Bedenime Sahip Olabilirsin Ama Ruhuma Asla
Hepimiz hayatımızın bir döneminde Türk film izlemişizdir. TV’yle ilk tanışıklığımızda başka şansımız da yoktu zaten. Gece yarısı olduğunda bayrağı direğe çekip sonrasında “Televizyonunuzu kapatmayı unutmayın” yazısından tutun da karıncaların dansına kadar izlerdik.
O zamanlar işin eleştiri kısmına gelememişti kimse. Ne zaman ki kanallar çoğaldı alternatifler oluştu, e biraz da öğrendik ya ille de ukalalık edeceğiz... Başladık Türk filmleri öyledir böyledir demeye. Herkesi bir Batı manyaklığı aldı.
Sonra bilgimizle gururlandık övünç duyduk. Her kim ki “Ben Türk filmi seviyorum izliyorum” derse ona kötü gözle bakıp argo tabiriyle "kıro" demeye başladık.
Türk filmi izlemek kıroluktu, Türkçe şarkı dinlemek kıroluktu, standart giyimin dışında ne giyerseniz giyin kıroluktu... Ve daha birçok şey...
Özetle, kendiniz gibi olduğunuz her daim kıroydunuz...
Açık hava sinemaları vardı. Görücüye gelmiş gibi yan yana yan yana sandalyeler... Çekirdek vazgeçilmezdi.
O dönemlerde bazı çevrelerce sinemaya gitmek bile ayıptı. Özellikle iyi aile kızları sinemaya gitmezdi...
:)))) İyi kızlar cennete kötü kızlar heryere... Çıtır kızlar nereye nereye de giderlerdi bilmem...
Çok tüketen bir toplum olduğumuz için hızla verilenleri tükettik Batı’ya da doyduk. Hatta özenti hallerimiz geçti de Batı bizden her türlü manyaklığı öğrenebilir hale geldi.
Artık herşeyi biliyorduk en iyi bizdik. Bizden başka herşey yalandı... Adını ÖZGÜRLÜK koyduk, adını MEDENİLEŞME koyduk, adını MODERNLİK koyduk... Kulağa hoş gelen ne kadar farklı terim varsa aldık, önce içini boşalttık sonra hamur gibi yoğurduk ve içini kendi keyfimize kalitemize bilgimize yasalarımıza göre doldurduk.
O’nu öyle bir hale getirdik ki sonrasında kendimiz bile tanıyamadık...
:) Neyse bu konu çok uzun... bitmez... Ben yazarım yazmasına da...
İyi ki Türk filmleri var ve iyi ki izlemişim. :) Çok tatlı yaa...
İşte vazgeçilmez repliklerden bazıları;
- Nen var kuzum?
- Hırsız var yakalayın kaçıyor...
- Biri polis çağırsın.
- Bir dakika ceketimi alayım.
- Güzel olduğunuz kadar küstahsınız da.
- Bana annemi tekrar anlatır mısın babacığım?
- Senin annen bir melekti yavrum.
- Anneciğim, ben bu amcayı çok sevdim. Ona baba diyebilir miyim?
- Neden ağlıyorsun anneciğim? Hayır yavrum ağlamıyorum. Gözüme toz kaçtı.
- Seni sevmiyorum, seninle oyun oynadım, bunu anlamadın mı hala.
- Annen sen doğarken öldü yavrum.
- N’olur gerçeği söyleyin doktor, yaşayacak mıyım?
- O kızla evlenirsen, seni mirasımdan mahrum, evlatlıktan men ederim.
- Hayır siz kovmuyorsunuz, ben vazifemden istifa ediyorum.
- Tanrım, bu resim, bu resim...
- Ben fakir bir gencim, sen ise zengin bir fabrikatörün kızısın.
- Biz ayrı dünyaların insanlarıyız.
- N’ayır n’olamaz Tanrım, göremiyorum... Göremiyorum... Kör oldum.
- Görüyorum... Görüyorum..
- Evlenince pembe panjurlu bir evimiz olacak.
- Aman Allah’ım, ne kadar mesudum.
- Hayır.. Durun.. Kemal suçsuzdur.. Aradığınız suçlu benim.
- Durun siz evlenemezsiniz. Siz kardeşsiniz!
- Bizim bu dünyada yaşamaya hakkımız yok mu be hakim bey abicim. Ha?
- Bu ses.. Bu ses... Olamaz, git... Git buradan...
- Vücuduma sahip olabilirsin ama ruhuma asla.
- Üstlendiğin vazife çok mühim Kemal, bu görevi layıkıyla yapacağından eminim.
- Ben kör bir gencim, hayatımı keman çalarak kazanırım.
- Reca ederim duygularımla oynamayın.
- Sen arkadaşımın aşkısın.
- Sizi ebediyete kadar bekleyeceğim.
- Lütfen haddinizi biliniz.
- Metanetinizi muhafaza ediniz. Tanrıdan ümit kesilmez.
- Tanrım, ne kadar bedbahtım.
- Bana yıllar önce çılgıncasına sevdiğim bir kadını hatırlattınız.
- Babanın kanını yerde koma oğul.
- İşte bana yazmış olduğun aşk dolu mektuplar. Meğer hepsi yalanmış. Al bunları.
- Hayır Tamer... Olaylar sandığın gibi değil.
- Fakirsin sen... Fakir, fakir...
- Beni paranla satın alabileceğini mi sandın?
- Bu resimdeki amca kim anne?
- Sen kaç yiğidim, ben onları oyalarım.
- Hayır.. Hayır.. Tertemiz hislerimle oynadın benim.
- Biliyordum.. Ölmediğini biliyordum Rıfat.
- Oh ne saadet.
- Yaa Justinyanus, işte buna Osmanlı tokadı derler.
- Yettim yiğidim.
- Saadet dolu yuvamıza kara bir gölge düşürdün.
- Bizim gibi insanlar şerefleri için yaşarlar, namusları için ölürler. Ama sen bunu anlayamazsın.
- Çocuğumun ameliyat parası için yaptım her şeyi.
- Ağlamak istiyorum.
- Demek ikimizde aynı kadını sevdik.
- Olmadı Neriman, yapamadım.. Seni unutamadım.
- Ben sırtımda taş taşır, yine seni okuturum yavrum.
- Söyleyemedim anne, babamın simitçi olduğunu yine söyleyemedim.
- Son nefesimde her şeyi itiraf etmek istiyorum. Katil benim.
- Demek aşkımız bir yalandı.
- Parayla saadet olmaz evladım, bunu sakın unutma.
-Tanrım neden, neden ben!
- Mmmm baldan tatlı birgün ben de kendi paramla alacağım.
:) İyi bayramlar...
YORUMLAR
Hanımefendi ; daha iyisi vardı da seyretmedik mi ? Olan buydu ,sayıp döktüğünüz repliklerini ezberlesek te Rahmetli Ayhan Işık'tan Belgin Doruk'a
hayattakilerden Cüneyt Arkın'dan Türkan Şoray'a hepsini zevkle de izledik.Kemal Sunal'ı unutmuş olmayım.
Tebrikler saygılar efendim.
Esma KAHRAMAN
Rahmetli Ayhan Işık ve Belgin Doruk ona keza...
Ne güzel filmlerdi...
:) Sevgiler Sayın Yazarım.
Ablacım bir espri vardı...Hani adamlaar diyor ki eroin kaçakçılığı yapıyor,ama yaparken tamamen tdk kuralına bağlı konuşuyorlar...Öz türkçe ile..Ben de türkçe sevdalısı olarak,işin o kısmına çok takılmıştım...Bir de tabi karizmaları...:)
Mutlu hissetmek adına ben de tam cüneyt arkın filmlerinden partlar izlerken,siz de bu yazıyı yaşmışsınız...
Dinlediğim bir müzik söyleyeyim size...
Müşerref akay...Dört mevsiminin birinde...
Esma KAHRAMAN
:) Bazen kabalaşsak bile özünde kibar insanlarız.
:) Müşerref Akay'ı da çok severim ayrıca. Harika bir ses.
Sevgiler Sayın Yazarım.
Esma hanım biliyor musunuz ben hâlâ Türk filmi izlemeyi, Türkçe şarkılar dinlemeyi, özellikle de Türküleri günün her saati hem söylemeyi hem dinlemeyi çok severim. Yabancı filimler dikkatimi çok fazla çekmiyor. Ben romantik aşkları, fakir kız, zengin erkek, zengin erkek fakir kız filmlerini şimdiki filmlere baktığımda çok daha fazla arıyorum. Kim kıro demiş, kim geri demiş hiç önemli değil. Çünkü beğenmediğimiz Türk filmleri bizim kendi içimizden çıkan hikâyeler üstüne kurgulanmış ve ben onlardan asla vazgeçmeyeceğim sanırım.
Çok güzel bir nostalji oldu yazınız. Sevgiler yüreğinize
Esma KAHRAMAN
Sevgiler Sayın Yazarım.
Esma KAHRAMAN
nostalji, geçmişe bir özlem
evet hala izlediğimiz filmlerimiz öyle konuşmalar kalıplaşmıştı. bu nedenle amerikan filmleri öne geçmişti. filmlerin senaryo yazarı azdı. Son dönemde yapılan istatistikler yeniden Filmlerimizi ön plana çıkardığını gösteriyor. 17 milyon yerli film izlerken, 12 milyon kişi yabancı film izlemis.
Esma KAHRAMAN
:) Televizyon için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. İzlenesi birkaç film dışında eski Türk filmleri, çizgi filmler, bazı belgeseller :) ve illaki reklamlar.
:) Eskiye özlem var galiba evet.
Teşekkür ediyorum. Sefalar getirdin.
tamda iyi derlenmiş bu kadar replik diye düşünürken
Engin Beyin aynı şeyi söylemiş olduğunu gördüm
gülümsetti yine sayfa beni
teşekkürler paylaşıma
sevgiler
Esma KAHRAMAN
(_)?
:) Sevgiler Sayın Yazarım.
Eskiye döndüm ve Way beeee dedim.
Nereden buldun bunları.
Ne kadar şirin bir yazı olmuş.
Emeğine sağlık.
Tebrikler.
KUTLUYORUM
Esma KAHRAMAN
:) Sayın Yazarım, teşekkür ediyorum ziyaretine. Sevgiler.