- 933 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ÂŞIKSIN ARKADAŞ
Sen de âşıksın arkadaş. Senin de yüreğinden ince kıvılcım kokuları geliyor. Umudun, tükenişin ızdırabında yanmaya mahkum sigara küllerini andırıyor. Umudun gibi yanıyor sigaran. Her çekişinde duman duman hasretin ve özlemin kokusunu alıyorsan eğer…. Sen de âşıksın, sen de âşıksın arkadaş…
Bak gece yine yemyeşil berraklığıyla mehtabın sularından sevdalara göz kırpıyor. Yalan bakışların, gidişlerin ardından bakılan boş ümitlerin serzenişi oluyor rahmet kokan yıldızlar. Gece göründü tastamam. Bak, şimdi ufkun buz eden sarhoşluğu anlaşıldı. Ve senin gözlerin karanlıkta daha çok yaşlanırsa unutma, unutma arkadaş , sen de âşıklar kervanında geziniyorsun o zaman.
Gecee! Günaydın geceye usul usul. Günaydın yıldızlara günaydın ki meydana çıkan günaha, el sallayıp yüzüne vuramadığımız ayrılıklara…. Tutkunun en belirgin damarını gösteren babacan ayaza bakın nasıl el sallamakta geceye. Sevgilin gözleri nasıl çözülür geceleri hece hece?
Bak arkadaş nasıl kudurdu karanlıkta deniz. Bak kayaların beynine beynine vuruyor. Sence derdi ne arkadaş , denizin derdi ne ? Tekneler boş geziyor. Elde olan bomboş umudun ,denizlerde bir ağ ile aranması mı sevindirecek sence sevgiliyi. Yakamoz berraklığında , bir öpücük tadında , yalancı bir mehtap seyrinde, bir gülün tomurcuğunda… Sence , sence nerde sevgilinin burculaşan kokusu ?
Yirminci yüzyılda bir yıl sürermiş ölümün acısı. Arkadaş , kaçıncı yüzyıla geldik ki biz? Ellerimiz yüzyılları aşacak mutluluğu haketmedi mi dersin ? Ayrılığın sevdaya dahil olan teması bitmedi mi dersin ? Ha sırdaş konuşsana benimle…
Deniz ve gece vurmuşsa odana arkadaş unutma, başını koyduğunda pamuk yastığına , giryanların şirin bir süs olur gecenin üryanında ve sadece sevdiğinin gözlerini görürsün rüyanda…
Rüyalar ve gözler işte arkadaş. Her sandalda gidilen rota gözler. Sevgilin su gibi kalbinde gezilip kahve gözlere terk edilen sandalda bırakılmış olan gözler. Her şarkının nakaratlarının özlediği, her açan günün bestelediği, yarım bir aşkı anlatan kimisi mavi, kimisi yeşil ama en güzeli kahve olan gözler.
Unutma , unutma arkadaş sen de kahvelikte boğuluyorsan , sen de , sen de âşıksın .
Ve bir fırtınanın maviliğinde ellerin soğuk bir kutup iklimindeyse, âşıksın. Anlıyorsan bir kadının güzelliğinin elden geçtiğini, parmaklarda görüyorsan bir yüzüğün şımarıklığını, titriyorsa kurmaktan korkmadığın pembe hayallerin , âşıksın arkadaş , âşık… Çilenin, kavganın , esirliğin timsali olan parmaklar hatırlatıyorsa sana sabah rüzgarlarının beyaz sıcaklığını, ne mutlu sana . Sen de âşık mısın yoksa arkadaş?
Yanağına ayrılıktan önce konan bir busenin sıcaklığı kalbine vardı mı şimdi? Hüzün kokan şiirlerde buldun mu sevgiliyi? Soruların ,bir cevapsız deliler kervanını andırıyorsa üzülme ve bak yoluna arkadaş.
İpek ipek ışıldayan saçlar sana cennet cennet kokan, bir nargile endamının verdiği gururu hatırlatan, kırık bir gözyaşını simgeliyorsa eğer arkadaş, ceylanı ceylan yapan saçlarını özlemişsin sen sevdiğinin. Ellerin, bir takvimin en soğuk yerinde ,yatağının etrafına usulce sokulan onun saçlarını arıyorsa eğer , offff de ve yak kirli bir sagara arkadaş…
Umudu yalpala düşlerinde, ayın en sarı yerinde gez sevdiğinle ve korkma karlara yakalanıp ağlamaktan. Korkma sakın arkadaş, kimse rezil olmamış ağlamaktan ve kimse daha mert olmamış ağlayandan. Umudu gör arkadaş umudu düşlerinde. Düş düşlerinin peşine ve yakar gecelere çıldırırmışçasına. Tükür seni soluksuz bırakan o paslı o riyakar takvime.
Hüzünlen be şarkılarda arkadaş. Bestelerin içinde gezin , ağla , inle ve bekle onu arkadaş… Aşk yapayalnız kalınca bile terkedilmemişlik hissini getirmez mi kendiyle ?
Bayramlık almış çocukların yarın gelecek bayramı beklediği gibi bekle geceleri. Ellerin telefonun hapsinde, parmakların onun isminin gezindiği serin tepelerde bir umut ışıltısı olsun arkadaş. Ve sen ağlama, yaşananların hesabı sorulur , sorulur bir demde , sorulur be arkadaş.
Arkadaş !
Kendine iyi bak bu gece. Yüreğinin sesini tut ve ona sıkıca de ki:
Seviyorum seni , bir annenin evladını sevdiği gibi…