- 1195 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SUSMA TÜRKÜMÜ ,DAĞLARA İNEN AKŞAM..
Ay hıckırdı adını;boğazımda bir düğüm,ne desem kördüğüm..
Bir ezgi dolanır başımda,bir ses…Masumiyeti yıllar önceden ispatlı,masum bir şehir gözlerin..Ben o gözlerıne hangi sevdayı işlesem:
yalnız, kör, sağır..
Bana mı kendine mi.?.
Bilinmez yoksa bilinir mi,bilenir mi gece de..?
Ve karanlık çöker mi senın de omuzlarına ,ellerıne , kollarına ?Bir ağırlık gibi düşerse adım,
göğsune..Yutkunurken bir taş gelıp oturur mu ağzına?
Şimdi , bir türkü kulağımda,nasıl acıklı,nasıl acı..Ezgi, saza düşerken daha,adını duyar mı bir insan;aşk yoksa içinde..?Yakar mıydı böyle kanadını,olur muydu o zaman kanatlı ateşin,aşk d/olmasaydı eğer?
Nereye baksa,onu görür müydü?
Görür müydü yoksa ondan başkasına kör müydü?
Gece iner,gündüz dolanır etrafımda..Bu gürültü ,bu ses,bu kısır yalnızlık..Onca gürültü içinde ayırt eder mi insan, sevgilinin sesini ,kilometrelerce uzaktan.?Bakakalır mı bu ülke-i viran arkandan,yokluğundan sebep..?
Bir şehir, kaç kez fethedilmeli,sahip olmak adına.?.Ahh!!! Bir feryat iner mi; göğsümün ortasındaki haritadan..Bu dağlar , o dağlar mı ayak bastığın…? Bu şelale, gözlerıne değen mi,ondan mı ç/ağlaması..?
Ah benim içli sevdam,için için yanan sevdam..Y/andıkça kor olup,bağrıma d/ağlayan sevdam..
Uğruna çıkarılan savaşlardan,kan döken sevdam.Yola, yol olan sevdam..Yolu, aramıza siper eden sevdam..
Ay iner ,adında ki heceden ve dökülür bilmeceden..
Bir derviş çıkar köşeden:
’’nafile bu çırpınış ,aşk yoluna giren,neylesin..Aşık, maşuktan hangi haberi eylesin?’’
Eylesin yar eylesin…
Silinsin mi tarihler,gitsin mi,bir aşk daha elensin mi,ince ince elekten..?Geriye kalanlar atılsın mı denize..?Deniz kabarsın mı ağırlığından,sonra yürüsün mü Merac el Bahreyn ‘e dek..
Bağrımızdan dökülsün mü mercan ve incilerimiz.Aramızdaki berzah ,tatlıyla tuzlunun sürüldüğü gibi,kalakalsın mı yerinde?
Bir aşk ne kadar feryada durur,o feryat ne kadar dayanır bir kalpte çığlık olmaya..?
Aşk büyük,biz ne kadar büyüğüz ki;nasıl dayanırız,yan yana olup,karışamamaya birbirimize..?
Oyy, benim içimde gece gündüz yanan; güneşim..
Oyy, benim cismanı ile güne adını veren; eşim..
S/özüm sana aksın,s/en dağlara doğru...
SİBEL EŞİYOK
YORUMLAR
Hiç bir çırpınış nafile değildir sevgili yazar...
Her çırpınış yaktığı kadar doğurur içimizdeki yaşama dair son kırıntıyı...
Yani yaşam kıyısızlığı kadar denizini de ütoyamıza serpen ikilemler cennetidir...
sevgiyle...
kanatlı ateş
aşktan kurtulmaya calışmak nafiledir,o denize düştükten sonra..teşekkür ederim değerli yorumun için,şairem..sevgiyle..
Mehtap ALTAN
ayrıca rica ederim...