii.
Yanımda sıkıntılı sıkıntılı sıra bekleyenlere siz de elinize bir şey alın okuyun mesajını verdim. Kimi mesajımı alarak “Neden ben de bir kitap getirmedim” diye hayıflanmıştır, kimi de "A kadına bak, kitap okuyarak hava atıyor, şimdi kitap okunacak zaman mı" diyerek, içinden okkalı bir tekme savurmuştur belki de. Sırada beklemenin hıncını benden çıkartırcasına.
Bütün işlemleri tamamlayarak hastahaneden çıkarken boş boş bekleme işini kendi yöntemlerimle hallettiğim için kendi kendime minnettar oldum. Ve bir de bana o dakikaların kolayca geçip gitmesi için yardım eden kitabın yazarına.Tam yerinde ve tam zamanında güzel bir buluşmaydı benim için...
Kimseyi ilgilendirmeyen mevzuları çevresinde kimseler yokmuş gibi yüksek sesle anlatan hasta refakatçileri yüzünden kendime sakin bir köşe bakınırken hastahanelerin okuma salonları da olmalı diye düşündüm. Tabii ki bu bir arz- talep meselesi. Talep arttığında dikkate almasınlar isterlerse de. Kökten çözüme geçişi kolaylaştıracak başka formüller de vardır muhakkak, insanların beklentileri göz önünde bulundurulursa. Yaşlılar, çocuklar, hamileler için daha özenli bekleme salonları tasarlamak çok mu zor. Madem bu kadar bekliyeceğiz bari şuraya bir yatak atın demiyoruz(!). Sinir katsayımızı düşürecek bir kaç hoşluk istiyoruz sadece. Ne mi? Uzman olan sizsiniz. Onu da siz bulun. Formül oluşturduğunuz sistemin içinde olmalı.
Şu "Sınırsız hizmet" sözünü kim sarf ettiyse; Konu insan bedeni ve tabii ki ruhu olunca hizmette sınır- mınır mı kalır diye düşündü herhalde!
O zaman genişletelim biraz daha o sınırları el birliği ile.
YORUMLAR
yazinizi okudum dıer yazılarınızı bılmem tek bunun hakkın da demek ısdedıklerım var bastan soyleyım lutfen yanlıs anlamayın kesınlıkle kendı dusuncem..
Bı saglıkcı olarak yazılrınızı bıraz gusel gordum bırazda beyenmedım herkezın keyfıne gore bı bekleme salonu yapmamız mumkun degıl hamılesıde,yaslısıda,gencıde aynı kısımdadır yanı hasta hastadır tabıkı acıl olan zorluk cekenler harıcı.Bende sıze bırsey sormak ıstıyorum bız o kadar hastaya keyıfe gore bekleme salonu yaptıgımızı farz edelım.Pekı bız nerde calıscaz bekleme salonu olsun dıe basık daracık odalarda mı muane mı edıcez?boyle oldugumuzu farz etsek bu sefer sızler yanı hastalar vatandaşlar demıyceklermı odaya bak daracık hareket bıle edılmıyor benı nasıl muane edıceksınız dıe?Yanı anlıyacagınız bız ne yaparsak yapalım hıc bır zaman hıc bır sekılde ınsanoglu menmun olmaz.Saglıklı saatlı bı omur dılerım sagılar..
Kabe ıcınde kıble aranmaz.
Afet i azam
@ŞK_M£L£Ğİ
evet o hastaların yerın de oldugum donemler oldu.Bu yuzden sızın hıssedıklerınızı hıssetım ama olay ıcerı gırınce farklılık oluyor.Bı gun hastaneye gıttıgınızde bakın bı cevrenıze bekleme salonu yapılabılecek bos alan varmı dıe?varsa yapılmıyorsa buyuk sıkıntıdayız ama bızım hastanede kocaman bekleme salonları mevcut olmasına ramen ınsalar genede kapıda.bekleme salonlarında yazıların sıraların yazmasına ramen hastalar sıramız gectı su oldu buoldu dıorlar.yanı gorusum bu.