- 671 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
RHADAMANTHUS 3.BÖLÜM
1987 yılında yazın sıcağı evlerin damına vuruyor,insanlar sıcaktan evlerinden çıkamıyordu.Çıkanlar ise mecburiyetten çalışmak zorunda olan insanlardı.Sam öğretmenlik yapmış ve emekli olmuştu.55 yaşındaydı ve eşini bir yıl önce kaybetmişti.Agata onunla komşuydu.İyi geçinirlerdi.Agata ise Sam’i bir büyüğü gibi sever ve saygı duyardı.Rhadamanthus ise bu işte bir tuhaflık olduğunu seziyordu.Adam her gün onların evine geliyor ve annesi ile konuştuğunu görüyordu. Annesine kendisine ait sorular soruyor güya ilgileniyor numarası yapıyordu.Kıskanıyordu annesinden o’nu.Ama sonraları yaşayacağı bir olay Sam’in annesi ile ilgili olmadığını,sırf kendisi ile ilgili olduğunu anlayacaktı.
Ev beyaz renkli,dört katlı ve sekiz daireden oluşuyordu.22 Temmuz sabahıydı ve hava her zamanki çok sıcaktı.İnsanlar bu sıcakta ancak soğuk bir duşla kendisine gelebilirdi.Nefret ediyordu sıcaklardan.....
Sabah uyandığında salon’a geçince masa’nın üstündeki kahvaltılıkları gördü.Özenle hazırlanmış belli diye içinden düşündü.Peynir,domates,harika bir omlet...Süslü bir sofra.Bu sofra şu anda annesi’nin karşısında oturan Sam amca için hazırlanmış olduğunu adı gibi biliyordu.Annesi Agata bu kadına aşıktı.Evlenmiş ve Rhadamanthus’u doğurduktan sonra eşini kaybetmiş yeni birisiyle evlenmişti.Ama kendi oğluna bu adam işkenceler ediyordu.Kaç defa ağlamıştı o sandalyede dışarıya bakarak.Tanrı’dan yardım diliyordu.Bir gün eşi hastalandı ve öldü.Rhadamanthus vücudundaki çiziklerle kalmıştı.Ve ömrü boyuncada o çizikler gitmeyecekti.Nefret ediyordu kendisinden...Evlenirken kendi duygularını düşünmüş ,küçük oğlunun ne hissettiğini hiç sormamıştı.Ama bu sefer öyle olmayacak ve akşam oğlu ile konuşacaktı.İlk başlarda Sam’i bir büyüğü gibi seviyordu ancak daha sonra bu sevgi abilikten çok aşk’a dönüştü.Onun beğeneceğini umduğu şeyleri yapmaya özen gösteriyordu.Şimdi ise karşılıklı kahve içiyorlardı.
Sam kahvesinden bir yudum aldı.Yüzünde hafif bir tebessüm oluştu.Çok seviyordu kahve’yi.Öğretmen olduğu yıllarda derse girmeden önce mutlaka her sabah bir fincan kahve sini içerdi.Planları gayet ve titizlikle işliyordu.Agata kendisine aşıktı.Hem onu hemde onun oğlu onun olacaktı.Her iki anlamda da.....Kahvesini yudumladıktan sonra ağzında kalan lekeleri beyaz bir mendille sildi.
Rhadamanthus ise küçükken öz ve üvey babasının yüzünü hiç hatırlamazken bu Sam amcanın yüzünü hatırlardı.
Annesi Agata:
-’’Rhad.Bugün seni Sam amcan lunapark’a götürmek istiyor.’’Oysa o lunaparka
gitmek değil bir an önce şu adamın evlerinden gitmesini istiyordu.böylece annesinin yanından uzaklaşacaktı.Aslında canı gitmek istemiyordu.Fakat şu anda annesi’nin yanında olan bu adam uzaklaşmalıydı.İyi çocuğu oynacaktı.
Rhadamanthus küçükken kedileri sokaktan toplayıp öldürmüştü.Psikolog bunun öfkenin dışa vurumu olarak tanımladı.Çünkü eziyetler çekmişti.Ve bir daha eziyet çekmezse bu tavırlar biterdi.Kendisi de biliyordu bunu.Satanist değildi.
Sam amca cevap vermeyen Rhadamanthus’a dönerek:
-’’Çok eğleneceğiz Rhad.’’dedi.Halbuki içinden ’’sana gününü göstereceğim ’’
diyordu.Dışarı çıktılar.
Yürürken Sam Agata’nın pencereden dışarıya baktığını gördü.Ve hemen Rhad’in elini tuttu.İlk başta arka sokak’tan Sam Rhad’e pamuk şeker aldı.Kırmızı kiremitli bir evin önünde durdular.Sam hemen Rhad’in elini bıraktı.Bu evde’’ bir arkadaşını bekleyeceklerini ,ondan para alması gerektiğini ’’ söyledi.Dış kapıyı açarak merdivenleri çıkmaya başladılar.Sam acele etmiyordu.Avını izliyor ve mutlu oluyordu.Son kata geldiklerinde Sam cebinden bir anahtar çıkarıp sağ dairenin içine girdiler.
Daire lüks eşyalıydı.Koltuklar pIrıl pırıldı.Koltuklara çöktüler.Perdeler ise sıkı sıkıya kapalıydı.Dışarı katiyen gözükmüyordu.Rhad tuvalete gidince Sam üzerindeki elbiseleri ve altındaki paltonu çıkararak sadece boxer ’ı ile koltuğa çöktü.Yanında duran pantolon’undan bir puro alarak yaktı.Şimdi ise büyük bir keyifle,purosunu tüttürerek avının tuvalet ten çıkmasını bekliyordu.Rhamanthus tuvalet den çıkınca iğrenç manzarayı gördü.Bu adam dan kurtulmalıydı.Hemen dış kapıya koştu.Sam ise onun peşinden geliyordu.Rhadamanthus dış kapıyı açınca hemen merdivenlerden aşağıya doğru koşmaya başladı.Kaçırmıştı avını.Sam ağzındaki puroyla:
-’’Kaçmasana küçük p....ç.Daha başlamadım bile.’’
Akşam olunca Agata canından çok sevdiği oğluna Sam ile evlenmek istediğini söyledi.Ama Rhad karşı çıktı.Onunla evlenmesini istemiyordu.Hatta evlenmek bir yana bu mahalleden buradan taşınmak istiyordu.Annesi oğlunun isteğini kırmayarak o mahalleden bir kaç mahalle öteye taşınmışlardı.Sam amca ile vedalaşmadan......
Rhadamanthus o gün yaşananları hiç annesine anlatmadı.Çünkü gün gelecek ve bu adamdan intikamını alacaktı.Alması lazımdı.Kendi hayatı değil,başka çocukların hayatı kararmasın diye...İntikam saati yaklaşıyordu.
3.BÖLÜMÜN SONU
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.